Yani kız arkadaşım ve takımdaki mevkimden başka. | Open Subtitles | اعني , بالاضاقه الي صديقتي و مكاني في اللائحه ؟ |
O benim kız arkadaşım, ve sözlü sayılırız. | Open Subtitles | إنها صديقتي , و نحن تقريبا مخطوبين لبعضنا |
- Evet harika ama o benim arkadaşım ve birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | -أجل، إنها شخص رائع ، لكنها صديقتي و نحن نعمل سوية |
arkadaşımla bir radyo programı dinliyorduk ve elimizde koca bir cips paketi vardı. | Open Subtitles | و صديقتي و أنا كنا نستمع لبعض البرامج الإذاعية و كان لدينا ذلك الكيس الضخم من رقائق البطاطس |
Çünkü sen kız arkadaşımsın ve kız arkadaşlara böyle hediye verilir. | Open Subtitles | بلي ، لأنكِ صديقتي و هذا ما يجب أن تتلقاه صديقتي |
Herkesten özür dilerim ama bu, benim arkadaşım ve kendisi yeni nişanlandı. | Open Subtitles | أنا آسفه, لكُلّ شخص... ...لكن هذه صديقتي و قد أعلنت خطوبتها |
Ayrıca Lena benim arkadaşım ve güçlerimi ona yardım etmek için kullanamayacaksam ne anlamı var? | Open Subtitles | و "لينا" هي صديقتي و اذا لم استطع استخدام قواي لمساعدتها -اذا ما هي فائدتها؟ -نعم |
Kız arkadaşım ve ben evlenene kadar bekleyeceğiz. | Open Subtitles | صديقتي و أنا نحن ننتظر حتى أن نتزوج |
Bunu sen de biliyorsun, ayrıca Sarah benim arkadaşım ve... | Open Subtitles | نعلم أنّ ذلك فيّ زائد (سارة) صديقتي و... |
Elizabeth benim arkadaşım ve sen de kızla oynuyorsun. | Open Subtitles | إليزابث) صديقتي و أنت تلعب معها) |
Benim arkadaşım ve Maui'nin kardeşidir. | Open Subtitles | (إنها صديقتي و أخت (ماوي |
Benim arkadaşımla yattın. Ama savunmana göre, henüz çıkmaya başlamamıştık. | Open Subtitles | أقمتَ علاقةً مع صديقتي و تبريركَ، هو أنّنا لم نكن نتواعد بعد |
Kimse benim evime gelip, kız arkadaşımla dalga geçip öylece gidemez. | Open Subtitles | لا أحد يدخل إلى منزلي و يعبث مع صديقتي و يخرج من هذا الأمر سالماً . |
Bunu söylüyorum çünkü sen benim arkadaşımsın ve senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | ...... و انا سأقول هذا فقط لانك صديقتي و أنا حقاً أهتم بأمرك |