- Başka birşey deneyelim. - Bu çok iyi, bebeğim. | Open Subtitles | ـ لنجرب شيئا آخر ـ هذا هو الحب يا صديقى |
- Sadece haberi alırsam, elde Başka birşey olmaz. Kendim gidip görebilirim. | Open Subtitles | سآخذ التقرير عندما لا أستطيع أن أفعل شيئا آخر |
Çalışmaları bunun doğru olduğunu kanıtlarken, bilim adamları ilginç bir şey daha buldu. | TED | في حين أظهرت الدراسة هذا ليكون صحيحاً، ووجدوا شيئا آخر مثير للاهتمام. |
Size sürpriz gelebilecek başka bir şey daha göstermek istiyorum. | TED | أريد أيضا أن أبين لكم شيئا آخر الذي قد يفاجئكم بعض الشىء. |
ama dönüp aileme ve toplumuma bakınca, başka bir şeyler oluyor, önemli başka Bir şey var. | TED | لكنني عندما أنظرُ إلى الوراء في حياتي و مجتمعي، كان يحدثُ شيء آخر، وكان شيئا آخر مهماً. |
Başka Bir şey bekliyormuş gibi söyledin. Yoksa umuyor musun? | Open Subtitles | تقول هذا وكأنّك كنت تتوقع شيئا آخر أم كنت تامل؟ |
Çalıştığım çocukların çoğu oldukça şiddetli travmalara maruz kalmışlardı ve bu durumun altında başka şeyler olabileceğini hissediyordum. | TED | أغلب الأطفال الذين عاينتهم عاشوا تجارب صدمات حادة التي تجعلك تحس أن شيئا آخر يجري |
Başka bir şeye ihtiyacınız yoksa, yemeğe ineceğiz. | Open Subtitles | إن كنت لا تريدين شيئا آخر فسنذهب لتناول العشاء |
- Başka şeylere yönlendir. - Başka şey istemiyorlar. | Open Subtitles | افعل هذا على شخص آخر انهم لا يريدون شيئا آخر |
- Aslında biraz daha farklı bir sebebi vardı. - Herkesi deniz tuttu. | Open Subtitles | في الواقع كان شيئا آخر تماما الجميع كان بهم دوار البحر |
Oh , ve birşey daha. | Open Subtitles | و هناك شيئا آخر |
- Çikolatalı sütten Başka birşey var mı? | Open Subtitles | ألا تمتلكون شيئا آخر غير الحليب بالشيكولاتة |
Başka birşey söylemeye çalışıyor Ama henüz ne olduğunu bilmiyorum | Open Subtitles | و هى تحاول ان تقول شيئا آخر انا فقط لا اعرف ما هو |
Başka birşey bilmiyorum. Burada yaşıyorsun! | Open Subtitles | إنه الحصاد الذي لدينا ...لا أعرف شيئا آخر |
Bir şey daha söyleyeyim... burada hoş karşılanmıyorsunuz. | Open Subtitles | كما أنك تعرفين شيئا عن هذا المكان لذا دعيني شأخبركم شيئا آخر |
Bir şey daha belirteyim. Lanet olası uzmanına sahip ol. | Open Subtitles | دعني أوضح شيئا آخر عليك أن تتحكم بالخبير اللعين |
Ben kendi gezime çıkarken tek Bir şey olduğuma inanıyordum. Ama başka bir şey daha olarak döndüm. | Open Subtitles | لقد ذهبت في رحلتي مقتنع بأنني شيء ولكنني عدت شيئا آخر |
Sıfır toplam kanallarıyla başka bir şeyler umarsınız. | TED | مع قنوات مجموع العدد اللاصفري ستتوقعون شيئا آخر. |
Hayır, yapabileceğin başka bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | لا، هناك فلدي يكون شيئا آخر التي يمكنك القيام به. |
Yani cesedi daha yakından incelemeden başka Bir şey söylemeyeceğim. | Open Subtitles | يعني أنّني لن أقول شيئا آخر حتى أفحص الجثة أكثر. |
Ne söylediğini duyuyorum, fakat kapı bana başka Bir şey söylüyor. | Open Subtitles | أسمع ما تقوله ، ولكن هذا الباب يقول لي شيئا آخر |
Her aptal bunu bilir. Bu iş için başka şeyler gerekir. | Open Subtitles | أي أحمق يعرفها، تحتاج شيئا آخر من هذا العمل |
Hey, bütün bu çocuksu saçmalıklardan sonra başka şeyler yapabilir miyiz? | Open Subtitles | ألا يمكن أن نفعل شيئا آخر بعد هذا العبث؟ |
Başka bir şeye vuruldum. Ardından, "Yanlış kariyeri seçmişim" dedim ve beyne aşık oldum. | TED | أحببت شيئا آخر ، وقلت: "لقد أخطأت في اختياري المهني هنا". ووقعت في حب الأدمغة. |
Kafaya takacak Başka şey bul, olur mu? | Open Subtitles | هلا تجدين شيئا آخر لتقلقي بشأنه؟ |
O gün o arabaya ben binseydim çok farklı bir hayatım olurdu. | Open Subtitles | لو دخلت تلك السّيّارة ذلك اليوم , حياتي ستكون شيئا آخر . |
Başka birşey daha? | Open Subtitles | هل تعلم شيئا آخر ؟ |