Sonra olağanüstü bir şey oldu: Bilim ve Sanayi Devrimleri. | TED | ولكن بعد ذلك، طرأ أمر غير عاديّ: فقد قامت الثورتان العلميّة والصناعيّة. |
Konuşmamız gerek, Kevin. bir şey oldu. | Open Subtitles | نحتاج للكلام يا كيفين لقد طرأ أمر ما |
Sabah direktörle görüşecektim ama ne yazık ki acil bir durum çıktı. | Open Subtitles | يفترض أن أجتمع إلى المدير صباحًا، لكن للأسف، طرأ أمر عاجل. |
Acil bir durum çıktı... | Open Subtitles | طرأ أمر عاجل.. |
Bir anda daha önemli bir işin mi çıktı? | Open Subtitles | هل طرأ أمر أهم مما وعدتِني به؟ |
Dün gece bir işim çıktı. Geceyi şehirde geçirdim. | Open Subtitles | لقد طرأ أمر ما البارحة واضطررت للمبيت في المدينة |
Seni arayacaktım. bir şey çıktı, işten erken ayrılmam gerekti. | Open Subtitles | نعم أردت الإتصال بك طرأ أمر وجب أن أغادر العمل باكراً |
bir şey oldu. Konuşmalıyız. | Open Subtitles | اسمع, لقد طرأ أمر ما, ويجب أن نتحدث |
Peki, son günlerde bir şey oldu mu? | Open Subtitles | اذن ، هل طرأ أمر آخر بالفترة الماضية؟ |
Buraya gelmelisin. bir şey oldu. | Open Subtitles | - يجدر بك أن تأتي إلى هنا، لقد طرأ أمر ما |
Bunu telefonda söylemek zorunda olmaktan... nefret ediyorum, ama bir şey oldu, ve bunu haberlerden duymanı istemiyorum. | Open Subtitles | أنا... أكره إخبارك بهذا عن طريق الهاتف، لكن طرأ أمر ما، |
"Bir şey mi çıktı"? | Open Subtitles | طرأ أمر ما"؟" |
Şehir merkezindeyim. Ani bir işim çıktı. | Open Subtitles | .أنا في وسط المدينَة .طرأ أمر ما |
Üzgünüm. Bir işim çıktı. | Open Subtitles | آسف، طرأ أمر ما |
bir şey çıktı. Dördümüzün hayatını ilgilendiren önemli bir mesele. Tae San ve Yoon dahil. | Open Subtitles | طرأ أمر مفاجىء، إنها مسألة حياة أو موت لنا نحن الأربعه،و أيضاً تاي سان و يون. |
Acil bir şey çıktı. Bir sonraki randevumun daha fazla bekleyemeyeceğini mi söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | لقد طرأ أمر ما هل تقصد موعدي الأخر لا يمكن ان ينتظر أكثر؟ |