| "Sevgili dostum Truman, çok uzun zamandır senden haber alamadım. | Open Subtitles | صديقي العزيز ترومان لم أسمع عنك شيئا منذ وقت طويل |
| Sadece tek bir çözüm var: Gel, benim Sevgili dostum. | Open Subtitles | هناك طريق واحد هو أن تأتي لي يا صديقي العزيز |
| Sevgili dostum, ölüm hepimizin kapısını çalacak ama eğer doğru yolda ilerleyen bir adamsa şimdi yüce Tanrı'mızla beraber. | Open Subtitles | صديقي العزيز الموت قادم لنا جميعاَ لكن إن كان بحق رجلاَ على طريق الصلاح فهو الآن مع خالقنا السماوي |
| Müthiş değer verdiğim en iyi dostum olarak Montez'e gidip şu biletleri almanı istiyorum. | Open Subtitles | و أنا أحتاج اليك صديقي . العزيز في العالم . الذي أهتم لأمره لحدٍ معين . أن تذهب الى بيت مونتيز لتجلب التذاكر |
| Kıpırdayıp durma, eski dostum. O kadar da kötü olamaz. | Open Subtitles | اثبت يا صديقي العزيز لا يمكن للوضع أن يكون بهذا السوء |
| Havadayım, ama omuzlarında oturduğum adam, benim en yakın arkadaşım. | TED | أنا محمولة في الهواء، لكن الشخص الذين أجلس على كتيفيه، هو صديقي العزيز. |
| aziz dostum Zoran, gelmiş geçmiş en iyi tekerlekli sandalye sürücüsüydü. | Open Subtitles | صديقي العزيز زوران كان أفضل من يدفع كرسي المقعدين |
| Benim en iyi arkadaşım Bay Mitchell ve bunlar bazı diğer arkadaşlar. | Open Subtitles | صديقي العزيز السيد ميتشل وهذان صديقين آخرين |
| Sevgili dostum, herkes o parayı senin aldığını biliyordu. | Open Subtitles | يا صديقي العزيز . الجميع كانوا يعرفوا أنك من أخذ ذلك المال |
| Gel, Sevgili dostum, bize katıl. | Open Subtitles | تعال , يا صديقي العزيز , انضم الينا تعال , تعال |
| Sevgili dostum, onu yapmaktansa, cinayeti iitiraf etmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | صديقي العزيز أحبذ أكثر الاعتراف بجريمة على فعل هذا |
| Ben Karakas'a karım Miami'ye ve sen Sevgili dostum, Meksikalıların bile kendini yalnız hissettiği Agua Prieta'ya. | Open Subtitles | سأذهب الي كاراكس و زوجتي الي ميامي و انت يا صديقي العزيز ستذهب الي اجوا بريتا |
| Sevgili dostum, harita hakkında hiçbir şey bilmiyorum ben. | Open Subtitles | صديقي العزيز , أنا لا أعرف أي شئ عن الخريطة |
| - Sevgili dostum biz olayları hep çok geç olduğunda anlarız. | Open Subtitles | يا صديقي العزيز نحن دائماً نفهم كل شيء متأخرين |
| Onu reddedebilecegimi sanmiyorum. Sevgili dostum. Sen zaten kimsenin içindeki kötülügü görmezsin. | Open Subtitles | صديقي العزيز لا يمكنك رؤية الشر في أي شخص |
| Maalesef o kafatası Sevgili dostum,... | Open Subtitles | أخشى أنّ هذه الجُمجُمة تنتمي إلى صديقي العزيز |
| Üzgünüm. Bu dünyada 10 Pound'um bile yok Sevgili dostum. | Open Subtitles | آسف، لكن ليس لدي لو حتى 10 جنيهات يا صديقي العزيز |
| Sen de hâlâ arkadaşın Kalinda'yı mı koruyorsun, iyi dostum? | Open Subtitles | صديقي العزيز هل ما تزل تحاول حماية صديقتك كاليندا؟ |
| Merhaba, eski dostum. Her yerde seni arıyordum. | Open Subtitles | مرحباً، يا صديقي العزيز لقد كنت أبحث عنك في كل مكان |
| Bak şimdi bu bana yakın arkadaşım Bono'dan bir söz hatırlattı... | Open Subtitles | هذا يذكرنى بقصة قديمة "عن صديقي العزيز"بونو بونو: مغنى بريطانى شهير |
| İşte aziz dostum aramızdaki fark da bu. | Open Subtitles | وهذا يا صديقي العزيز هو الفارق بيني وبينك |
| Bunu anlamıyorum. en iyi arkadaşım kayboldu. | Open Subtitles | اتعلمين, لا استطيع فهم ماذا تقولين صديقي العزيز مختفي |
| Ve benim arkadaşım Martin Amis - konuşma sırasında çok fazla isim verdiğim için kusura bakmayın yani alışsanız iyi edersiniz - Değerli dostum Martin Amis bir keresinde evrenin nereden geldiği gizemini çözmeye yaklaşık beş Einstein uzaklıkta olduğumuzu söylemişti. | TED | وصديقي مارتن أميس — أعتذر، سأخبركم بأسماء كثيرة في هذا الحديث، لذا اعتادوا على الأمر — قال صديقي العزيز مارتن أميس ذات مرة بأننا بحاجة إلى خمسة أشخاص مثل أينشتاين للإجابة على لغز من أين جاء الكون. |
| Sevgili dostlarım, icatların %93'ü terden %6'sı elektrikten %4'ü buharlaşmadan ve %2'si de butterscotch dalgacığından oluşur. | Open Subtitles | ..الإختراع، صديقي العزيز ..ثلاثة وتسعون بالمئة عرق ..وستة بالمئة كهرباء.. ..وأربعة بالمئة تبخير.. |
| Anne, Baba, bu kapıdaki benim iyi arkadaşım Eric'ti. | Open Subtitles | امي ابي كان هذا صديقي العزيز ايريك كارتمان. |
| Sadece, gençliğimin Züppesi, benim sevgili arkadaşım, babamın bu tarz bir hayatın artık yaşamaya değmediğini düşünmesine inanamadım. | TED | لم أستطع تصديق أن أبي، أدونيس شبابي، صديقي العزيز جدًّا، سيعتقد أن هذا النوع من الحياة مازال يستحق أن يُعاش. |