Saat başı 12 kucak dansı, çarpı 3 kız, çarpı 56 saat direk vergisi ve sim geri dönüşüm ücreti. | Open Subtitles | ل 12 رقصة إغراء فى الساعة , مع ثلاث فتيات لمدة 56 ساعة ضريبة عصا الرقص , رسوم إعادة الجليتر |
'Yeşil vergi' (çevre vergisi) kurduk ve herkes kabul etti, hatta tüm işadamları düzenli olarak ödedi. | TED | أسسنا ضريبة للتشجير و كل الناس قبلت بها و أصحاب الأعمال دفعوا بانتظام |
Temettü miktarı, karbon vergisi oranı arrtıkça büyüyecektir. | TED | وهو أن كمية الحصص ستزداد مع زيادة ضريبة الكربون. |
Rahatsızlık anlamlı bir hayata kabul edilmenin bedeli. | TED | المشقة هي ضريبة الدخول إلى حياة ذات معنى. |
Aşar vergisini zor ödüyoruz, şimdi bir de bu çıktı-- | Open Subtitles | , نحن ندفع الإيجار بصعوبة . و الأن ضريبة أخرى |
Dört ve ya daha fazla çocuğu olan aileler gelir vergisi ödemeyecek dedi. | TED | قال أنّ العائلات حيث تنجب المرأة أربعة أولاد أو أكثر لن تدفع ضريبة دخل بعد الآن. |
Büyük şirketlerin fiyat sabitlemesi, ahlaksız TV şovları, gelir vergisi sahtekarlıkları, şişirilmiş gider hesapları. | Open Subtitles | مرض تحديد الأسعار برامج تلفزيونية مبنية على الغش ضريبة دخل مشبوهة نفقات مزورة |
Eyalet vergisi, federal vergi, sigorta primi... | Open Subtitles | ضريبة دولية, ضريبة فيدرالية ضريبة أمن قومى |
Eyalet vergisi, federal vergi, sigorta primi... | Open Subtitles | ضريبة دولية, ضريبة فيدرالية ضريبة أمن قومى |
Damga resmi, pencere vergisi, bataklık sigortası, tavuk yemi, köpek bisküvisi, inek için uyuz merhemi... | Open Subtitles | قيمة الختم, ضريبة النافذة، تأمين المستنقع, طعام الدجاجة, بسكويت الكلب،مرهم البقرة . المصاريف لن تنتهي |
Devlet için vergi,elli kuruş... Eğlence vergisi ,elli kuruş... | Open Subtitles | خمسون سنتا للعمل فى هذه الارض و خمسون ضريبة ترفيه |
Bunu geri ödemeyeceğim. Âdilik vergisi kabul ediyorum. İyi. | Open Subtitles | ـ إذا عرفت مكانك لن تكوني بأمان لن أرد هذا إنه ضريبة حماقتك |
Çünkü eğer değilse, sana bir bedeli olacak. | Open Subtitles | لأنه إذا لم يكن فسيكون هناك ضريبة علي ذلك |
Seni oradan dışarı taşımamın bedeli olarak düşün bunu. Kusura bakma. | Open Subtitles | اعتبريها ضريبة حملكِ إلى خارج الكهف، آسف. |
Sanki gelir vergisini yeni öğrenmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو كما لو انه اكتشف لتوّه ان هناك ضريبة على الدخل |
Öyleyse, ek ücretçilerden ek ücret alın! Katılıyorum. | Open Subtitles | وهكذا نأخذ ضريبة على الضريبة أوافق على هذا |
Özür dilerim siz bu boy bardak için 99 Sent + KDV vermelisiniz. | Open Subtitles | أنا أعتذر بتواضع ، ولكن عليك أن تدفع تسع وتسعون سنتاً ، بالإضافة إلى ضريبة ذلك الكوب |
Bırak kurumunu vergiye bağlasın. Kazancını paylaşsın. | Open Subtitles | دعيه يفرض ضريبة على مؤسستكِ شاركيه أرباحكِ |
Tabi ki gerçekten bir yasa olmasını bekliyordum, bize bu vergiyi vermemizi söyleyen ve kanun kitabında gösterebileceğimiz bir madde. | Open Subtitles | ,تَوقّعتُ حقاً أن يكون هناك قانوناً ,يمكنك أن تشير إليه في كتاب القوانين يتطلّب منك تَقديم إستمارة ضريبة |
Ancak, karbon vergisinin kendisi de popüler olmadığını ve politik bir çıkmaz olduğunu kanıtladı. | TED | ومع ذلك فأن ضريبة الكربون في حد ذاتها أثبتت أنها لا تحظى بشعبية وبأنها الطريق السياسي مسدود أمامها. |
Aşağılık herif, %5'ten az vergi verip, bizi kovmak istiyor. | Open Subtitles | يدفع ضريبة أقل من 5بالمائة ويريد أن يقصلنا فندق هاييت |
Hey, iyi, yönetici benim yani senden gecikme ücreti almayacağım. | Open Subtitles | حسنا، انا من الاداره لذا سابطل ضريبة تاخر موعد الارجاع |
Amerikan toplumunun federal gelir vergisine tepkisizliği de dikkate değer bir konudur, ve Amerikan halkının ne kadar aptal ve ilgisiz olduğunun gerçek bir kanıtıdır. | Open Subtitles | a وصيّة لكَمْ أخرس أسفل الغافل السكان الأمريكي حقاً. أولاً ضريبة الدخل الإتحادية غير دستوري جداً |
Tüm şehirlere istikrarlı bir vergilendirme sistemi getirerek yerel vergi memurlarının vergileri suistimal etmesini engelledi. | TED | فقد فرض ضريبة متساوية على جميع المحافظات، مُنهياً بذلك الاستغلال الخاص من قبل مسؤولي الضرائب المحليين. |
Evet, buradaki limana para ödememiz gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول إنه يجب علينا ان ندفع ضريبة للإرساء هنا |
Ne de onlardan ölümcül vergiler almadım ve ellerinde verecek bir şey yokken onlara vahşice davranmadım. | Open Subtitles | لم أفرض ضريبة على هؤلاء الأشخاص حتى نزفوا و أرعبوا،عندما لم يكن لهم شيىء يعطونه |