Kesin olan bir şey var. Onlar ayrılırken büyük bir iz bıraktılar... | Open Subtitles | شيء واحد مؤكد أنها ستكون رحلة طويلة |
Bir çok belirsizlik var, ama Kesin olan bir şey var. | Open Subtitles | كلها مصطلحات علمية . لكن شيء ... واحد مؤكد انه |
Kesin olan bir şey var. Silahşor olamayacaksın. | Open Subtitles | شيء واحد مؤكد انك لست فارساً |
Tek bir şeyden eminim, bir daha hiç yanından ayrılmayacağım. Tamam mı? | Open Subtitles | شيء واحد مؤكد وهو أني لن أفارقك مرة أخرى حسنا؟ |
Tek bir şeyden eminim. | Open Subtitles | شيء واحد مؤكد. |
Tek bir şey kesin o da Nazilerin bizim topraklarımızda gözü olduğu özellikle de Pasifik Eyaletleri'nde. | Open Subtitles | :ثمة شيء واحد مؤكد النازيين يطمعونا في أراضينا ناهيك عن دول المحيط الهادئ |
Kesin olan tek şey Madame Doyle'u bir balığın öldürmediği. | Open Subtitles | شيء واحد مؤكد هو سيدة دويل لم تقتل من قبل سمكة |
Ama kesin olan bir şey var: | Open Subtitles | ولكن شيء واحد مؤكد: |
Kesin olan bir şey var. | Open Subtitles | حسنا، هناك شيء واحد مؤكد. |
- Kesin olan bir şey var. | Open Subtitles | حسنا, شيء واحد مؤكد |
Kesin olan bir şey var. | Open Subtitles | ... شيء واحد مؤكد |
Kesin olan bir şey var. | Open Subtitles | شيء واحد مؤكد |
Kesin olan bir şey var. | Open Subtitles | شيء واحد مؤكد |
Tek bir şey kesin. | Open Subtitles | شيء واحد مؤكد. |
Kesin olan tek şey şu; ön seçimlerden edindiğimiz bilgiler doğrultusunda, bu seçim pek çok sürprize gebe, ve hoş olmayan sürprizlerde de karşılacağız. | Open Subtitles | شيء واحد مؤكد... إذا كانت الانتخابات التمهيدية هي أي التوجيهي، هذه الانتخابات ستكون مليئة بالمفاجآت، وبعض منهم سوف تكون قبيحة. |