"صرفت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• harcadım
• harcadın
• geçirdim
• harcadı
• dağıttı
• dağıttım
• paramı
• bozdurur
• bozdurdun
• harcadığımı
• harcamıştım

Evdesin çünkü ben tam on bin dolar para harcadım.
أنت في البيت لأني صرفت 10,000 دولار لأعيد مؤخرتك للبيت

Hatta o kadar para harcadım ki adamların artık bana çalışıyor.
في الواقع، صرفت الكثير من المال وهؤلاء الفتية كانوا يعملون لحسابي

Kırık koluna bir ton para harcadım ama mutluluklarına fiyat biçemezsin ya.
صرفت ثروة على معصم يدها بسببه، لكنك لا يمكنك وضع سعر لساعدتهما

Geçen hafta sadece 75,000 dolarını şu yatak parçasına harcadın.
لقد صرفت 75 ألف دولار الشهر الماضي على ملايات السرير

Bu uçuş simülasyonunu uçurarak çok zaman geçirdim ve sonunda gerçekten de uçakları uçurabileceğime inanıyordum.
صرفت الساعات أطير بهذا المحاكي وقد صدقت أنني أستطيع قيادة الطائرات بعد ذلك

Bu donanıma bir sürü para harcadım.
لقد صرفت الكثير من المال على هذا الجهاز

Parayı harcadım. Alıcı bulmak için Belgrad'a gitmeliyim.
لقد صرفت المال يجب أن أذهب إلى بلغراد مباشرة كي أجد مشتريا

Tedavi masraflarına ne kadar harcadım biliyor musunuz ?
هل تعلم؟ لقد صرفت على علاجها فواتير لوحدي لقد افلستني تماما

- çok güzel daphne. - sarhoş bir hippi gibi harcadım.
إنه جميل جداً لقد صرفت عليه كهيبية سكرانه

Birazını otobüse ve yağda kızarmış patatese harcadım.
صرفت بعضا منها في ركوب الحافلة وتناول البطاطس المقلية

Haftalığımın büyük bölümünü bu durulama saç kremine harcadım... - ...ama ne krem gibi yumuşak ne de durulandı.
صرفت جزء جيد من مصروفي حتى أجعل ذلك اللون مائل للصفرة

40 yılımı Pi sayısının şekillerini aramakla harcadım.
صرفت 40 سنة افتش على أصول ارقام النسب الثابتة

İkinci el, para harcadım diye telaşlanma.
إنه مستخدم لذا لا تفزعي و كأنني صرفت المال.

Tıpkı senin paranı çaldıkları gibi. Evlilik nafakamın her sentini bu eve harcadım.
لقد صرفت كل قرش حصلت عليه من تسوية طلاقي على هذا المنزل

Oh, öyle mi? O halde Bvlgari'den 600 bin doları kime harcadın?
إذاً على من صرفت 600 ألف دولار في بولغري

Sonrasında da fazlasını harcadın. Şu anki durumun elde var sıfır.
هذا يعني أنك صرفت كل ما معك و صرفت المزيد , لا شيء صفر

Evet, şimdi daha sakinim. Daha dengeliyim. Deepak Chopra ile biraz vakit geçirdim.
حسنا، أنا هادئ الآن, أنا أكثر تمركزا لقد صرفت بعض الوقت مع ديباك شوبرا

Apple, ürünlerinin olabildiğince güvenli olduğundan emin olmak için çok fazla zaman ve para harcadı.
صرفت شركة أبل الكثير من الوقت والمال للتأكد من أن منتجاتها آمنة قدر الإمكان.

Baker, Kate'leydi. Michelle dikkatini dağıttı.
باكر كان يراقب كايت عندما صرفت ميشيل انتباهه

Önce Silas'a yardım ettiği için teşekkür ettim sonra da aile meseleleriyle dikkatini dağıttım.
لقد شكرته للتو لأنه ساعد سيلاس صرفت إنتباهه ببعض تفاهات لم الشمل العائلي

Ona özel hoca tutmak için kalan bütün paramı harcadım.
و صرفت كل شيء معي حتي أساعده في أن يرشو مدرسه الجامعي

- Benim çiplerimi bozdurur musun?
هلا صرفت أموالي؟ -أجل .

Çeki bozdurdun, değil mi?
هل صرفت الشيك ، آمل ذلك؟ نعم

Perry "sahip olamadığımız 20 bin doları ayakkabılara harcadığımı" söyleyerek haddini aştı.
وأقتبس منه"صرفت مبلغ 20 ألف دولار لانملكه على الأحذية"

Pekâlâ. Bu mağazada bir sürü para harcamıştım ama şu andan itibaren başka bir yerden alışveriş yapacağım.
حسنـــاً, أتعلمي, انا صرفت الكثيرمنالمالعلى هذا المتجر,