ويكيبيديا

    "طفلها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bebeği
        
    • çocuğunu
        
    • çocuğu
        
    • bebeğinin
        
    • çocuğunun
        
    • Bebek
        
    • oğlunu
        
    • oğlu
        
    • çocuk
        
    • bebeğin
        
    • çocuğundan
        
    • çocuklarını
        
    • çocuğun
        
    • bebeğiyle
        
    • oğlunun
        
    Ama hastane dört saat uzaktaydı. Ve Sevitha'nın oraya gidecek gücü yoktu, ve bebeği öldü. TED لكن ذلك المستشفى كان على بُعد 24 ساعة. ولم تستطيع سيفيزا توفير وسيلة للوصول هناك، لذا فقد مات طفلها.
    Sanırım Amerika'dan geliyordu. bebeği New York'ta doğmuş. Open Subtitles أرسلت حالات صدمة الغارات . طفلها كان ولد في نيويورك.
    Bu kadını ve çocuğunu dün bu mağazadan kovdun mu? Open Subtitles هل إبعاد هذه المرأة و طفلها من متجرك أمس؟ فعلت.
    çocuğu doğuracak kadına yardım için giderse, asla "The Tonight Show"a yetişemem. Open Subtitles سوف يساعد تلك المرأة فى انجاب طفلها لن اذهب ابدا الى البرنامج
    Saf olan anne bebeğinin üşüdüğünü düşünüp, üzerine bir battaniye koymak isteyecek. TED الأم البسيطة تظن أن طفلها بردان، تريد وضع غطاء على الطفل.
    Bayan Boatman, doğmamış çocuğunun, babasının kim olduğunu söylediğinde alaka ortaya çıkacaktır. Open Subtitles التعلق سيكون واضحاً عندما تقوم السيدة بالإعتراف بهوية أب طفلها الغير مولود
    Teyzem misafir geleceği zaman işi gücü bırakıp Bebek Hanım'ını banyoya sokardı. Open Subtitles كانت عمتي عندما تسمع بمجيئ ضيوف تترك كل شئ و تحمّم طفلها
    16 yaşında çok yanız bir kız ilk doğan oğlunu bıraktı. Open Subtitles فتاة وحيدة في السادسة عشر من عمرها، وهبت طفلها الـأول للتبني.
    Ve ona bunun onun da bebeği olabileceğini söylemeye çalıştım ama ama beni anlamadı ve bana çok sinirlendi. Open Subtitles و.. وأوضحتُ لها أنه يمكن أن يكون طفلها أيضا. لكنها لم تتقبَّل ذلك, وغضبتْ عليَّ
    Psikozu yüzünden erişebildiği her çocuğu bebeği sanıyor olmalı. Open Subtitles لا بد ان ذهانها يعكس طفلها على اي طفل تستطيع الحصول عليه
    Ablan sonra bebeği getirecek... etrafta olması güzel. Open Subtitles اختك سوف تحظر طفلها لاحقآلذلك.. كوني متواجدة
    Onunla ilgili her şeyi öğrenmek istiyorum. Ölen kocasını, çocuğunu, ailesini. Open Subtitles أريد أن أعرف كل شيء عنها زوجها الراحل ، طفلها وأسرتها.
    Karısı bunu öğrendiğinde geriye kalan tek çocuğunu kaptığı gibi kaçtı. Open Subtitles عندما اكتشفت زوجته الأمر هربت مع طفلها الوحيد الباقي بين ذراعيها
    En solda ölü çocuğunu tutan bir kadın çığlık atıyor. Gözleri göz yaşı biçiminde yüzünden akıyor ve başı bebeğininkini yansıtmak için anormal bir şekilde geriye eğilmiş. TED في أقصى اليسار تُطلق امرأة تحمل طفلها الميِّت صرخة، تنزلق عيناها أسفل وجهها في شكل الدموع وينحني رأسها إلى الوراء على نحو غير طبيعي لتعكس رأس طفلها.
    Fallon'un çocuğu oldu ve bu yüzden daha da paranoyaklaştın diye onu kıskanıyorsun. Open Subtitles كنت غيورة لأن فالون كان لديها طفلها وهذا يجعلك أكثر من جنون العظمة
    çocuğu uyuyormuş o yüzden gürültü etmeyin diyor. Open Subtitles تقول بأن طفلها نائم لذلك لا تسبب أى ضوضاء
    Bu kadınla çocuğu Roma'daki evime gönderilsin. Open Subtitles هذه المرأة هي و طفلها يتم نقلهم إلى منزلي في روما
    Elimde olan tek şey Laura'nın bebeğinin kaçırıldığına dair sözü. Open Subtitles حسنا، أنا فقط كان لا بدّ أن آخذ لورا الكلمة حول طفلها الرضيع أن يختطف.
    Bir kadın geldi, kendisinin ve çocuğunun hayatını kurtarmak için acilen sezaryen olması gerekiyordu. TED امرأة حضرت، وتحتاج لعملية قيصرية طارئة لسلامة حياتها وحياة طفلها.
    O ekibini bir takımın parçası olarak görüyor ve tek bir amaçları var: annenin dünyaya sağlıklı bir Bebek getirmesini sağlamak. TED ترى موظفيها كجزء من فريق إلى جانب المرأة وأسرتها يسعى لهدف واحد: أن تلد الأم طفلها بصحةٍ تامة.
    Sonuçta Shakespeare oğlunu, turtanın içinde yiyen bir kadını yazmış. Open Subtitles أقصد، شيكسبير بحق المسيح جعل أماً تأكل طفلها في فطيرة
    Evet, ama onun bebeği Tanrı'nın oğlu değildi. Open Subtitles نعم، لكن طفلها الرضيعَ كَانَ لا إبنَ الله.
    Çocuğuna çocuk Felci aşısı yaptırmayacakmış. Kesinlikle. TED لم تكن تنوي أن تُطعّم طفلها ضد شلل الأطفال . مستحيل.
    Doğum zamanı geldiğinde, ilk doğan bebeğin kendisininki olması için son derece pahalı ilaçlar ısmarladı ve benden önce doğurmak istedi. Open Subtitles .. .عندما أقترب وقت الولادة أرادت أن تنجب طفلها أولاً
    Şu uğraştığın kadın- ondan ve çocuğundan ellerini çek Open Subtitles تلك المرأة التي كنت تتشاجر معها، إبتعد عنها وعن طفلها
    çocuklarını buraya bırakma kararı veren kadınlar büyük stres altında. Open Subtitles المرأة التي تتخذ القرار بأن تتركَ طفلها معنا تحتَ ضغطٍ ضخمٍ نحنُ نتفهم ، لكن هذهِ المرأة احتطفت وقُتِلت
    Kadın: Şimdi, çocuğun iyileştiğini ve okula gittiğini söylüyor. TED المرأة: الآن، إنها تقول أن طفلها قد تحسن وذهب اليوم إلى المدرسة.
    En son, bebeğiyle birlikte bir kahve dükkanından çıkarken görülmüş. Open Subtitles اخر مرة تمت رؤيتها تغادر محل قهوة مع طفلها الرضيع
    Bir anne oğlunun yalnız ve başının dertte olduğunu duydu. Open Subtitles عندما تسمعُ الأمُ بأن طفلها وحيد، و يعاني من المشاكل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد