Bir gün, demiryolu işçilerinin gittiği bir otelde servis yaparken bebeğim öldü. | Open Subtitles | طفلى مات فى يوم كنت أجهز فيه طعام العشاء لرجال السكك الحديدية |
Hadi bebeğim! Postala güzelim! Cehenneme postala! | Open Subtitles | هيا يا طفلى ، اركضى هيا يا طفلى الجميل ، لف الكعوب |
Beni eve götürmüyor. Bebeğimi görmek istiyorum. | Open Subtitles | إنه لا يريد أن يعيدنى إلى البيت إننى أريد رؤية طفلى |
Bir pigme çocuğun değeri yok ama bu benim çocuğum. | Open Subtitles | طفل قزم لن يفرق معهم فى شىء اما طفلى, هذا شىء مختلف |
O yüzden çocuğumu kullandım. Çok şık bir hareket, adamım. | Open Subtitles | لذا قُمت بإستغلال طفلى أنت تتصرف كالكبار ، يا رجل |
Hamile kalmaktan ve sakat bir bebek sahibi olmaktan çok korkuyordum ama hiç hamile kalmadım. | Open Subtitles | كنت أخشى أننى يمكن أن أصبح حامل و أنه يمكن أن يصبح طفلى مشوه الشكل لكنى لم أحمل أبدا |
"Olanlar geride kalsın. Sevgili oğlum, baloya gel. " demek mi? | Open Subtitles | عفا الله عما سلف طفلى العزيز , وتعال للحفل الراقص |
Seni pislik. oğlumu öldürdün. Çocuğun için kötü mü olur? | Open Subtitles | يا وغد ,قتلت طفلى ,و الآن هذا سئ على طفلتك؟ |
Bunun benim için anlamını bilemezsiniz. Oh, bebeğim, seni seviyorum. | Open Subtitles | انت لاتعلم كم يعنى هذا بالنسبة لى اوه يا طفلى انا احبك |
bebeğim yeni birilerinin yanında utangaçlaşır, ama size ısınacaktır. | Open Subtitles | طفلى خجول من الناس الجديدة لكنه سيعتاد عليكم |
bebeğim uyandığı zaman l istiyorum evde. | Open Subtitles | هل تستطيع الاهتمام بهم لأجلى ؟ أريد أن أكون فى المنزل عندما يستيقظ طفلى |
Beyefendi, bebeğim şaplak oynamak istiyor, hemen! | Open Subtitles | سيدى, طفلى يريد أن يلعب لعبة الفطيرة الآن |
Evet, ama benim bebeğim büyümeden önce benden çıkartılmıştı. | Open Subtitles | ولكن طفلى استخرج منى قبل انه يكتمل نموه تماماً |
Damien Thorn' un Deccal olduğunu... ve aynı gün doğan diğer bebekleri öldürdüğü gibi benim Bebeğimi de öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | جاء ليحذرنى من أن داميان ثورن هو عدو المسيح و سوف يقتل طفلى.. مثلما قتل الأطفال الآخرين الذين ولدوا فى نفس اليوم |
Çıktığımda, tek istediğim şey Bebeğimi ve karımı görmekti. | Open Subtitles | وعندما خرجت , كل ما كنت اريده ان ارى طفلى و زوجتى |
Sana kesinlikle bir kaç CD hazırlayacağım. En azından çocuğum içindeyken. | Open Subtitles | انا لاريد ان اسمع طفلى هذا الشىء وهو بالداخل |
Hatırlıyorum da 4.çocuğum doğduktan sonra bazen gecenin bir yarısı uyanırdım karım elinde bir satırla bana bakıyor olurdu. | Open Subtitles | أتذكر أنه بعد ميلاد طفلى الأول أوقظهم فى منتصف الليل أحيانا فتحدق الى زوجتى وهى تمسك السكين بيدها |
İbrahim'in Tanrı'sı, çocuğumu koru, sana hizmet için yaşasın. | Open Subtitles | يا رب إبراهيم تولى أمر طفلى لربما يعيش فى خدمتك |
-Sessizlik Ve sabah çocuğumu emzirmek için uyandığımda o ölmüştü. | Open Subtitles | و حين استيقظت فى الصباح لكى ارضع طفلى ، كان ميتاً |
Ama şu an üç aylık hamileyim. bebek kocamdan değil. | Open Subtitles | فى الشهر الثالث ولكن زوجى ليس هو والد طفلى |
Kapatmalıyım. oğlum klozet kapağını yine şeyinin üstüne kapattı. | Open Subtitles | يجب أن أذهب الان طفلى جرح مؤخرته مره أخرى |
Sanmıyorum. Gerçekten sorumluluğunu bilen insanlara oğlumu bırakabilirim sadece. | Open Subtitles | لا اعتقد هذا، انا فقط اترك الناس المسئولين فقط ليرعون طفلى |
Lanet psikopat, sen annemi öldürdün! Seni Bebeğimin yanına yaklaştıracağımı mı düşünüyorsun? ! | Open Subtitles | أيها المجنون القذر, لقد قتلت أمى, أتعتقد أنى سأتركك تقترب من طفلى الرضيع |
Bedeni körpeyken, üstelik tek evladım olduğu halde şan ve şerefin öyle birine nasıl yakışacağını düşünerek eğer beraberinde ün getirecekse tehlikeye atılmasına seve seve izin verdim. | Open Subtitles | ومع إنهُ طفلى الوحيد أفُكر كم سيكون الشرف الذى يسعد لتركه يرى المخاطر |
Benim çocuğumun yemek çantasında fıstık ezmeli kraker vardı. | Open Subtitles | طفلى اوقع زبدة الفول السودانى فى صندوق غذائه |
Oğullarımı kaybetmiştim. | Open Subtitles | لقد فقد كلا طفلى |
Hele ki şimdi bebeğimizi taşırken. | Open Subtitles | خاصة الآن وهى تحمل طفلى |