Ne kadar pasta siparişi verileceğiyle ilgili bir şey. | Open Subtitles | شيئاً بخصوص الزحام على طلب السرطان البحرى |
Resimdeki insanlarla ilgili bir şey biliyorum. Hani şu oğlunun verdiğini şöyle iyi resimler. | Open Subtitles | أعرف شيئاً بخصوص الأشخاص في الصور التي قال أن ابنه منحه إياها. |
Geldiğimde Derek'le telefonda konuşuyordu, Karen Cartwright hakkında bir şey. | Open Subtitles | كانت تتحدث مع ديريك علي الهاتف شيئاً بخصوص كارين كارترايت |
Bu yüzden, en yakın akrabasıyla ilgili bir şeyler biliyor olmalısın. | Open Subtitles | لذا أخالك تعرف شيئاً بخصوص أقرب أقربائه ولا ريب |
Ya da akıl hastanesine yatırdığın Carrie'nin çıkıp bu konuda bir şey yapmadığın gerçeğini? | Open Subtitles | ،الّتي أودعتها بمصحّة عقلية سُرّحت وأنت لا تفعل شيئاً بخصوص ذلك؟ |
Kayıtlara geçmesini istiyorum. Ses hakkında hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | أقولها عبر التسجيل, لم أقل شيئاً بخصوص الصوت |
Sen bu konuda bir şeyler yapmak için eşsiz niteliklere sahipsin. | Open Subtitles | أنت مؤهلة بشكل خاص لتفعلى شيئاً بخصوص ذلك |
Eğer babam hakkında bir şeyler söylemek isteyen varsa şu an tam sırası. | Open Subtitles | ان كان هناك من يريد ان يقول شيئاً بخصوص أبي فالآن هو الوقت المناسب |
Bu yaz oraya gitmekle ilgili bir şey söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا شيئاً بخصوص الذهاب إلى هناك الصيف القادم |
Sana aile ilgili bir şey söyleyeyim. | Open Subtitles | صحيح ، حسناً ، دعني أقول لك شيئاً بخصوص العائلة |
Sizi görmek isteyen Çavuş Gallagher diye biri var. Eski kocanız olmakla ilgili bir şey söyledi. | Open Subtitles | ذكر شيئاً بخصوص كونه زوجك السابق |
Bu gece hakkında bir şey demediğine emin misin? | Open Subtitles | هل أنتى متأكدة أنه لم يقل شيئاً بخصوص الليلة ؟ |
Kimse bir grup tüyler ürpertici ceset ve dikenli tel hakkında bir şey söylememişti. | Open Subtitles | ولم يذكر أحد شيئاً بخصوص إكتشاف مجموعة جثث عالقة في أسلاك شائكة |
Üzgünüm ben Ohio hakkında bir şey yapamadim.. | Open Subtitles | آسف لأني لم أستطع أن أفعل شيئاً بخصوص قضية أوهايو |
Kaçışla ilgili bir şeyler hatırlayan tek kişi o. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي تتذكر شيئاً بخصوص الهرب |
Batıya gittiler. Kızkardeşi ile ilgili bir şeyler söyledi. | Open Subtitles | لقد توجهت غرباً قالت شيئاً بخصوص أختها |
Bence bu konuda bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أننا يجب أن نفعل شيئاً بخصوص هذا |
Bu konuda bir şey yapmam gerekecek. | Open Subtitles | سيتحتم عليَ أن أفعل شيئاً بخصوص ذلك. |
Oyun hakkında hiçbir şey bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ لا تعرفين شيئاً بخصوص اللعبة, أليس كذلك؟ |
- Suratı dağılmış. Bu konuda bir şeyler yapmalı. | Open Subtitles | وجهها المضروب يجب علينا ان نفعل شيئاً بخصوص الامر |
Kimin ne bildiği hakkında bir şeyler duyarsam size haber veririm. | Open Subtitles | حسناً يا فتيان إن علمتُ شيئاً بخصوص الأمر سأعلمكم |
Biri bu insanlarla ilgili bişeyler yapmalı | Open Subtitles | شخص ما يجب أن يفعل شيئاً بخصوص هؤلاء الناس |
Bence yüzlerle ilgili bir şeyleri kaçırıyoruz. | Open Subtitles | وأظن إننا فوتنا شيئاً بخصوص الوجوه. |