kadın sağlığı üreme ile eş anlamlı oldu: göğüs, yumurtalık, rahim, gebelik. | TED | أصبحت صحة النساء مترادفة مع الإنجاب; الأثداء، والمبايض، والرحم والحمل. |
kadın sağlığı tedavisinde devrim yaratacak bir çalışma sundular. | Open Subtitles | لتقديم ثورة في علاج صحة النساء |
Bu sebeple, kendimize şu soruyu sormalıyız: Neden kadınların sağlığını şansa bırakalım? | TED | لذا يجب علينا أن نسأل أنفسنا: لماذا نترك صحة النساء لمحض صدفة؟ |
kadınların sağlığını geliştirmede benim çabalarıma ilham veren büyükannemin mücadelesiydi. | TED | لقد كانت معاناة جدتي هي ما ألهمت العمل الذي قمت به لتحسين صحة النساء. |
Çünkü toplumlar, ülkeler ve son olarak dünya, kadınların sağlığı kadar güçlüdür. | TED | لأن المجتمعات والبلدان وفي آخر المطاف العالم، تكمن قوته في صحة النساء. |
Sadece 20 yıl önce, biz kadınların sağlığı hakkında üreme fonksiyonlarının haricinde çok az veriye sahiptik. | TED | فمنذ عشرين عاما فقط حصلنا بالكاد على أية بيانات عن صحة النساء بعيدة عن الوظائف التناسلية. |
Ve bu soru bilim ve tıp alanından, kadınların sağlığını önemli ölçüde geliştirebilmenin eşiğinde olduğumuza inanan kişilerin aklından çıkmıyor. | TED | وهذا سؤال يطارد من هم منا في مجالي الطب والعلوم الذين يعتقدون أننا على وشك أن نكون على مقدرة من تحسين صحة النساء بشكل كبير. |
(Alkışlar) Eğer bu araştırma tasarlamanın başında bu değişikliklerin olup olmadığını dikkate alırsak, kadınların sağlığını geliştirmede ne kadar güç elde edebileceğimizi bir hayal edin. | TED | (تصفيق) تخيلوا الزخم الذي يمكن أن نحققه في الارتفاع بمستوى صحة النساء إذا تأملنا ما إذا كانت هذه الاختلافات بين الجنسين موجودة في بداية تصميم البحث العلمي. |