"صغيره" - ترجمة من عربي إلى تركي

• küçük
• ufak
• genç
• biraz
• Küçükken
• gençsin
• kısa
• minik
• küçücük
• Çocukken
• ufacık
• küçükler

250 yıldır tüm dünyadaki ebeveynler, daha küçük aileler kurmaya karar veriyor.
لمدة 250 سنه , الوالدين حول العالم قرارو ان يحظوا بعائلة صغيره

küçük kızlara şeker vermeye çalışan ahlaksız yaşlı adamlar gibi.
مثل رجل عجوز قذر يحاول اعطاء طفله صغيره بعض الحلوى

Bir yere sıcak tost koyduğun zaman küçük nem damlaları bırakır.
عندما تضع الخبز على أي سحطح يترك قطرات صغيره من الندى

Pyramid Creek'te yolun kenarında yer alan ufak bir kulübede buluşmayı kararlaştırmıştık.
رتبنا ان نتقابل فى كابينه صغيره قباله الطريق السريع على جدول الهرم

Kaba olmak istemem ama genç bayan yasal yaşta mı?
أنا أسف لكي أكون خشن لكن صغيره عن العمر القانونيِ؟

Harika. Çünkü benim dairem küçük ve oda arkadaşım biraz denyo.
عظيم ، لأن شقتي صغيره جدا جدا و شريكة غرفتي حمـقـاء

küçük bir kızken seni çok hırpaladım. Çok serttim biliyorum.
دللتكِ عندما كنتِ صغيره , لكن لقد كنت صارمة جدا

Sen, ağzından doğru şeyler çıkan, ama derinden, benim sadece korunması gereken küçük bir kız olduğumu düşünen sinsi doktorlardansın.
أنت نوع من هؤلاء الذين يقولون كل الأمور الصحيحه عندما تظن في قرارة نفسِك إنني فتاه صغيره بحاجه إلي الحمايه

Onu bulamıyor musun,küçük bir parça, seni hala ayakta tutan şey.
لا تجده قطعة غريبة صغيره جدا لذلك انت ما زلت تقف,

Yeni evlendim, küçük bir kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım.
تزوجت للتو و انتقلت إلى بلده صغيره و افتتحت محلي الخاص

Daha küçük bir kızken onu bir kez bulduğumu hatırlıyorum.
أذكر إنى عثرت عليها ذات مره عندما كنت فتاه صغيره

Yeni evlendim, bu küçük kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım.
تزوجت مؤخراً و إنتقلت إلى بلدةٍ صغيره و إفتتحت متجراً للأثريات

Yeni evlendim, bu küçük kasabaya taşındım, bir antika mağazası açtım.
تزوجت مؤخراً و إنتقلت إلى بلدةٍ صغيره و افتتحت متجراً للأثريات

İskoçya'nın taşrasında küçük bir köydük, ama 20 insanımızı kaybetmiştik.
نحن قريه صغيره فى البرارى الاسكتلنديه ولكننا خسرنا عشرون رجلاً

Ama yollardan gitmesek bile hala oraya ulaşılabilecek ufak bir yol var.
لكنك تجنبت كل الطرق.. هناك فقط شريحه صغيره يمكنك بسهوله أن تتخللها

Böyle olmasını istememiştim. Yeniden genç olmak harika hissettirdi ve bitmesini istemedim.
لم اقصد لهذا ان يحدث كان من الجيد ان اكون صغيره مجدداً

Tamam, biraz dinlenmeme izin ver. Şimdi hafif zıplat. Bir kez daha.
حسنا,دعنى فقط أسترخى الأن أعطنى دفعه صغيره مره أخرى المزيد لمن هذا؟

Bizi ben Küçükken terk etmiş. Başka ne bilmek istiyorsun?
لقد رحل عندما كنت صغيره , ماذا يوجد لتعرفيه ؟

O zengin ve çekici olabilir ama sen kendini borsada bir hisse gibi sattırmak için gençsin.
ومع ذلك فهو غنى وجذاب. ..انت ما ذلتى صغيره على ان يعاملك شخص كالمعتوهه..

Ektoplazmanın erken reaksiyonu kısa ve sistematik bir şok yarattı.
أنسحاب غير مكتمل للإكتوبلازم تسبب فى صدمه شامله صغيره

küçük bir garnizonu, minik bir merkezi alan olacak şekilde sıkıştırdılar.
لقد أعتصروا الحاميه قليلة العدد داخل منطقه صغيره بوسط البلده

Çünkü ben... büyük bir havuzdaki küçücük bir balığım. Çok büyük bir havuz, yani okyanus.
لأنني سمكه صغيره بقِدر كبير كبير جداً حقاً

Umutsuz vaka olarak görünmekten nefret ederim, ama ailem ben Çocukken öldü.
أكره ان أبدوا كافاقده الامل لكن والداى ماتوا منذ ان كنت صغيره

ufacık bir apandist yara izi var, ayrıca da bir doğum izi...
لديها ندبة صغيره في مرفقها وبالطبع هناك تلك الوحمة لديها

Bu memeler iyi ama küçükler, dikleştirmek lazım.
هذا الثديين جيده, ولكن صغيره وبحاجه للرفع