Bir şeyleri hayal etmesiyle, gürültüler, ayak sesleri ve sesler duymasıyla başlamış... ve sonra sesler konuşmaya başlamış. | Open Subtitles | لقد بدأ بأنها كانت تتخيل اشياءا ثم سماع ضوضاء ووقع اقدام, وأصوات ثم بدأت الأصوات تتحدث اليها |
Amos oradan garip sesler geldiğinden şikayetçiydi. | Open Subtitles | دئما ماكان عاموس يشتكى من ضوضاء غريبة من عندهم |
Eğer bir ağaç ormanda düşer ve sesi kimse duymazsa, ses çıkmış mıdır? | Open Subtitles | مثل الشجره التى تسقط فى الغابه ولا يسمعها احد لا تصدر اى ضوضاء |
Bu dalgalar baloncuklar yaratır, baloncuklar patlar ve patladıklarında Bir ses çıkartırlar. | TED | هذه الأمواج تصنع فقاعات؛ تنفجر الفقاعات، وعندما يحدث ذلك، فإنها تُحدث ضوضاء. |
Bütün gün evde kalıp çamaşırlarını ve tırnaklarını oraya buraya atmasını, müziğin sesini asla kısmamalarını onaylamıyordum. | Open Subtitles | كانت تقضى معظم وقتها مع اصدقائها فى اللعب و الرقص ولا تخفض من ضوضاء الموسيقى |
Santral-Sonar. 3-4-6 istikametinde sesler duyuyorum. | Open Subtitles | الكولونيل انا استقبل ضوضاء ربما تكون اتصال بنا |
Bazen motordan gelen sesler bebeğe ninni gibi gelip uyumasını sağlıyor. | Open Subtitles | في بعض الاحيان تكون ضوضاء محرك السيارة ,تزعج الطفل |
Belki de panik yüzünden odadan sesler... vesilahlıadamiçerigirerken arka plandaki çığlıklar yükselene kadar... mecburi bir son dakika tartışması olacaktı. | Open Subtitles | ربما مناقشة آخر لحظة حتى تتحول ضوضاء الغرفة إلى ذعر وتصدر صرخات الناس بدخول الرجل المسلح |
Uyku vakti geldi. İyi uykular? Aşağıdan bazı sesler duyabilirsin, kafanı takma. | Open Subtitles | حان وقت القيلولة ولاتقلق حول أي ضوضاء تصدر من الأسفل |
Kafamda sesler dolaşıyor, Doktor. Kafamın içinde sürekli Bir ses var. | Open Subtitles | ضوضاء بداخل رأسي يا دكتور ضوضاء مستمرة بداخل رأسي |
- Evet. Hep işe yarayan bir numaram var. Ördek sesi çıkaracağım. | Open Subtitles | لديَّ شيء لن يخيب أبداً سأحدث ضوضاء مثل البطة |
Pencere açık olduğunda tren sesi dayanılmaz olur. | Open Subtitles | عندماتكونالنافذةمفتوحة, فإن ضوضاء القطار لا تحتمل. |
Pencereyi kapatmanı istesem? Sokağın sesi çok sinirimi bozuyor. | Open Subtitles | هلا أغلقت النافذة ضوضاء الشارع تثير الأعصاب |
Bana Amerika'dan öyle Bir ses getireceğini söyle ki, ta buradan duyabileyim. | Open Subtitles | قل لي أنك ستحدث ضوضاء كبيرة في أمريكا يمكنني سماعها من هنا |
- Sanki Bir ses duydum. - Herşey yolunda teşekkürler. | Open Subtitles | أعتقد أننى سمعت ضوضاء نعم كل شىء جيد , شكرا |
Etrafımızda gecenin buz kokusu var, buzun sesini hatırladık, okyanusun şarkılardan çok farklı. | Open Subtitles | وحولنا .. الليل له رائحة رائحة الغابة نحن نذكر ضوضاء الثلج |
Bakın, bir kez kulağa girdiniz mi operasyon merkezinde olabilecek herhangi bir gürültü felaket demektir. | Open Subtitles | سترى , بمجرد التواجد فى الاذن اى ضوضاء فى مسرح العمليات سيكون كارثه |
İlk cümleni tekrar etmen gerekecek. O esnada seste karışıklık olmuş. | Open Subtitles | عليكِ أن تعيدي السطر الأول هناك ضوضاء به |
"Kız gece olduğunda çıkıyor ve kargaşa yaratıyor." | Open Subtitles | ♪ تخرج في الليل , تصدر ضوضاء ♪ |
Ve kuyruklu balinaların, 200 kilometre uzaklıktaki gürültüye tepki olarak şarkılarını azalttığı gözlemlendi. | TED | وقد لوحظ أن الحيتان الحدباء تحدّ من غنائها لدى وجود ضوضاء على بعد 200 كيلومترًا. |
Ufaklıktan gelen gürültüyü duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعت ضوضاء من الصغير؟ |
Sizin için sadece gürültüden ibaret. | Open Subtitles | إلّا لو كنتَ داليك بالطبع إذاً إنها مجرد ضوضاء |
Siyah bir tuvalle ya da beyaz gürültüyle başlamak zorunda değilsiniz. | TED | ليس عليك البدء بقماش فارغ أو ضوضاء بيضاء. |
Sokak gürültüsü yok, kilise çanı yok, ...mutfaktan gelen tabak tencere gürültüsü yok. | Open Subtitles | لا ضوضاء في الشارع، ولا أجراس كنيسة، ولا جلبة مقالي آتية من المطبخ. |
Tek yapmanız gereken şu düğmeyi çevirmek, böylece en gürültülü motor sesine kilitlenecek. | Open Subtitles | كل ما عليك أن نلقى هذا المحول و سيصدر عنه أعلى ضوضاء لمحرك |
Ayrıca yatak odanızı evin sessiz köşesine taşıyabilirsiniz, binanızın sizi trafik gürültüsünden koruduğu yere. | TED | بإمكانكم أيضًا نقل غرفة نومكم إلى الجانب الهادئ من المنزل، حيث سيعمل بناؤكم كالدرع ويقيكم من ضوضاء المرور. |