ويكيبيديا

    "صديقكَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • arkadaşın
        
    • dostun
        
    • arkadaşını
        
    • arkadaşının
        
    • arkadaşına
        
    • Arkadaşınız
        
    • dostunuz
        
    • Arkadasın
        
    • arkadaşınım
        
    • arkadaşındı
        
    • dostunu
        
    Bu arada arkadaşın Brian ? Open Subtitles بالمناسبة, صديقكَ, براين, مِنْ قسم الرواتب؟
    Eğer arkadaşın olmasam, her şeyi berbat ettiğini söylerdim. Open Subtitles . لو لم أكن صديقكَ لأخبرتكَ بأنك كنتَ سيئاً للغاية
    Belki telefondaki arkadaşın sana yalan söylüyor. Open Subtitles لَرُبَّمَا صديقكَ على الهاتف يَكْذبُ إليك
    O her neyse, dostun Blofeld kontrol ediyor. Open Subtitles مهما كان صديقكَ بلوفيلد يسيطر علية الآن.
    arkadaşını davet edebilirsin. Open Subtitles يمكنكَ أن تدعوا صديقكَ شكراً لكَ يا ملكي
    Benim arkadaşımdı! arkadaşının kafasını beyzbol sopasıyla dağıtmak nasıl bir his? Open Subtitles لقد كان صديقي، كيف كان شعورك حيال سحق جمجمة صديقكَ بواسطة ذلك المضرب؟
    - Bu sefer başardın, evlat. - Evet. arkadaşın neler hissediyor? Open Subtitles ـ ماذا فعلت هذه المرَّة يا ، ولد ـ كيف يشعر صديقكَ ؟
    Geri döndüğümde arkadaşın toprağın altında olsa iyi olur. Open Subtitles عندما أعود, منَ الأفضل أن يكون صديقكَ قد دُفن.
    Evet, senin şu arkadaşın başarısız olman için seni dolduruyor. Open Subtitles نعم، صديقكَ الصَغير يَدْفعُ فضلات في مُأخرتك
    arkadaşın Jan'ın seni neden öldürmek istediğini biliyor musun? Open Subtitles هل لديك أيّ فكرة لماذا صديقكَ جان هناك يُريدُك ميت ؟
    arkadaşın işini görürken sen, orada oturup kahkahalar attın. Open Subtitles كنت تقف هناك فقط وتضحك في حين أن صديقكَ فعل ما فعله بي
    Peki neden arkadaşın bu adamlarla ilgili yalan söylemiş? Open Subtitles إذاً، لمَ لم يخبرك صديقكَ بحقيقة هذين الشخصين؟
    İnşallah küçük arkadaşın ağacımı getirir. Open Subtitles من الأفضل أن يجلب لى صديقكَ الشجرة اللعينة
    Ben ölmeden önce oğullarımın intikamını alacaksın yoksa arkadaşın benimle ölür. Open Subtitles يجب أن تنتقم لأولادي قبل موتي، وإلّا سيموت صديقكَ معي.
    Muhtemelen dostun da. Öğrenmek isteyeceğini düşündüm. Open Subtitles وعلى الأرجح هو صديقكَ أيضاً خلتُكَ قد ترغب بالمعرفة
    dostun, hayatının en zor kararını vermek zorunda kalacak ve gölgesinde kim varsa aynı sonucu paylaşacak. Open Subtitles صديقكَ سيواجه خياراً مصيريّاً. في حياته، و أي من كان متعلقاً به لحظتها، فسيدفعُ معه عواقبَ ذلكَ الإختيار.
    Böyle olursa hem hapisteki arkadaşını oradan çıkartmaya odaklanabiliriz. Open Subtitles حينئذٍ يُمكننا التّركيز قليلًا على إخراج صديقكَ من الحجز.
    Kalbine ulaştığında arkadaşının eski halinden... - ...geriye bir şey kalmayacak. Open Subtitles وحالما تبلغ قلبه، كلّ ما كان عليه صديقكَ يوماً سيختفي
    Eski bir arkadaşına ihanet etmeyeceksin. Open Subtitles الذي لا يجبُ أن تفعلَه هوَ أن تخون صديقكَ على مدى الحياة
    Bir baktınız bir gün Arkadaşınız başka biri haline geldi. Open Subtitles و بين عشية و ضحاها أصبح صديقكَ إنساناً مُختلفاً تماماً.
    Dediğiniz gibi dostunuz masumsa çıksın ortaya kan örneği alıp adını temize çıkaralım. Open Subtitles الآن ، إذا كانَ صديقكَ بريئاً مثلما يقول دعهُ يأتي إلى هنا وسنأخذ عينهً وعندها سنبرئ إسمهُ مرةً إلى الأبد
    Bak Luke, ben senin arkadaşınım. Open Subtitles "إسمع "لوك انا صديقكَ
    - Bence de. - Zack senin arkadaşındı, Tommy. Open Subtitles -كان من المفترض أن يكون (زاك) صديقكَ يا (تومي )
    Belediye Başkanı eski dostunu da çağırmanı istiyor. Open Subtitles حاجات رئيسِ بلدية أنت لجَلْب صديقكَ القديمِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد