ويكيبيديا

    "صداقات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • arkadaş
        
    • arkadaşlar
        
    • arkadaşlık
        
    • dost
        
    • arkadaşı
        
    • arkadaşlıklar
        
    • dostlar
        
    • dostluk
        
    • edinmeye
        
    • arkadaşlarım
        
    • dostluklar
        
    • arkadaşların
        
    • arkadaşlıkları
        
    • arkadaşlıklara
        
    • arkadas
        
    Bandoyla bu kadar fazla sorunun olduğuna göre... belki de onlarla arkadaş olmalısın. Open Subtitles بما أنك تعاني من مشاكل مع الفرقة فربما يجب أن تعمل صداقات معهم
    Tom MySpace' i bikaç arkadaş edinmek için kurdu, biliyorum. Open Subtitles لقد بدأ توم فى ماى سبيس ليحصل على صداقات جديدة
    Yeni bölümde arkadaş edinmeden önce bir konuşsak iyi olur dedim. Open Subtitles فكرت ان نتحدث قليلاً قبل ان تنشئي صداقات في الوحدة الجديدة
    Bu yaşta yeni arkadaşlar edinmeye başlamak istediğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles أتعتقد أنى أريد أن أكون صداقات فى سنى هذا ؟
    Aynı zamanda, bu başarılı programlarda yaşça büyük danışmanlar edinmek ve birbirinize destek olmak için akranlarınızla arkadaşlık ve meslektaşlık ilişkisi kurmak oldukça önemlidir. TED من المهم أيضاً الحصول على الإرشاد من الأكبر سنأ في هذه البرامج الناجحة، وتكوين صداقات وزمالات من نفس الفئة العمرية للحصول على الدعم المتبادل.
    Çocukların güvenini kazanmak ve onlarla arkadaş olmak için... ..buralara saklanırlar. Open Subtitles أنهم يتخفون وراء مقابضهم لتكوين صداقات مع هؤلاء الأطفال، لكسب ثقتهم.
    arkadaş edinmek için orada olmadığını söylemişti ama bence arkadaş edinmek için oradaydı. Open Subtitles قالت أنها هناك ليس لكسب صداقات ولكن أتعلم أمراً؟ أظنها هناك لتكسب صداقات
    Bu arada, David Spade sette bir sürü arkadaş edindi. Open Subtitles في حين اخر ديفيد سبيد يكون صداقات في مكان التصوير
    Herkesle arkadaş olarak, ve bir lider olarak. TED بتكوين صداقات مع الجميع وعن طريق كونها ذات مهارات قيادية
    Kamptaki çocuklarla arkadaş oldum ve onların kültürlerine özgü bazı şeyleri benimsedim, hatta Müslüman olarak yetiştirilmeme rağmen Noel gibi bayramları kutladım. TED كونت صداقات مع الأطفال في المخيم بدأت في مجاراة بعض معتقداتهم الاحتفال بعطلات كعيد الميلاد رغم أنني مسلمة.
    O, deneyiminin anlamının arkadaşlığın kıymetini bilmek ve arkadaş edinmeyi öğrenmek olduğuna karar verdi. TED لقد قرر أن معنى تجربته ان يدرك بهجة تكوين صداقات وبناء عليه، تعلم تكوين الصداقات
    Zamanın rolünden, insanlardan göreceği ekstra sevgi ve nezaketten ve ona yeni bir arkadaş kazandırmaktan bahsettik. TED وتحدثنا عن أثر الوقت، والحب والعطف الإضافي من الناس وحثها لتكون صداقات جديدة.
    Bunu biliyoruz. Sıkıntılı zamanlarda, daha sonra onlara karşı kendinizi savunmak yerine, de sizce potansiyel düşmanlarımızla arkadaş olmak, daha ucuz ve daha akıllıca değil midir? TED في الأوقات العصيبة، اليس من السُهولة، والذكاء، كسب صداقات من أعداء محتملين بدلاً من الدفاع عن نفسك في مواجهتهم لاحقاً؟
    Gergin olduğunu biliyorum, yeni bir okula gitmek, yeni arkadaşlar edinmek-- Open Subtitles أعلم بأنك متوتر، لأنك ستذهب إلى مدرسة جديدة وتكون صداقات جديدة
    Tatlım neden yeni bilgisayarımı kullanarak kendine yeni arkadaşlar edinmiyorsun? Open Subtitles .. مهلا،لمَ لا تكوِّنين صداقات بإستخدام الكومبيوتر الجديد خاصتى؟ حسناً..
    Hayır, onlar eylemlere eskiden olduğu gibi arkadaşlarıyla, çevresiyle geldiler ve bazen de yeni arkadaşlar edindiler. TED لا، فهم يأتوا لتلك المظاهرات مثلما سبق مع أصدقائهم ومعارفهم الحاليين، وفي بعض الأوقات، يكونوا صداقات تدوم مدى الحياة.
    Hayatınızda ne sıklıkta yargısız, tamamen özüne dayanarak arkadaşlık kurarsınız? TED يمكنك الحصول على فرصة لعقد صداقات ، بدون أحكام مسبقة ، مستنداً فقط في حكمك على روح ذلك الإنسان؟
    Sizinle ilgili bazı raporlar okudum. Bedevilerle el sıkışarak dost olabiliyormuşsunuz. Open Subtitles قرأت تقريراً عنك يفيد بأن لديك صداقات مع البعض من البدو
    Benden daha uzun, hızlı ve güçlü ve daha şimdiden tesiste benim sahip olduğumdan daha fazla arkadaşı var. Open Subtitles إنه أضخم منّي، وأقوى وأسرع منّي، ولقد كوّن صداقات بالمصنع أكثر منّي.
    PM: Bu yüzden bunun hakkında konuşuyoruz, çünkü kız arkadaşlıklar, dediğin gibi Jane, yenilenebilir güç kaynağı. TED ب.م: لهذا السبب نحن نتكلم عنها، لأن صداقات النساء، كما قلت، جين، مصدر طاقة قابل للتجديد.
    Bence Bay Reagan, Güney Afrika'da bayağı kötü dostlar edinmiş. Open Subtitles اعتقد بأن ريغان كوّن له صداقات سيئة في جنوب افريقيا
    Derneğimizde, sanat ve dostluk için üreten-yaratan tüm insanlara yer var. Open Subtitles وتكوين . صداقات جديدة فى نادينا، هناك غرفة ، لكل المبدعون . للفن ولكل الأصدقاء الجيدون
    - arkadaşlarım burada. Open Subtitles ولكن لى أصدقاء هنا عزيزتى ستبقى على اتصال وتستطيعى عمل صداقات جديدة
    Toplum tarafından saygı görmek ve harika dostluklar kurmaktır. Open Subtitles بأنك مُحترم من قبَل مجتمعك وأنك تملك صداقات متينة رائعة
    arkadaşların olsun, işe git para kazan ve mutlu ol Open Subtitles تكسبين صداقات وتخرجين وتكسبين المال وتكونين سعيده
    Evet. Turizm o duvarları yıkmak ve insanların birbiri ile iletişimini sağlayabilmek ve arkadaşlıkları oluşturmak için en iyi sürdürülebilir yöntem. TED السياحة هي أفضل طريقة مستدامة لهدم تلك الجدران وإنشاء طريق مستدام للتواصل مع بعضنا وتكوين صداقات.
    Şehirde okula girmek için sınavlara girmene izin verdim, arkadaşlıklara izin vermedim. Open Subtitles لقد وافقت على أن تحضري ما فاتكِ في هذه المدرسة لكن بدون صداقات
    Yeni arkadas yapmakta da iyi gibisin sanki. Open Subtitles يبدو انك تبلي بلاء حسنا بتكوين صداقات جديدة هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد