ويكيبيديا

    "ضريبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • vergisi
        
    • bedeli
        
    • vergisini
        
    • ücret
        
    • KDV
        
    • vergiye
        
    • vergiyi
        
    • vergisinin
        
    • vergi
        
    • ücreti
        
    • vergisine
        
    • vergileri
        
    • vergilendirme
        
    • para
        
    • vergiler
        
    Saat başı 12 kucak dansı, çarpı 3 kız, çarpı 56 saat direk vergisi ve sim geri dönüşüm ücreti. Open Subtitles ل 12 رقصة إغراء فى الساعة , مع ثلاث فتيات لمدة 56 ساعة ضريبة عصا الرقص , رسوم إعادة الجليتر
    'Yeşil vergi' (çevre vergisi) kurduk ve herkes kabul etti, hatta tüm işadamları düzenli olarak ödedi. TED أسسنا ضريبة للتشجير و كل الناس قبلت بها و أصحاب الأعمال دفعوا بانتظام
    Temettü miktarı, karbon vergisi oranı arrtıkça büyüyecektir. TED وهو أن كمية الحصص ستزداد مع زيادة ضريبة الكربون.
    Rahatsızlık anlamlı bir hayata kabul edilmenin bedeli. TED المشقة هي ضريبة الدخول إلى حياة ذات معنى.
    Aşar vergisini zor ödüyoruz, şimdi bir de bu çıktı-- Open Subtitles , نحن ندفع الإيجار بصعوبة . و الأن ضريبة أخرى
    Dört ve ya daha fazla çocuğu olan aileler gelir vergisi ödemeyecek dedi. TED قال أنّ العائلات حيث تنجب المرأة أربعة أولاد أو أكثر لن تدفع ضريبة دخل بعد الآن.
    Büyük şirketlerin fiyat sabitlemesi, ahlaksız TV şovları, gelir vergisi sahtekarlıkları, şişirilmiş gider hesapları. Open Subtitles مرض تحديد الأسعار برامج تلفزيونية مبنية على الغش ضريبة دخل مشبوهة نفقات مزورة
    Eyalet vergisi, federal vergi, sigorta primi... Open Subtitles ضريبة دولية, ضريبة فيدرالية ضريبة أمن قومى
    Eyalet vergisi, federal vergi, sigorta primi... Open Subtitles ضريبة دولية, ضريبة فيدرالية ضريبة أمن قومى
    Damga resmi, pencere vergisi, bataklık sigortası, tavuk yemi, köpek bisküvisi, inek için uyuz merhemi... Open Subtitles قيمة الختم, ضريبة النافذة، تأمين المستنقع, طعام الدجاجة, بسكويت الكلب،مرهم البقرة . المصاريف لن تنتهي
    Devlet için vergi,elli kuruş... Eğlence vergisi ,elli kuruş... Open Subtitles خمسون سنتا للعمل فى هذه الارض و خمسون ضريبة ترفيه
    Bunu geri ödemeyeceğim. Âdilik vergisi kabul ediyorum. İyi. Open Subtitles ـ إذا عرفت مكانك لن تكوني بأمان لن أرد هذا إنه ضريبة حماقتك
    Çünkü eğer değilse, sana bir bedeli olacak. Open Subtitles لأنه إذا لم يكن فسيكون هناك ضريبة علي ذلك
    Seni oradan dışarı taşımamın bedeli olarak düşün bunu. Kusura bakma. Open Subtitles اعتبريها ضريبة حملكِ إلى خارج الكهف، آسف.
    Sanki gelir vergisini yeni öğrenmiş gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو كما لو انه اكتشف لتوّه ان هناك ضريبة على الدخل
    Öyleyse, ek ücretçilerden ek ücret alın! Katılıyorum. Open Subtitles وهكذا نأخذ ضريبة على الضريبة أوافق على هذا
    Özür dilerim siz bu boy bardak için 99 Sent + KDV vermelisiniz. Open Subtitles أنا أعتذر بتواضع ، ولكن عليك أن تدفع تسع وتسعون سنتاً ، بالإضافة إلى ضريبة ذلك الكوب
    Bırak kurumunu vergiye bağlasın. Kazancını paylaşsın. Open Subtitles دعيه يفرض ضريبة على مؤسستكِ شاركيه أرباحكِ
    Tabi ki gerçekten bir yasa olmasını bekliyordum, bize bu vergiyi vermemizi söyleyen ve kanun kitabında gösterebileceğimiz bir madde. Open Subtitles ,تَوقّعتُ حقاً أن يكون هناك قانوناً ,يمكنك أن تشير إليه في كتاب القوانين يتطلّب منك تَقديم إستمارة ضريبة
    Ancak, karbon vergisinin kendisi de popüler olmadığını ve politik bir çıkmaz olduğunu kanıtladı. TED ومع ذلك فأن ضريبة الكربون في حد ذاتها أثبتت أنها لا تحظى بشعبية وبأنها الطريق السياسي مسدود أمامها.
    Aşağılık herif, %5'ten az vergi verip, bizi kovmak istiyor. Open Subtitles يدفع ضريبة أقل من 5بالمائة ويريد أن يقصلنا فندق هاييت
    Hey, iyi, yönetici benim yani senden gecikme ücreti almayacağım. Open Subtitles حسنا، انا من الاداره لذا سابطل ضريبة تاخر موعد الارجاع
    Amerikan toplumunun federal gelir vergisine tepkisizliği de dikkate değer bir konudur, ve Amerikan halkının ne kadar aptal ve ilgisiz olduğunun gerçek bir kanıtıdır. Open Subtitles a وصيّة لكَمْ أخرس أسفل الغافل السكان الأمريكي حقاً. أولاً ضريبة الدخل الإتحادية غير دستوري جداً
    Tüm şehirlere istikrarlı bir vergilendirme sistemi getirerek yerel vergi memurlarının vergileri suistimal etmesini engelledi. TED فقد فرض ضريبة متساوية على جميع المحافظات، مُنهياً بذلك الاستغلال الخاص من قبل مسؤولي الضرائب المحليين.
    Evet, buradaki limana para ödememiz gerektiğini söylüyor. Open Subtitles يقول إنه يجب علينا ان ندفع ضريبة للإرساء هنا
    Ne de onlardan ölümcül vergiler almadım ve ellerinde verecek bir şey yokken onlara vahşice davranmadım. Open Subtitles لم أفرض ضريبة على هؤلاء الأشخاص حتى نزفوا و أرعبوا،عندما لم يكن لهم شيىء يعطونه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد