ويكيبيديا

    "صندوق سيارته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • arabasının bagajına
        
    • arabasının bagajında
        
    • arabanın bagajında
        
    Anne, sana Meg'in dün gece Brian'ı bağladığını... ve arabasının bagajına koyup gittiğini söylemem kötü olur mu? Open Subtitles هل هو سيء إذا رأيت ميج تقيّد براين البارحة و تضعه في صندوق سيارته ثم تذهب بعيداً؟ ماذا؟
    Diğer adamı arabasının bagajına tıkmaya çalışıyordu. Open Subtitles كان يحاول إجبار الرجل الآخر للدخول في صندوق سيارته
    Omzunun üstünde battaniye ile bir şey taşıyan bir adam gördüm, ...o şeyi arabasının bagajına koyuyordu. Open Subtitles ورأيت رجلاً يخرج حاملاً بطانية فوق كتفه، ووضعها في صندوق سيارته
    arabasının bagajında, 10 yaşında bir kızın cesedi varmış! Open Subtitles كان معه جثة فتاة بعمر 10 سنوات فى صندوق سيارته
    arabasının bagajında bir kurbanla durduruldu ve gitmesine izin verildi. Open Subtitles تم ايقافه مع وجود ضحية في صندوق سيارته و تركوه يمضي
    Çocuğun kaderi arabasının bagajında çorap satmak. Open Subtitles من الواضح أنه مقدر له أن يبيع الجوارب الطويلة من صندوق سيارته
    Arkada bir yere kelepçelenmiş, arabanın bagajında 200,000 papel var. Open Subtitles لقد كان مقيداً بالأنابيب في الخلف، مع 200 ألف دولار في صندوق سيارته.
    Kafasından vurdun ve kendi arabasının bagajına tıktın. Open Subtitles برصاصة في الرأس ووضعتوه، في صندوق سيارته
    Kafasına silahı dayayıp arabasının bagajına tıktım. Open Subtitles ابرحته ضرباً بمسدسي داخل صندوق سيارته
    Kafasına silahı dayayıp arabasının bagajına tıktım. Open Subtitles ابرحته ضرباً بمسدسي داخل صندوق سيارته
    ...ve daha sonra da arabasının bagajına koymuşlar. Open Subtitles ثم تناولها في صندوق سيارته
    Bahse girerim arabasının bagajında bunlardan bir düzine vardır. Open Subtitles أتقبل مضاعفة الرهان أو الخسارة على أنه يملك درزناً من هذه في صندوق سيارته
    arabasının bagajında ızgara sosisle tıraş bıçağı satıyordu. Open Subtitles الذي يبيع نقانق و شفرات حلاقة من صندوق سيارته
    Biri arabasının bagajında hindi pişiriyordu. Open Subtitles أحدهم حمّرَ ديكًا روميًا في صندوق سيارته.
    Hayır, onun yerine cebinde sürüyle uyku ilacı, arabasının bagajında bir video kamera olan bir adamla kaçmak zorunda kalmışsın. Open Subtitles لقد كنت مع رجل لديه حبوب منشطة و كاميرا في صندوق سيارته
    Ertesi gün işe gittiğinde, bunlardan milyonlarcasının arabasının bagajında olduğunu fark ederdi. Open Subtitles في تلك الأثناء, ذهب للعمل في صباح اليوم التالي, و قد أدرك... أن لديه الملاين منها في صندوق سيارته.
    Charlie, yumuşak şekerlemelerini arabasının bagajında saklıyor. Open Subtitles تشارلي" يحتفظ بحلوياته في صندوق سيارته.
    Park halindeki bir arabanın bagajında bir adam bulunmuş. Open Subtitles وجدت شخصا في صندوق سيارته متوقف
    Evet, arabanın bagajında taşımış olabilirler. Open Subtitles نعم, القتلة في صندوق سيارته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد