ويكيبيديا

    "طريقةٍ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolunu
        
    • bir yol
        
    Pekâlâ, annen ile kısılıp kaldım, ama kaçmanın bir yolunu bulacağım. Open Subtitles حسنٌ .. أنا عالقٌ مع أمك لكنني سأعثر على طريقةٍ للتملص
    Bu sürede herkesi kurtarabilmenin bir yolunu bulabildiniz mi? TED هل يمكنك ايجاد طريقةٍ لإنقاذ الجميع في الوقت المحدّد؟
    Bunun ilişkileri için önem taşıdığına karar veriyorlar, ilişkilerine geri dönmenin yolunu bulmak için ne gerekirse yapıyorlar. TED يقررون أنه مُهمٌ لعلاقتهم، كما يقومون بما يتطلبه الأمر من أجل إيجاد طريقةٍ لاستعادة التواصُل والحميمية.
    Hayır, kılmıyor. Bunu kabullenmenin bir yolunu bulmalıyım. Open Subtitles لا, لا شيء على ما يرام, عليَّ إيجاد طريقةٍ ما للتعامل مع هذا,
    Biz de o bize ihtiyacı varsa orada almak için bir yol bulmalıyız. Open Subtitles ويجب علينا أيضاً, إيجادُ طريقةٍ ما للدخول إلى هناك, في حال إحتياجه لنا
    Ve sanırım taktik avantaj kazanmanın bir yolunu da bulduk. Open Subtitles وفي اعتقادي أننا عثرنا على طريقةٍ لإحراز أفضليّة تكتيكيّة.
    Japonya'ya dönmenin bir yolunu bulmalıyım. Open Subtitles يجبُ أن أعودَ إلى اليابان بأي طريقةٍ كانت.
    Senin hile dediğin şeye ben "oyunu değiştirmenin bir yolunu bulmak" diyorum dostum. Open Subtitles يا رجل , ما تطلق عليه غشاً أطلق عليه إيجاد طريقةٍ لقلب الموازين يا صديقي
    Belki seni de oraya götürmenin bir yolunu bulabilirim. Open Subtitles ربّما يمكنني إيجاد طريقةٍ لأخذكَ إلى هناك أيضاً
    Ama artık dünyaya yardım ederken bir yandan da para kazanmanın yolunu arama zamanım geldi. Open Subtitles لكن الآن آن الأوان لأن أبحث عن طريقةٍ لمساعدة الأرض أتقاضى مقابلها أجراً
    Artık evime dönmenin bir yolunu bulmalıyım. Open Subtitles و الآن عليّ اكتشاف طريقةٍ لأعودَ إلى دياري
    Olay buysa o zaman belki de başka bir yolunu bulabiliriz. Open Subtitles و إنْ كانت هذه هي الحالة... ربّما نستطيع إيجاد طريقةٍ أخرى
    Şu anda yapabileceğimiz tek şey, hayatta kalmanın bir yolunu bulmak. Open Subtitles كلُ ما يمكننا فعله هو إيجادُ طريقةٍ للنجاة
    Geldiğinizde yetkililere haber vermenin yolunu bulmaya çalışıyorlardı ve... Open Subtitles بل كانوا يحاولون إيجاد طريقةٍ يبلغون فيها رجال السلطة حينما ظهرت ..
    Aşk evliliğini Kastom'un bir parçası... yapmanın bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles علينا إيجاد طريقةٍ لجعل الزواج عن طريق الحُب جزءً من حضارتنا
    En iyi plan tekrar binaya girip çite giden elektriği kesmenin bir yolunu bulmak. Open Subtitles هي أن نعودُ ونقتحمَ ذلكَـ المبنى لكي نعثر على طريقةٍ ما لقطعِ التيارِ عن السياج
    Yardım etmenin bir yolunu bulabilirsen belki zorla aralarına girmiş gibi olmazsın. Open Subtitles وربما يمكنُكِـ العثورَ على طريقةٍ غيرُ تطفليّةٍ تساعدينها فيها
    Mayın haritaları kaybolduğuna göre onları tespit etmenin başka bir yolunu bulmak zorundasınız. Open Subtitles بما أنّ المُخطط البحري اختفى، فعليكَ العثور على طريقةٍ أخرى لإيجاد الألغام.
    Kitapta, şu ahmakça metaforu kullanıyorum: Zor hisler; uykulu kirpiler gibidirler. Onları beslersiniz. Ta ki onlara nezaket ve şefkatle yaklaşarak onları özgür bırakmanın bir yolunu bulana dek. TED في كتابي، استخدمتُ هذا التشبيه البسيط حقاً لتلك المشاعر الصعبة كأنها قنافذ نائمة تقوم بالاعتناء بها إلى أن تستطيع إيجاد طريقةٍ لإطلاق سراحهم؛ عن طريق مُعاملتهم برفقٍ ورحمةٍ.
    Bu listeyi daraltmanın bir yolunu bulmalıyız. Open Subtitles -يجب أن نفَكِّر في طريقةٍ لتضييقِ هذه القائمة
    Baldrick, başka bir yol olsa mutlaka denerdim biliyorsun. Open Subtitles بولدريك, لو كانت هناك أي طريقةٍ أخرى لكنت أخذتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد