Kaçırılıp köle olarak satılması ihtimali çok düşük. | Open Subtitles | احتمالات ان تكون مختطفه وان تباع في سوق الرق ضئيلة جدا. |
Bunun işe yarama ihtimali çok düşük. | Open Subtitles | ستيف بين سين : ان فرص العمل هذه ضئيلة جدا. |
İhtiyacımız olan itirafı alabilmek için elimizde çok küçük bir fırsat var. | Open Subtitles | الشيء الذي نملكه،، هو فرصة سانحة ضئيلة جدا لإنتِزاع الإعتراف |
Kimi zaman çok küçük kimi zaman da bir yıllık maaş gibi çok büyükler hediye verilirdi. | Open Subtitles | أحيانا ما تكون ضئيلة جدا و أحيانا ما تساوي نسبة بليغة من راتب عام كامل |
Bu çok küçük bir miktar, bir saate kadar vücudun atar. | Open Subtitles | انا كمية ضئيلة جدا سوف تهضم خلال ساعة |
Uzaydaki çok küçük, çok belirsiz, çok acınası hiç bir enkaz parçasının kaçamayacağı güçlü... | Open Subtitles | لا قطعة من القمامة الكونية هو صغير جدا، ضئيلة جدا أو مثير للشفقة جدا، للهروب بها الأقوياء... |