Evet, en sevdiği oyuncağı dışarda unutmak pek Lucy'nin yapacağı bir şey değil. | Open Subtitles | نعم، انه فقط ليس من طباع (لوسي) أن تترك لعبتها في الخارج. |
Bu tam Bay Schue'nun yapacağı bir şey. | Open Subtitles | ذلك من طباع السيد شوستر |
Bence Hillary'in yapacağı iş değil bu. | Open Subtitles | لست أعتقد بأن هذا (من طباع (هيلاري |
Lightman'ın yapacağı bir şey gibi durmuyor. | Open Subtitles | هذا ليس من طباع (ليتمان). |
Kelsey'nin yapacağı bir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | ذلك ليس من طباع (كيلسي) |
Hiç Lennox'ın yapacağı bir şey değil bu. | Open Subtitles | هذا لا يبدو من طباع (لينيكس) |
Gray'in yapacağı bir şey değil pek. | Open Subtitles | هذا لا يبدو من طباع (جراي). |