ويكيبيديا

    "شيء له" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ona bir şey
        
    • bir şeyler
        
    • şeyin bir
        
    • hiçbir şey
        
    • olan bir şey
        
    • onun için bir
        
    • var mı diye
        
    ona bir şey olursa bunların hepsi boşa gider. Open Subtitles إذا حدث شيء له سيكون كل هذا من أجل لا شيء
    Onun benim günlüğüm olduğunu biliyorum ve ona bir şey olduğu takdirde polisin eline geçecğinide biliyordum. Open Subtitles أعرف أنه حصل على مفكّرتي وكان سيأخذها إلى الشرطة فيما لو حدث أي شيء له.
    Televizyoncu olduğumda, habercilik halkla ilişkiler anlamlı bir şeyler yapacağımı sanıyordum. Open Subtitles عندما بدأت عمل الإذاعات ظننت انني سأقدم النباء وقضايا عامة شيء له معنى
    Dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da her şeyin bir fiyatı vardır. Open Subtitles تذكروا هنا كأي مكان آخر في العالم كل شيء له ثمن
    Derler ki hiçbir şey sonsuza dek aynı kalmaz. Open Subtitles سمعت الناس يقولون كل شيء له تاريخ انتهاء الصلاحية
    Zaman fiziksel olarak var olan veya sadece zihnimizde var olan bir şey miydi? TED هل الزمن هو شيء له وجود مادي، أو هو موجود فقط في عقولنا؟
    Yani, o senin bütün dünyan ama sen onun için bir hiçsin. Open Subtitles و هو الشيء الذي لطالما كانه لقد كان يعني كل شيء بالنسبة لك و أنت لم تعني أي شيء له
    ona bir şey olursa hepiniz ölürsünüz. Open Subtitles إذا حدث أي شيء له, جميعكم سوف يلقي حتفه.
    Eli önemli bir müvekkil ama bence ona bir şey söylemezsin. Open Subtitles ايلاي من صفوة عملائنا لكن لا اتوقع انه يجب ان تقولي اي شيء له
    Benim sadakatim ona bir şey ifade etmiyorsa belki de yanlış taraf için sadakat gösteriyorumdur. Open Subtitles لو أن ولائي لا يعني شيء له ربما كنت مواليةٌ للجانب الخاطيء
    Kung fu kardeşine gelince baban bile ona bir şey yapmadı. Open Subtitles ألا يجعل هذا الشيء منا معلمين قساة و غير عادلين؟ أما بالنسبة لأخوك في فن الكونج فو حتى والدك لم يستطع عمل شيء له
    Babanın sana verdiği not, hani ona bir şey olduğunda okuman gereken not ne yazıyordu onda? Open Subtitles تلك الرسالة التي أعطاك أياها والدكِ، التي عليكِ فتحها في حالة تعرض أيّ شيء له. ـ ماذا كتب بِها؟
    Burası Shiv Gajra'ın hastanesi, ona bir şey olmasına nasıl izin verebilirim. Open Subtitles هذه مستشفى شيف غاجرا كيف يمكن أن يحدث شيء له هنا؟
    Ona mektup yazabilirsin. Ona evden bir şeyler getirebilirsin. Open Subtitles تستطيعي كتابة رسائل له وجلب أي شيء له من المنزل
    Dawson'a bir şeyler vermeliyiz ki İç İşleri seni rahat bıraksın. Open Subtitles نحن بحاجة لإعطاء شيء له و نحن بحاجة الأبقائك بعيداً عن أنظار الشؤون الداخليه
    Ve buna başladım çünkü bir kere olsun onun için bir şeyler yapmak istedim. Open Subtitles يفعل كل شيء لي. وبدأت هذا لأنني أردت عمل شيء له ولو لمرة.
    Bu vazife bana düşer. - Her şeyin bir zamanı var. Open Subtitles . كل شيء له وقته . إنه الشتاء الذي يقلقني
    Anlıyorum ama zor zamanlar yaşadın, her şeyin bir fiyatı var. Open Subtitles ولكنك ستواجه واقع قاس قريبا, وكل شيء له ثمن.
    İnsanlar ne olduğunu gördüğünde onunla hiçbir şey yapmayacaklar. Open Subtitles متى سيشاهد الناس ما يحدث, إنهم يستطيعون فعل اي شيء له
    Hayatımda ilk defa... aklıma hiçbir şey gelmiyor, şöyle ilginç bir fikir. Open Subtitles ...لا أقدر على التفكير في شيء له معنى شيء يستحوذ على أنتباهي
    Duygusal değeri olan bir şey değildi, değil mi? Open Subtitles هو ليس شيء له قيمة عاطفية ,أليس كذلك؟
    Bilmiyorum, gerçek olan bir şey. Open Subtitles لا أعلم أي شيء له علاقة بالواقعية
    Dışarı çıktığında beni aradı ve oyuna geri dönmesi için yapabileceği bir iş var mı diye sordu. Open Subtitles انظر، اتصل بي عندما خرج، حسنًا؟ وسألني إن كان لدي أي شيء له يساعده على دخول اللعبة مجددًا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد