- Ama ispatlayamıyorum. - İspatlayabildiğimiz bir şey var mı? | Open Subtitles | .لا أستطيع فقط أن أثبت ذلك أي شيء نستطيع إثباته؟ |
Ve genellikle yapabileceğimiz daha iyi bir şey olur ama bize diğer tarafın yapabileceklerini çok fazla sorgulamamamız söylenir. | TED | ويوجد غالبًا شيء نستطيع القيام به بطريقة أفضل، ولكن طُلب منا عدم التقصي كثيرًا حول ما قام به الجانب الآخر. |
Bence Avrupa tarihinden öğreneceğimiz çok şey var. | TED | في رأيي , هناك شيء نستطيع تعلّمه من تاريخ أوروبا. |
Artık yapabileceğimiz bir şey yok. Hiç kimsenin yapabileceği bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء نستطيع أن نفعله بعد الآن لا شيء يستطيع أن يفعله أي شخص |
Hiçkimsenin bunu değiştirmek için yapabileceği bir şey yok. | Open Subtitles | وفي تلك الحالة ، ليس هناك شيء نستطيع أن نفعله. |
10 dolarlık bir şey var mı? | Open Subtitles | هل لديكم أي شيء نستطيع الحصول عليه مقابل 10 دولارات؟ |
O pisliği sokaklardan uzak tutacak bir şey bulmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج لإيجاد شيء نستطيع استخدامه لإبعاد هذا الحقير عن الشارع |
Tamam, yapabileceğimiz bir şey var olmalı. | Open Subtitles | حسناً ، لابد أن هناك شيء نستطيع أن نفعله |
Onlara yardımcı olmak için yapabileceğiniz bir şey var Eğer... | Open Subtitles | إذا ان هناك أي شيء نستطيع ... أن نفعله لمساعدتهم |
Geri dönene kadar başka yapabileceğimiz bir şey yok yani tek şansımız rüyalarımızı takip etmek. | Open Subtitles | حسناً ، ليس هناك شيء نستطيع القيام به حتى نعود لذالك خيارنا الوحيد متابعة هو أحلامنا |
Yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Savaşacak durumda değiliz, efendim. | Open Subtitles | لا يوجد شيء نستطيع فعله لسنا بوضع الإستعداد للقتال |
"Kesin olarak bilebileceğimiz... hiçbir şey olmasa da, karar vermek için... bildiğimiz her şeye şüpheyle bakmalıyız öncelikle." | Open Subtitles | سواء هناك أي شيء نستطيع فعله بلا شك يجب أن نشك أولاً بشأن كل شيء نعرفه |
"Kesin olarak bilebileceğimiz... hiçbir şey olmasa da... bildiğimiz her şeye şüpheyle bakmalıyız öncelikle." | Open Subtitles | لنقرر سواء هناك أي شيء نستطيع فعله بلا شك يجب أن نشك أولاً بشأن كل شيء نعرفه |
Dayanabileceğini sanmıyorum, Usta. Onu iyileştirebilmek için yapabileceğimiz bir şey olmalı. | Open Subtitles | لاأعتقد أنه سوف ينجو , لابد ان هناك شيء نستطيع أن نعمله |
Bununla ilgili yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لذا ليس هنالك شيء نستطيع أن نعمله بشأن ذلك |
Eğer yapabileceğimiz bir şey varsa, size yardımcı oluruz. | Open Subtitles | ان كان هناك شيء نستطيع فعله لمساعدتك سنفعل |
Bu gece yapabileceğimiz bir şey yok, çocuklar. Geceyi noktalayalım. | Open Subtitles | ما من شيء نستطيع فعله الليلة لنذهب إلى منازلنا |
Evet. Kullanabileceğimiz bir şey var mı diye bakmak için limana gitti. | Open Subtitles | نعم ، لقد أراد أن يبقى في الميناء ليرى أن كان هناك شيء نستطيع أستخدامة. |
Bu gece hiçbir şey yapamayız. | Open Subtitles | لا شيء نستطيع فعله الليلة. سننام هنا لكن في الصباح الباكر |
Bizim herif ile bu dava arasında bağlantısını kurabileceğimiz bir şey olmalı. | Open Subtitles | يجب أن هناك شيء نستطيع إستخدامه لكي نربط الشخص بجريمته |