| Sessizliğin kitapları doldurur, ...ya da en azından, noktalama özürlü bir paragrafı. | Open Subtitles | يبوح صمتك بالكثير. لو ليس الكثير، فعلى الأقل الفقرة العرضية غير المنسقّة. |
| Senin Sessizliğin yüzünden milyonlarca dolar kaybedeceğiz. | Open Subtitles | حسناً، ملايين من الدولارات تريدين أن تضيعيها بسبب صمتك هذا |
| sessiz kalmanızı bu teklifi düşüneceğiniz şeklinde yorumluyorum. | Open Subtitles | سوف آخذ صمتك بأنك تقبل بالعرض الذي أقدمه لك |
| "sessizlik binlerce kelimeden daha çok şey anlatır" | Open Subtitles | حجاب صمتك يَتكلّمُ أكثر مِنْ ألف كلمة |
| Sessizliğinden anladığıma göre kadınlarla konuşmuyorsun da sanırım? | Open Subtitles | هل افترض أن صمتك هذا يعني أنكَ لاتتحدث لي النساء أيضاً؟ |
| Bu karamsar Sessizliğini "evet" olarak kabul edeceğim. | Open Subtitles | سأفهم صمتك المزاجي على أنها موافقة. |
| Ama Tahkikat Kurulunun karşısına çıktığınızda Adalet Bakanlığının da buna katıldığına eminim Sessizliğiniz sizin zararınıza olur. | Open Subtitles | ولكن عندما تظهر أمام هيئة محلفين كبرى أنا متأكد من أن تعتزم وزارة العدل، سوف يكون صمتك سبب في سقوطك |
| Sonra senin Sessizliğinin nedenini... soğukluğunu anladım. | Open Subtitles | ..عندها فهمت ... سبب صمتك و برودك تجاهي |
| Yalanı yasaklasa da nişanlının ölümü karşısındaki Sessizliğin saf bir niyetin göstergesi. | Open Subtitles | إنه يحرم الكذب، لكن صمتك حول وفاة خطيبك يتضمن نية صافية، وهذا يعذر خطيئتك. |
| Yani bunu aklında tutarsan ona Sessizliğin karşılığında seni ve anneni kişi başı 1.700 $ 'lık bir fiyatla Travelocity'le Hawaii'ye göndermesini teklif etsen? | Open Subtitles | بهذا التفكير ماذا لو اقترحت ان تبادلي صمتك بأنه ربما يريد ان يرسلك انت وامك |
| Doğrusunu istersen Sessizliğin beni hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | بصراحة، أشعر بخيبة أمل في صمتك. |
| Sessizliğin yaş ayrımcılığının göstergesi. | Open Subtitles | صمتك الأدخنة من التمييز ضد كبار السن. |
| Sessizliğin ne kadar uzarsa, bu senin için o kadar kötü olur. | Open Subtitles | كلما طال صمتك ستحصلين على الأسوأ |
| Düşünebileceklerinden korkuyordum sessiz dünyana nüfuz ederek seni de ürkütmekten. | Open Subtitles | لقد كنت أخشى فيما يمكنك أن تفكر أخاف من غزو صمتك |
| Hazır olduğunda, sessiz kalman için daha fazla para isteyerek komplocularla tekrar bağlantıya geçmeni sağladık. | Open Subtitles | وعندما تجهزت جعلناك تستأنف اتصالك مع المتاَمرين بطلب النقود، لشراء صمتك |
| Seni temin ederim ki, keskin nişancılarla ilgili söylentiler dolaşması benim için senin sessiz kalmandan daha tehlikeli olur. | Open Subtitles | أودّ أن أؤكد لك، أنا في خطر أكبر من إشاعات القناصين أكثر من صمتك بخوف, في هذه القضية |
| Çünkü, sessizlik bazen onaylamaktır. | Open Subtitles | خلاف ذلك، صمتك يجعلها تبدو أنك توافقه |
| Sessizliğinden yanlış bir karar aldığını anlıyorum. | Open Subtitles | سأعتبر صمتك هذا أنك اتخذت القرار الخاطىء |
| Sessizliğini cesaret olarak yorumluyorum. | Open Subtitles | -لست لها" " سأعتبر صمتك دليل شجاعة هنيئاً لك |
| Leydi İchi, Sessizliğiniz söylediklerimi aynen yapacağınız anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | ،(أيتها الأميرة (إيتشي هل يعني صمتك أنك ستنفذين ما أقول؟ |
| Bunu Sessizliğinin karşılığı için al. | Open Subtitles | أحتفظ بهذا مقابل صمتك. |
| İnsanın yaşamı sessizliğine bağlıdır. | Open Subtitles | وأعلم أن العديد من أرواح البشر ستعتمد على صمتك |
| Susman, "evet" mi demek? | Open Subtitles | سأعتبر صمتك موافقة |
| Bay Swearengen,sessizliğinizi onay olarak kabul edeceğim. | Open Subtitles | سيد " سوارنجين " سأعتبر صمتك موافقة |