Bu her neyse sana bir şey olursa 1 dakika bekle | Open Subtitles | مهما كان نتيجة هذا إذا ما حدث شيء لك. إنتظر دقيقة. |
Çünkü sana bir şey olursa dostum onlara ne olur? | Open Subtitles | لأنه لو حدث شيء لك يا رجل فمالذي سيحدث لهم؟ |
Sanırım bu genç kadında senin için bir şey var. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه السيدة الشابة قد يكون لديها شيء لك. |
"Bu kız üşütük, onu benden uzaklaştırın" dediğini biliyorum, fakat Senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | أعرف بأنك تقول : هذه البنت نزوة ولا بد أن أبتعد عنها لكني عندي شيء لك |
Sana kızgın değilim ama o Sana birşey yapmadı | Open Subtitles | أنا لست غاضبا عليك ولكنه لم يفعل أي شيء لك |
Chuck Finler isminde bir adam, size bir şey ifade ediyor mu? | Open Subtitles | رجل إسمه تشاك فينلى , لو كان هذا يعنى أي شيء لك |
Hey, Senin için birşeyim var. | Open Subtitles | إسمع ، لديّ شيء لك |
Belki ben de sana bir şeyler ifade ediyorumdur. | Open Subtitles | تعلم، ربما أعني أنا أيضاً شيء لك. |
Dün gece ayrılmadan önce sana bir şey söyledi mi? | Open Subtitles | هل قامت بقول شيء لك قبيل مغادرتك الليلة الماضية ؟ |
Korkmana gerek yok. sana bir şey yapmayacağım. | Open Subtitles | لَيْسَ مِنْ الضّروري أنْ تخافي لَنْ أعْمَلُ أيّ شيء لك |
Yiyecek çekmecesini kullan. sana bir şey vermeye kalkışırsa, kabul etme. | Open Subtitles | استعملي منصه تمرير الطعام , و اذا ما حاول تمرير شيء لك |
"Şerif, yapman gereken bir şey var." | Open Subtitles | وأنا هنا لأقول لك يا شريف لدي شيء لك لتفعله |
Gidip, giyebileceğin bir şey var mı bir bakayım. | Open Subtitles | سأذهب وأرى إذا يمكن أن أجد شيء لك لترتديه |
Tamam o zaman Senin için bir şeyim var. | Open Subtitles | حسناٌ في هذه الحالة عندي شيء لك |
Çocukken Sana birşey yapmış olabileceklerini düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنها تفعل أي شيء لك عندما كنت أصغر سنا؟ |
size bir şey ikram etmemi ister misiniz? | Open Subtitles | هل أنت واثق أنني لا أستطيع إحضار شيء لك ؟ |
- Şişko Senin için birşeyim var. | Open Subtitles | -لدي شيء لك يا "فاتي" |
Belki de birileri sana bir şeyler yapıyordur. | Open Subtitles | ربما فعل شخص ما شيء لك. |
Niye her şeyi sana çocukmuşsun gibi anlatmak zorundayım ulan? | Open Subtitles | لمَ عليّ أن أوضح كل شيء لك كأنّك تتصرف كطفل؟ |
Bu evin ipoteği varken senin için hiçbir şey yapamayacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنني لا أستطيع فعل شيء لك ليس بهذا الرهن العقاري |
Dinle dostum, şu an Senin için bir şeyler yapabilirim. | Open Subtitles | أستمع, أستمع يا رجل , أستمع. يمكنني عمل شيء لك الأن. |
Bu sana bir şey ifade etmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يعني هذا شيء لك |
Size üstünde çalıştığı bir şey getirdim. | Open Subtitles | لقد احضرت شيء لك كان يعمل عليه. |
sizin için bir şeyler yapmalarını istediğinizde, bunu şevkle yapıyorlar. | Open Subtitles | وعندما تطلب منهم ان يحضروا شيء لك يفعلون ذلك بحماس |
Teşekkür ederim. Benim de Sana bir hediyem var. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً و أنا لديّ شيء لك |