| Dünya çapındaki dua savaşçılarının da desteğiyle Kennedy, kanserden kurtuluşunu kutladı. | Open Subtitles | و بفضل صلوات شبكة المحاربين العالمية تماثل كينيدى للشفاء من السرطان |
| Bu cok onemli bir ders. dua etmeye basladim, sukran dualari, ki bu bir agnostik icin tuhaf bir sey. | TED | و هذا درس عظيم لاني كنت اصلي كان اداء صلوات عيد الشكر شيئ غريب بالنسبة لملحد. |
| Üç hüzünlü tesbih duası okuyarak tövbe et, ve yaptığın şeyi olabildiğince düzelterek telafi et. | Open Subtitles | والندم عليها بالصلاة ثلاث صلوات خاشعة والتكفير بأن تصححي ماقمت به |
| ...dualar, vaftizler ve kurtarılmayı bekleyen insanlar vardı. | Open Subtitles | صلوات وتعميد وخلافه لأي شخص يريد قبول مخلصنا. |
| Böylece Bayan Carranza'nın duaları kabul olmuş olacak. | Open Subtitles | بهذه الطريقة، لم صلوات السيدة كارانزا لن يمر دون رد. |
| Sonra bir rahip geldi ve yol kenarındaki adamı gördü. Belki sessizce dua ederek umut ve dua ile daha iyi olmasını diledi. | TED | ثم مرّ راهب ورأى الرجل على جانب الطريق، ربما تَلا صلاة صامتة، صلوات وأدعية، صلوات ليتحسن هذا الرجل. |
| Buradan gittiğimde, seni de kalbimde götüreceğim... ve her gün dua edeceğim. | Open Subtitles | حين أذهب من هنا، سأضعكِ في قلبي دائماً .. و سأذكركِ في صلوات كلّ يوم. |
| Dünyanın her yerindeki insanlar dua ediyorlar... benden istekleri var. | Open Subtitles | إنها صلوات وطلبات البشر حول العالم العالم يسألني وبأنك أخذت مكاني |
| Kibirli kibirli dua eder tapınakta dindar gösteriler yaparsınız. | Open Subtitles | انت تصلى صلوات قوية وأحببت عرضك للصلاة في المعبد |
| Sakıncası yoksa yüreğini açan hangi tanrıysa ona dua edeceğim. | Open Subtitles | و إن لم تمانعي سأصلي بعض صلوات الشكر للإله الذي فتح قلبك |
| Tanrıya dua et, birkaç Bloody Mary iç hiçbir şeyin kalmaz. | Open Subtitles | كما تعلم، فقط اتلو صلوات للرب وقليل منها لمريم العذراء وكن رجل جيد |
| Sabah duası saatine kadar gelmemişsek buluşma iptal olmuştur demişlerdi. | Open Subtitles | قالوا إن لم يحضروا هنا بحلول صلوات الصباح فالإجتماع قد أُلغي |
| Beş kere tesbih duası on beş kere Mary duası okumalı. | Open Subtitles | يتلو خمس صلوات ربانية "وخمسة عشر طلبات" ماريس |
| Güneş duası yoktur ki. İnsanlar herzaman yağmur için dua eder! | Open Subtitles | لا يوجد صلوات للشمس الناس يصلّون لهطول المطر دائماً! |
| Bu sayfalarda yüzyıllar boyunca mukaddes insanlar tarafından kötü güçlere karşı savaşmak için icra edilen ayinler, dualar ve afsunlar var. | Open Subtitles | هذه الصفحات تحوى على ، صلوات وطقوس أستخدمها القساوسة على مر العصور. لمحاربة قوى الشر. |
| Bu sayfalarda yüzyıllar boyunca mukaddes insanlar tarafından kötü güçlere karşı savaşmak için icra edilen ayinler, dualar ve efsunlar var. | Open Subtitles | هذه الصفحات تحوى على ، صلوات وطقوس أستخدمها القساوسة على مر العصور. لمحاربة قوى الشر. |
| Şey gibi, yani, dualar falan işte. | Open Subtitles | هذا فقط .. تعرفين صلوات وما شابه |
| Ne olur annenin duaları boşa gitmesin, Hamlet. | Open Subtitles | لا تتحامل على صلوات والدتك يا هملت |
| Anneme döndüm ve "yapamayacağım" dedim. Ama o dedemin duasını kulağıma fısıldamaya başlamıştı bile. | TED | التفت إلى أمي وقلت: "لا أستطيع،" ولكنها كانت تتلو صلوات جدي في أذني بالفعل. |
| İnsanların dualarına cevap vermeyi sana gösteririm! | Open Subtitles | سأعلّمك لتجيب صلوات النّاس |
| # Sonnez les matines | Open Subtitles | ♪ دق صلوات الفجر ♪ |
| Sufi'lerin dualarını duydum -- Taliban'ın nefret ettiği alçakgönüllü Müslümanları. | TED | استمعت الى صلوات الصوفيين-- المسلمين المتواضعين, الذين تكرههم جماعة طالبان. |