Aptallık, tamamen farklı bir yaratık ile arkadaş olmak. | Open Subtitles | مريض هو إقامة صداقة مع مخلوق جد... مختلف... |
Sen Delia Ann'nin eşi ile arkadaş değil miydin? | Open Subtitles | أليست لديك صداقة مع زوج داليا آن؟ |
Sana Rocket ile arkadaş olacağını söylemiştim...gördün mü? | Open Subtitles | لقد قلت لك سأجعل بينك صداقة مع روكيت... انظر |
Neden Dallis'le arkadaş olamıyorsun peki? | Open Subtitles | اذا كيف لم يمكنك تكوين علاقة صداقة مع داليس؟ |
Louise'le arkadaş olduğunuzu bilmiyordum. | Open Subtitles | إذا00لم أكن أعلم أنه تربطكم صداقة مع لويس |
Bayan Elton'la arkadaşlık etmesine pek de şaşırmamak gerekir. | Open Subtitles | لا عجب انها كونت صداقة مع السيدة التون |
Annem Palm Beach'e bir ziyaret kazanmıştı ben de torunları Vivian'la arkadaşlık kurdum. | Open Subtitles | ربحت أمي زيارة إلى (بالم بيتش) وكوّنت صداقة مع حفيدتهم (فيفيان) |
Yani, doğal olarak bu kadınla arkadaş olmalıyız. | Open Subtitles | ذلك، بطبيعة الحال، علينا أن اقامة علاقات صداقة مع هذه السيدة. |
Kate Paris'e gitmeden önce, Londra'da genç bir kadınla arkadaş olmuş. | Open Subtitles | قبل أن تذهب (كايت) إلى "باريس"، كانت على علاقة صداقة مع هذه الشابة في "لندن". |
Sonuç olarak, Summer Smith'le arkadaş olmak, genç yaşamlarınızın en değerli ve faydalı tecrübesi olur. | Open Subtitles | في النهاية نستنتج أن عقد صداقة مع سمر سميث لهو أكثر شيئ مثير و ذو قيمة ستقومون به في حياتكم الشابة |