| Çünkü sana hakkımdaki her şeyi anlatıyorum ama ben senin Hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرتك كل شيء عني و لا أعرف شيئا عنك |
| Seni tanımıyor. Hakkında hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | إنه لا يعرفك انه لا يعرف شيئا عنك |
| Hakkında hiçbir şey bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف شيئا عنك |
| Biliyor musun, Mary Beth, senin hakkında bir şey bilmediğimi farkettim. | Open Subtitles | اتعرفين ماري بيث لقد أدركت للتو انني لا اعرف شيئا عنك |
| Televizyonda senin hakkında bir şey bilmediğini söyledi. | Open Subtitles | كانت على شاشة التلفزيون، قائلا وقالت انها لا يعرف شيئا عنك. |
| Herkesten itirafta bulunmasını istiyorsun ama seninle ilgili bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | تطلبين من هؤلاء الرجال أن يواجهوا أنفسهم, ولكنهم لا يعرفون شيئا عنك. |
| Bunu 10 dakika takarsan bir daha gecikmezsin. Şimdi kendinden bahset bize. | Open Subtitles | عشر دقائق في هذه, وأنتي لن تتأخري أبدا ثانية لذلك دعينا نسمع شيئا عنك |
| Neredeyse senin Hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم شيئا عنك. |
| Senin Hakkında hiçbir şey bilmiyor. | Open Subtitles | وقالت إنها لا تعرف شيئا عنك. |
| Görüyorsun, senin hakkında bir şey Öğrendim bile. | Open Subtitles | أترين .. لقد عرفت شيئا عنك منذ الآن |
| Daphne, senin ve ailen hakkında bir şey söylemem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أقول شيئا عنك وعن عائلتك |
| Ne kadar yalvarsam da seninle ilgili tek kelime etmedi. | Open Subtitles | لم يقل شيئا عنك رغم توسلاتي الكثيرة له. |
| Nedense seninle ilgili bir şey gördüm. | Open Subtitles | لسبب ما رأيت شيئا عنك |
| Sessiz adam. Bana kendinden bahset. | Open Subtitles | ياأيها الرجل الصامت أخبرني شيئا عنك |
| Pekâlâ gizemli Jimmy, bana kendinden bahset. | Open Subtitles | امم . كتوم جدا جيمي اخبرني شيئا عنك . |