ويكيبيديا

    "صماء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sağır
        
    • sağırım
        
    • dilsiz
        
    • sağırdır
        
    • Sagir
        
    • sağırdı
        
    • sağırsın
        
    • sağırmış
        
    • işitme engelli
        
    Şimdi size sağır olarak dünyaya gelmiş bir kızın filmini göstereceğim. TED الآن هذا هو الفيديو الذي سأعرضه عليكم لفتاة ولدت وهي صماء.
    Hayır, ben Anne Frank'ten bahsediyorum. sağır, dilsiz ve kördü. Open Subtitles أنا أتحدث عن آن فرانك لقد كانت صماء وخرساء وعمياء
    Ama sağır bir kadına nasıl çıkma teklifi edilir bilmiyorum. Open Subtitles لكن لا أعلم كيف أطلب من إمرأة صماء الخروج معي
    Evet. küçük kız sağır mıydı yoksa sadece sessiz mi duruyordu? Open Subtitles أجل ، هل كانت الفتاة الصغيرة صماء أم خرساء فقط ؟
    Çaylak, sağır mısın sen? Tüm birimlere ilet, dışarıyı arasınlar! Open Subtitles أيتها المجندة, هل أنتِ صماء أُطلبي جميع الوحدات إلى خارج
    Keş bir oğlun varsa dedektif, sağır kulaklar bir zorunluluk haline gelir. Open Subtitles حينما يكون لديك أبن مدمن أيها المحقق يجب أن تمتلك أذناً صماء
    Şayet yukarıda birisi varsa, duvar kadar sağır olmalı. Open Subtitles حسناً،إذا كان هناك أي أحد فوق هناك لا بد أن تكون الحجارة صماء
    sağır hizmetçili adam, o da ölmediği için şanslı. Open Subtitles ذلك الرجل الذي لديه خادمة صماء محظوظ لأنّه لم يمت أيضا
    Duyamaz. Zavallıcık sağır ve dilsiz. Open Subtitles لا يمكنها السماع الطفلة المسكينة صماء وبكماء
    Bu solucanlar sağır olmalılar, bizi duymuyorlar. Open Subtitles هذه الحيوانات يجب ان تكون صماء اذا لم تسمعنا.
    Dilsizsin ama sağır değilsin herhâlde, değil mi? Open Subtitles ربما أنت بكماء و لكنك لست صماء أليس كذلك ؟
    sağır bir kadının bir suikastçıyı duyması zor olur, değil mi? Open Subtitles إنه لمن الصعب على امرأة صماء أن تسمع صوت القاتل وهو يقترب أليس كذلك ؟
    Çünkü sen oğlunun kalbini duyamayacak kadar sağır olmuşsun. Open Subtitles لكنكِ صماء كفاية لدرجة أنكِ لا تعرفين قلب أبنك
    sağır mısın yoksa ben yeterince iyi değil miyim? Open Subtitles هل أنتِ صماء ، أم أنني غير جيد لكِ بما فيه الكفاية؟
    Konsey huzuruna çıkacaksın lakin sözlerin sağır kulaklarda yitecek, Open Subtitles ستذهبين إلى المجلس لكن كلماتك ستقع فى أذن صماء
    Hayır, değildi. Helen Keller sağır, dilsiz ve kördü. Open Subtitles لا لم تكن هكذا هيلين كيلر هى من كانت صماء وخرسا وعمياء
    Bugün cezaevi otobüsünden kaçış olayında masum bir sağır kız öldü. Open Subtitles فتاة صماء وأحد المارة الأبرياء في عملية هرب حافلة السجن مؤخراً اليوم
    sağırım diyor ama hiçbir şeyi de kaçırmıyor. Open Subtitles هي تقول بأنها صماء ، لكنها لا تفوت أي شيء
    Bu kulağım biraz sağırdır. Bir dahaki sefere daha yüksek sesle konuş. Open Subtitles عزيزتي، هذه الأذن صماء إرفعي صوتك قليلا في المرة القادمة
    Raj, sakin ol. Seni duyamaz, kendisi Sagir. Open Subtitles هوّن عليك ، فهي لا تستطيع سماعك ، إنها صماء
    sağırdı ama patron oydu. Open Subtitles مع أنها كانت صماء, لكن كانت دائماً الزعيمة
    Yani, sırf sağırsın diye, aptal biri olduğunu düşünmem yanlıştı. Open Subtitles اعني انه من الخطاء اعتبارك غبيه فقط لانك صماء
    Hayır, demek istediğim neden ta başından beri sağırmış gibi davrandın? Open Subtitles كلا , أقصد ... لماذا أدعيتي أنكِ صماء أصلاً ؟
    Elinden her iş gelen bir gezgin işitme engelli bir kadına ilk kelimesini öğretiyor. TED حرفيٌّ رحّال يعلم امرأةً صماء كلمتها الأولى في مزرعةٍ عتيقة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد