ويكيبيديا

    "صحيحاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • mi
        
    • öyle
        
    • doğruydu
        
    • yanlış
        
    • doğru
        
    • dogru
        
    • doğrudur
        
    • doğruymuş
        
    • öyleyse
        
    • haklı
        
    • düzgün
        
    • Gerçek
        
    • geçerli
        
    • doğruysa
        
    Oyun oynar numarası yapmama da gerek yok, öyle değil mi? Open Subtitles لا فائدة من ممارسة لعبة وهمية آخرى أليس هذا صحيحاً ؟
    Hey tüm bunlar Gerçek mi, eğer gerçekse dikkatli olmalısın. Open Subtitles إن كان كل هذا صحيحاً. عليك أن تكون حذراً جداً
    Yüzyıl önce bu doğruydu ve gelecek yüzyıl için de böyle olacak. Open Subtitles هذا كان صحيحاً منذ 100 عام .وسيكون هكذا لـ 100 عام آخرى
    Tamam, aldım. Bu yanlış olmalı. Tam üstünde olduğumuzu gösteriyor. Open Subtitles لا يمكن أن يكون هذا صحيحاً تقول إننا فوقها تماماً
    O yüzden unutmayalım, TED'de ya da başka bir yerde, ne kadar harika fikriniz varsa ya da duymuşsanız, bunların tersi de doğru olabilir. TED لذا، دعونا لا ننسى، سواء في تيد، أو أي مكان آخر، أنه أي فكرة ممتازة لديك أو تسمعها، فان العكس ربما يكون أيضاً صحيحاً.
    Ama o konuda da pek iyi degilim. dogru degil bu. Open Subtitles ـ لكني لست بارعة في ذلك أيضاً ـ هذا ليس صحيحاً
    Bazı vampirlerin kendilerine bir ölümlü seçtikleri doğru değil mi? Open Subtitles حسناً ، أليس صحيحاً أن بعض مصاصوا الدماء يختارون فانياً
    Gördüğümüz yüzleri asla unutmayız. Değil mi, Lois and Smitty? Open Subtitles ونحن لا ننسى الوجوه اليس ذلك صحيحاً لويس و سميتي؟
    Ama anneniz kaybolduktan sonra da, para çekmeye devam ettiniz, doğru değil mi? Open Subtitles ولكن حتى مع إختفاء والدتك مازلتي تقومين بسحب المال أليس ذلك صحيحاً ؟
    Bu dogru degil, degil mi? Aslinda su taziyi gormedin. Open Subtitles ذلك ليس صحيحاً أنت لم ترى الكلاب البرية تلك، صحيح؟
    Bu doğru değil, değil mi? Aslında şu tazıyı görmedin. Open Subtitles ذلك ليس صحيحاً أنت لم ترى الكلاب البرية تلك، صحيح؟
    Tamam, belki öyle olabilir. Ama ben kesinlikle senden zekiyim. Open Subtitles حسناً ، ربما يكون صحيحاً ، ولكنني بالتأكيد أذكى منك
    Abin kendini güçlü bir konumda sanıyor fakat öyle değil. Open Subtitles يحسب أخوك أنه في مركز قوّة ولكن هذا ليس صحيحاً
    Tanı gerçeklere dayalı olarak doğruydu ama tüm hikâye bu değildi. TED وكان التشخيص صحيحاً في الواقع لكني لم أروي القصة كاملة.
    Buraya gelmen çok uygun ve doğruydu. Open Subtitles مجيئك إلى هنا كان مناسباً جداً صحيحاً جداً
    Evlat, senin işin neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar vermek değil. Open Subtitles إبني ، وظيفتك ليس أن تقرر سواء كان هذا خاطئاً أم صحيحاً
    Çünkü insanları aktif radyasyon sahasında yok yere öldürmek doğru olmaz. Open Subtitles لا يمكنك إرسال الجنود إلى منطقة مليئة بالإشعاعات، فذلك ليس صحيحاً
    Herhangi bir el görmediğime göre öyle gözüküyor ki söylediğim şey doğrudur. TED حسناً، بما أنني لا أري أي يد، هذا يعني أن ما أفيده صحيحاً.
    Tanrım, biliyor musun, iyi bir kız arkadaş bulmak çok zor. Ama bu doğruymuş gibi geliyor. Open Subtitles من الصعب جداً العثور على صديقة جيّدة، ولكن هذا يبدو صحيحاً
    Eğer gerçekten öyleyse nasıl bizden bu kadar kolay vazgeçebildin? Open Subtitles إن كان هذا صحيحاً كيف أمكنك التخلّي عنّا بهذه السهولة؟
    Ama yinede Van Helsing haklı olabilir. Open Subtitles ولكننى ساذهب من اجل الا ادع فرصة لكلام فان هيسلينج بان يكون صحيحاً.
    düzgün yapmak için el hareketlerine çalıştım. Open Subtitles شكراً لكِ، أنا أتدرّب على اليد لأجعل الأمر صحيحاً.
    dedi. Şimdi, eğer bu doğruysa, sağlık sistemimizin Gerçek bir ayıbı demek olur çünkü bu hastalar başka yerlerde de muayene oluyorlar. TED والآن، لو كان ذلك صحيحاً فإنه إدانة لنظام الرعاية الصحية لدينا وذلك لأن هؤلاء المرضى سبق وأن كشف عليهم في اماكن أخرى.
    Bu yalnızca Ketamine için değil, tüm ilaçlar için geçerli. TED وهذا ليس صحيحاً فقط بالنسبة للكيتامين وإنما على جميع الأدوية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد