Harfi harfine, beni evden kovdu ve o aptallarla gitti. | Open Subtitles | انها طردتني من البيت وبعد ذلك أقلعت مع البلهاء |
Bir çeteye karıştığımı öğrenince annem beni evden kovdu. | Open Subtitles | طردتني والدتي للخارج عندما انضممت لحياة العصابات |
Ne kadar çok çalıştığımı bildiğin halde sırf bunu bulmam için beni kovdun. | Open Subtitles | بل أنك طردتني بمعرفة أنني لم أعمل بشدة فقط لأجد هذا الشيء اللعين |
Bugün yeryüzünden beni kovdun ve senin yüzünden saklanacağım. | Open Subtitles | انك قد طردتني اليوم عن وجه الارض و من وجهك اختفي |
Her şey kötü gidiyor, Miriam beni evden attı dostum. | Open Subtitles | يا رجل كل شئ تحول الي الاسوأ مريم, طردتني يا رجل |
Beni Noel partisinde kovmuştun. Eşyalarımı topluyordum. | Open Subtitles | لقد طردتني في حفل الكريسماس، أنا أحزم أغراضي |
Beni kovduğunu unuttun mu? | Open Subtitles | هل نسيت بأنك طردتني |
Beni tekrar kovdu, Charlie. | Open Subtitles | لقد طردتني مرة اخرى, شارلي كان علي التسلل من الباب الخلفي |
Her neyse, ...yönetim kurulu beni kovdu çünkü daha fazla adam çıkartamayacağımı söyledim. | Open Subtitles | على كلٍ فقد طردتني الشركة لأنني لا أريد طرد أخرين |
Sonra annem beni evden kovdu, sırf divana meyve suyu döktüğüm için, ama herşey yolunda. | Open Subtitles | وبعد ذلك طردتني أمي خارج المنزل لأني كببت العصير على الأريكة، لكن الأمر جيد. |
Geceyi garajda geçirdim. Sonra beni arabanın altında saklanırken buldu, oradan da kovdu. | Open Subtitles | لقد قضيتُ المساء في المرآب ، وبعدها وجدتني مختبئ اسفل السيارة ، و طردتني من هناك أيضاً |
Koruyucu ailem delilleri görünce beni evden kovdu. | Open Subtitles | طردتني من المنزل ذهبتُ من منزل إلى منزل حتى تعلمتُ كيفَ أخفيها |
Beni kovdun, balkondan sallandırdın ve kızımın aptal sevgilisini benim yerime işe aldın. | Open Subtitles | لقد طردتني, وكدت ترمي بي من الشرفة و ثم استبدلتني بواسطة حبيب ابنتي اللعين |
Buna yüzlerce değişik bahane bulmaya çalışmış olabilirsin ama işin gerçeği hayatımın geri kalanında yapmak istediğim şeyleri yapmam için beni kovdun. | Open Subtitles | ربما أنك حاولت جعل الأمر منطقياً بمئات الطرق ولكن الحقيقة ، أن طردتني لكي أكون مجبرة لأقضي بقية حياتي |
Buna yüzlerce değişik bahane bulmaya çalışmış olabilirsin ama işin gerçeği hayatımın geri kalanında yapmak istediğim şeyleri yapmam için beni kovdun. | Open Subtitles | ربما أنك حاولت جعل الأمر منطقياً بمئات الطرق ولكن الحقيقة ، أن طردتني لكي أكون مجبرة لأقضي بقية حياتي |
Ben çıktım. Sonra annem beni evden attı, çünkü çok sinirlenmişti ve içkiliydi. | Open Subtitles | لقد خرجت, ثم طردتني والدتي كانت سكرانة وتائهة |
16 yaşımdayken beni evden attı. | Open Subtitles | طردتني خارج المنزل . عندما كان عمري 16 سنة |
Beni 2 yıl önce kovmuştun. | Open Subtitles | الاتتذكر، لقد طردتني منذ سنتين |
Az önce işe gittim ve beni kovduğunu öğrendim. | Open Subtitles | -لتوي ذهبت للعمل وعرفت أنّك طردتني |
Bunu nasıl unutabilirim beni evden attın. | Open Subtitles | كيف أنسي أنّك طردتني من البيت؟ |
Beni kovduğuna seviniyorum. | Open Subtitles | يسرني أنها طردتني |
Kız arkadaşım kıçıma tekmeyi bastı ve Tulsa'ya geri döndü. | Open Subtitles | .. ملخصها امرأتي طردتني , وانا آخذ طريقتي الي ميلسا |
Yeni yönetime geçince beni kovdunuz. Bunun için sizi suçlamıyorum. | Open Subtitles | لقد طردتني في الواقع أحضرت نظاماً جديداً لا أحمل ضغينة ضدك |
Sonrasında beni sepetledi, çünkü kardeşine kondom vermiştim. | Open Subtitles | وبعد ذلك طردتني . لأني أعطيته الواقي |
Beni kapı dışarı edeli biraz oldu ama onun merhametine sığınmak üzereyim. | Open Subtitles | زوجتي طردتني قبل فترة مضت لكنني على وشك ان صالحها |