ويكيبيديا

    "صائبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • haklı
        
    • Bu iyi
        
    • iyi bir
        
    • doğru
        
    • Bunun iyi
        
    • doğruydu
        
    • yanlış
        
    • pek iyi
        
    Harry'nin bir yerde haklı olduğunu söylemek lazım. Open Subtitles عليّ القول , بانه بمستوى معيّن, لدى هاري وجهة نظر صائبة
    haklı olduğum için özür dilememi beklemiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنتِ لا تتوقعين منى أن أعتذر لكونى صائبة , أليس كذلك؟
    Bu iyi bir fikir değil. Sen çocukları tanımazsın ki. Open Subtitles لا أظن أن هذه فكرة صائبة لا تعرف شيئاً عن العناية بالأطفال
    Yanılıyor olabilirim... ama beni öldürmenin iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles تعلم, قد أكون مخطئا لكني لا أظن أن قتلي فكرة صائبة
    Bu, "yanlış teoremler doğru öngörülerde bulunabilir" demenin daha başka fantastik ve akademik bir yolu. TED و هذه طريقة اكاديمية براقة أخرى لقول أن النظريات الكاذبة يمكن أن تؤدي الى توقعات صائبة
    Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Duygusal açıdan dengesiz gözüküyorsun. Open Subtitles لا أظن أن هذه فكرة صائبة فأنتِ تبدين غير مستقرةٍ عاطفياً
    Yapış şekli doğruydu demiyorum ama bir karar vermem gerekiyordu, değil mi? Ben de verdim. Open Subtitles إنني لا أقصدُ بكلامي بأن الطريقة التي فعلها صائبة لكن , كان عليّ بأن أتخذ قراراً أليس كذلك؟ ولقد إتخذت قراراً.
    Ayrıca ortalıkta vampir avcıları dolaşıyorken ana üslerinin dibinde yalnız yaşamak da pek iyi bir fikir değil diye düşünüyorum. Open Subtitles أيضًا كنت أفكّر إن كان هناك صائدو مصاص دماء طلقاء يعيشون بمفردهم لدى بيوتهم، فعلى الأرجح مغادرتي ليست فكرة صائبة.
    haklı olabilirsin ama Lance o kadar büyük bir sporcu oldu ki, bence halk onun hikayesini, hatta hikayenizi, öğrenmek ister. Open Subtitles على الأرجح أنتِ صائبة لكن أتعلمين ماذا ؟ لديه ميراث كبير وأظن أن الناس سيحبون سماع قصته قصتك أنتِ
    Yapmak zorunda olduğu şeylere gönüllü olmuştu çünkü haklı olduğumuzu biliyordu. Open Subtitles لقد كان مستعداً لفعل ما يجب عليه فعله لأنه علم أن قضيتنا صائبة
    Bir konuda haklı. Hiçbirimiz bunun iyi bir fikir olduğunu düşünmüyoruz. Open Subtitles هي محقة بشأن أمر واحد وهو أن واحداً منا لا يجدها فكرة صائبة
    Ölümlü olmanın tehlikeleri hakkında haklı olabilirsin. Open Subtitles أجل ، رُبما لديكِ وجهة نظر صائبة بشأن مخاطر الحياة الفانية
    Bu iyi bir fikir değil. Open Subtitles .ـ ليس فكرة صائبة بالمرة . ـ لا تقلق لهذا
    İyi de ben... Bu iyi bir fikir değil. Open Subtitles نعم, ولكنني لا أعتقد أنها ستكون فكرة صائبة
    Ülkenizin savaşa girmesinin iyi bir fikir olduğunu mu düşünüyorsunuz? Open Subtitles وتعتقد إنها فكرة صائبة لتدخل بلدكَ في هذه الحرب ؟
    Tek doğru ya da yanlış kararlarla tanımlanamayan tecrübelerimiz bir spektrumda var olabilirler. TED أبعد من تعريفها على أنها قرارات صائبة أو خاطئة ببساطة، تجاربنا يمكن أن توضع على طيف واسع.
    Filmlerde doğru şeyi yapmak için farklı bir yol izleyen kişilere verilen bir ad var: TED في الأفلام، لديهم اسم يطلقونه على الأشخاص الذين يسلكون طريقًا مختلفًا ليفعلوا الأشياء بطريقةٍ صائبة.
    - Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmam. Open Subtitles عودي للفراش إذن لا أعتقد أن هذه فكرة صائبة
    - Bunun iyi fikir olduğunu sanmıyorum. - Hadi ama. Topu topu bir sinema. Open Subtitles لا أعتقد ان هذه فكرة صائبة بالله عليك ، انه مجرد فيلم
    Sanki diğer şekilde olduğunda işimizi çok iyi yaptığımız için doğruydu. Open Subtitles وكأن الطريقة الأخرى صائبة لأنناكنانُبليحسنا!
    Ben etrafındayken Goldie hakkında bu şekilde konuşman pek iyi bir fikir değil. Open Subtitles إنها ليست فكرة صائبة أن تتحدث عنها وأنا موجود

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد