ويكيبيديا

    "طبيعتهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • doğalarını
        
    • doğalarında
        
    • doğal
        
    • doğası
        
    • normale
        
    • doğaları
        
    • doğuştan
        
    • doğasında
        
    • tabiatlarını
        
    • doğalarından
        
    • kendileri
        
    Tüm çabalarımıza rağmen onların şeytani doğalarını değiştiremedik. Open Subtitles مثل نوعى من الناس نحن لم نكن قادرين على تغيير طبيعتهم الشريرة
    Hayır, benden korkmaları onların doğalarında var. Bunu değiştiremem. Open Subtitles كلا، هذه طبيعتهم أن يكون عندهم رهبة مني، هذا الشيء لا أستطيع تغييره.
    Onlara doğal olun dedim, eğlenin demedim. Open Subtitles اخبرتهم أن يكونوا على طبيعتهم ، ولا يستمتعوا
    Davranışları için üzgünüm, ama hayvanın doğası böyledir. Open Subtitles أعتذر عن سلوكهم, و لكن تلك هي طبيعتهم كطبيعة الوحش الضاري
    Vampir kurbanları ile sonuna kadar normale dönmek Open Subtitles إذا قتلت مصاص الدماء بهذا ، فإن ضحاياه يعودون إلى طبيعتهم
    Boyutları, meziyetleri, karmakarışık doğaları insanın sabırlı ve saygılı birisi olmasını sağlıyor. Open Subtitles حجمهم ، إستقامتهم ، طبيعتهم المعقّدة . يبرز عندهم الإحترام و الصبر
    Tilkiler bu konuda doğuştan yeteneklidir. Open Subtitles الثعالب من طبيعتهم يمتلكون مهارة خاصة بها
    Vahşi doğalarını gizleyen ağır bir zarafetleri vardır. Open Subtitles لديهم رشاقة في السباحة تدعم طبيعتهم الشرسة
    doğalarını kabul edenler ve bundan korkanlar arasında Savaş hatları oluşturuldu. Open Subtitles خطوط المعركة تدرًجت بين هؤلاء الذين تقبلوا طبيعتهم وبين من يخشون منها
    Diğerleri de arka planda kalır ve iç doğalarını geliştirirler. Open Subtitles بينما آخرون يبقون مغمورين خلف الستارة لإكمال طبيعتهم الداخلية
    -Bu o küçük tavşancıkların doğalarında var, Open Subtitles إنها في طبيعتهم الأرنبية و لا يمكننا تغيير هذا، صحيح؟
    Bu onlara doğalarında olmayan şeyleri yaptırabilir. Open Subtitles تجعلهم يفعلون أشياء ليس من طبيعتهم فعلها
    Doğayı tersine çevirecek bir lanet. doğal halleri kurt olarak kalmak üzere işleyen bir büyü. Open Subtitles لعنة قلبت طبيعتهم فجعلت حالتهم الطبيعيّة ذئابًا
    Onlar sadece birer İngiliz olarak doğal haklarını savunuyorlar. Open Subtitles إنّهم بكلّ سهولة يدافعون عن طبيعتهم. كـ رجال إنجليزين
    Fakat bu konuda başka bir seçenekleri yok. Onların doğası böyle. Open Subtitles لكنهم لا يملكون خياراً في هذا الأمر لأنها طبيعتهم
    Kısaca, her farklı ırkın kullandığı dil onların doğası hakkında bize fikir vermektedir. Open Subtitles وبالتالي فإن كلا من لغات هذه الأعراق المختلفة تنبيء بشيء عن طبيعتهم
    Dostlarınızı normale çevirmemizi istiyorsanız gelip korsan gibi alın! Open Subtitles إذا أردت أن يعود أصدقاءك إلى طبيعتهم .تعال وإحصل على ذلك بطريقة القراصنه
    doğaları gereği, bir zamanlar doğdukları yerde yumurta bırakmaya yöneliyorlar. Open Subtitles تدفعهم طبيعتهم لوضع بيضهم في ذات مكان فقسهم
    Ama rakunlar doğuştan tembeldir.... ...Bu nedenle, bazıları bu sanatı öğrenmede yetersiz kalır. Open Subtitles لكن الراكون كانوا من طبيعتهم كسولين لذا البعض منهم سيفشل باتقانها
    Bu Kübalıların doğasında vardır. Open Subtitles معروف عن الكيويبين الازعاج انها طبيعتهم.
    İnsanlar hafızalarını kaybedebilir ama tabiatlarını kaybetmezler. Open Subtitles الناس يمكن ان ينسوا ذكرياتهم لكنهم لا ينسوا طبيعتهم
    Bu adamlar tek bir şeyden korkuyorlar kendilerinden, kendi doğalarından. Open Subtitles أولئك الأولاد في هناك خائف من الشيء الواحد... أنفسهم، طبيعتهم الحقيقية.
    Bu yüzden benim arzum, herkesin 24/7 kendileri olabilmesi, bu nihai nokta. TED إذن ما أتمناه للجميع هو أن يكونوا على طبيعتهم دائما. ذلك الهدف النهائي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد