'Şişman Gürültücü ve sinir bozucu olmamı boşver! 'Belki Finn ve Chloe'yi hala kaybetmemişimdir 'Belki çıkmıyorlardır bile. | Open Subtitles | بغض النظر عن كوني سمينة و صاخبة و مزعجة ربما فين وكلوي لا يتواعدان |
Bu çok güzel, yüksek sesli çalışan bir saat. | Open Subtitles | من الواضح أن تلك الساعة جيدة، صاخبة الصوت |
Kadın sanki böylesine küçük bir insana göre çok ses çıkarıyor. Onlar, benim en iyi arkadaşlarım. | Open Subtitles | حسناً, هو تافه و هي صاخبة جداً بالنسبة لشخص واجد |
Pekala, çok Gürültü olduğu için... ...şu anda evinizin önünden havalanamazsınız. | TED | حسنا ، لا يمكنك الآن أن تقلع من منزلك لأنها صاخبة جدا. |
Ayrıca gürültülü ortamlarda yanlış anlaşılmak daha mümkündür. | TED | ومن المرجح أيضًا أن يساء فهمك في بيئة صاخبة. |
Eğer uzun saçlı olsaydım, bir Rock grubunda baş şarkıcı olabilirdim. | Open Subtitles | أتوقع لو كان لدي شعر طويل لكنت رئيس فرقة غناء صاخبة |
Şehir dışına çıkınca, sizlerin çılgın partiler yapmanızı istemiyorum. | Open Subtitles | والآن، بما أن والدكم ذاهبٌ خارج البلدة، لا أريدكم أيها الأولاد أن تحيوا حفلاتٍ صاخبة |
Çok yüksek sesliydi, sık sık başkanımızın sözünü kesiyordu, ...çayı dökmeyi reddetti ve çok fazla içti. | Open Subtitles | كانتَ صاخبة جداً ؛ توقف رئيسُنا في الحملة أحياناً ترفض صبّ الشاي ؛ و كما أنها تفرطُ في الشرب |
Çok gürültülüydü. | Open Subtitles | كانت صاخبة جداً |
Bu adamlar, bütün gece yüksek sesle Arap müziği dinliyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء القوم يستمعون إلي موسيقى عربية صاخبة كل ليلة |
Ya da benim Gürültücü ve kaba, insanlara senin şişko ve çok bilmiş olduğunu anlatacağımı ve bar'da üç kez başarısız olduğunu, söyleceğimi düşünmüşsündür. | Open Subtitles | او ربما تظنين انى سأكون صاخبة ,واخبرهم قصص عنكى وانتى صغيرة كيف كنتى بدينة |
Gürültücü olup olmadığımı ve parti yapıp yapmadığımı... ve saat yedi de onları kitaplarından uzak tutar mıyım tutmaz mıyım diye bilmek istediler. | Open Subtitles | أرادوا فقط معرفة إن كنت سأكون صاخبة و سأقيم الحفلات و أبعدهم عن ركنهم مع كتبهم عند السابعة مساءً |
Biz de gece yatağa yatmış, şarabımızı içerken, dışarıdaki yüksek sesli aracı duyduk. | Open Subtitles | حسنا بينما كنا سنذهب لفراشنا معا في الليل سمعنا موسيقى صاخبة قادمة من الخارج |
Onslar ve 50'likler ve on sentlikler ve yüksek sesli müzik ve kalabalık evler ve sürekli devam eden esrar çekimleri... | Open Subtitles | أوقية ,وخمسين وعشر سنتات بيوت ممتلئة وموسيقا صاخبة |
Rahatsızlık için özür dilerim, ama yüksek ses müzik ve... strip-da-diddliy-tizci hakkında bir ihbar aldık. | Open Subtitles | آسف على المضايقة لكن لدينا بلاغ مجهول عن موسيقى صاخبة ورقص تعري |
Saat biri geçti. Müthiş Gürültü yapmaktasınız. | Open Subtitles | لقد تخطت الواحدة بعد منتصف الليل . و أنت تحدث ضوضاء صاخبة |
Ama benim planladığım şekliyle biraz gürültülü, biraz kamuya açık olacak. | Open Subtitles | لكن الطريقة أخطط للقيام بذلك ،انها ستعمل أن تكون صاخبة نوعا من نوع من الجمهور. |
Hayır, "Rock" tınılı bir şeyler olsun. Günün müziği bu. | Open Subtitles | أغنية صاخبة ، هذا هو صوت اليوم |
Oh, hey, kusura bakmayın biraz geciktim. çılgın bir gece geçirdim de. | Open Subtitles | مرحبا، أنا آسف على تأخري كانت ليلتي أمس صاخبة |
Memnun oldum, bayım. Özür dilerim. Müzik çok mu sesliydi? | Open Subtitles | -المعذرة يا سيدي، هل كانت الموسيقى صاخبة ؟ |
Geçen gece titreşimliydi, Ve çok gürültülüydü | Open Subtitles | *الليلة الماضية كانت صاخبة للغاية * |
Adam uyuşturucu satıyordu! yüksek sesle müzik dinlerdi. Ve zambaklarıma işemişti. | Open Subtitles | كان تاجر مخدّرات، وكان يشغّل موسيقى صاخبة ويتبوّل على زنابقي |
- Parti dağıtanlar geliyor! - Bn hiç parti sesi duymuyorum | Open Subtitles | حسنا هنا تقام حفلة صاخبة انا لا اسمع اى حفلة |
Heavy metal müzik. | Open Subtitles | موسيقى "ميتال" صاخبة مع ألواح "يوجي". |
Galiba bu metal kulübünün üstüne gebelik fabrikası kurmak gizli kalmamış. | Open Subtitles | أعتقد أن وضع تجهيزات الامومة فوق نادي موسيقى صاخبة لم يكن سريا كما يبدو |