Tek istediğimiz kendimize ait küçük bir yer. Bizim olsun yeter. | Open Subtitles | نحن فقط نريد شيئاً صغيراً ملكنا ذلك كلّ ما فى الأمــر |
Ve herkes bilir ki, Almanlar'a küçük bir şey verirsen örneğin çalışma odası veya Avusturya daha büyük şeyler isteyeceklerdir. | Open Subtitles | و الجميع يعلمون بأنك إذا أعطيت الألمان شيئاً صغيراً كغرفة الدراسة أو النمسا ينتهي الأمر برغبتهم بالحصول على شيء كبير |
Hey, geçerken bir uğramak istiyorum. Bilirsin, ufak bir şey almam lazım. | Open Subtitles | أنا أريد أن أتوقف فى مكان ما تعلمه لأعطيك شيئاً صغيراً |
O burada oluncaya kadar kendimi korumam için bana ufak bir şey verdi. | Open Subtitles | أعطتني فقط شيئاً صغيراً لحماية نفسي حتي تصل لهنا |
Sena ufak birşey bıraktım. | Open Subtitles | لكن سوف أترك لك شيئاً صغيراً |
Yasa değişikliği denen küçük şeyden habersiz meclis. | Open Subtitles | الكونغرس يجهل شيئاً صغيراً يدعى "التعديل الأول للدستور". |
Biliyor musun, Pepe seni arıyordu ve senin için küçük bir şey bıraktı. | Open Subtitles | هل تعلم؟ بيب كان يبحث عنك منذ فترة وترك شيئاً صغيراً لك |
Çünkü geçen hafta seni yeniden toparladıklarında, küçük bir ekleme yaptılar. | Open Subtitles | لأنـهم عندما قاموا بتجميعك معاً في الأسبوع الماضي, أضافوا أليك شيئاً صغيراً. |
Burada bir şey oldu. küçük bir şey ama, önemli. | Open Subtitles | هنا تماماً لقد حدث , أعرف أنه شيئاً صغيراً ولكنه شئ ما |
Biliyorum. Ama doğru olduğu için komik olma durumu sadece doğru olan şey küçük bir şey ise geçerlidir mesela "Jennifer'ın alışveriş yapmayı sevdiğini herkes bilir," Ha ha ha. | Open Subtitles | أعرف, لكن المضحك في المعنى الحقيقي يجعل من الحقيقة شيئاً صغيراً |
Aslında çok küçük bir şey görmüştük. Olay ufkunun hemen etrafından geliyordu. | Open Subtitles | رأينا شيئاً صغيراً جداً مصدره المنطقة المحيطة بأفق الحدث حتماً |
Ancak bu, o an için göze çok önemsiz görünen ama aslında hayatınızın dönüm noktası olduğunu anlayacağınız küçük bir şey de olabilir. | Open Subtitles | لكنه قد يكون أيضاً شيئاً صغيراً يبدو غير ذي أهمية في لحظته و يتضح ليبدو نقطة تحول في حياتك بأكملها |
- ufak bir şey hazırladım. | Open Subtitles | لقد صنعت شيئاً صغيراً |
Sana ufak bir şey bıraktım. | Open Subtitles | تركتُ لكِ شيئاً صغيراً. |
"Bu da aileniz için ufak bir şey olur." | Open Subtitles | "وإليكَ شيئاً صغيراً لأسرتكَ" |
Paige için ufak bir şey yapmak istedim. | Open Subtitles | (لقد أعددتُ شيئاً صغيراً من أجل (بايج. |
Ama ufak birşey, daha güvenli, mesela bir... bira gibi. | Open Subtitles | أريد شيئاً صغيراً وآمنا مثل... جعة... |
Yasa değişikliği denen küçük şeyden habersiz meclis. | Open Subtitles | الموضوع: الكونغرس يجهل شيئاً صغيراً يدعى "التعديل الأول للدستور". |