Amerikalı kız seni isim vererek istedi. Bunu bir fırsat olarak düşün. | Open Subtitles | لقد طلبتك الفتاة الأمريكية بالاسم، اعتبرها فرصة |
Diyelim ki Gabby senden kariyerini askıya alıp Denver'a taşınmanı istedi. | Open Subtitles | اذا جابي طلبتك منك ان تترك وظيفتك |
Seni buraya çağırdım çünkü son görüşmemizde öyle ayrılmamız hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | طلبتك هنا لأني لم أحب موقفنا من بعض في آخر مرة |
- Aslında aynı liseye gittiğimiz için seni çağırdım. | Open Subtitles | في الواقع, طلبتك لأننا ارتدنا المدرسة الثانوية ذاتها |
Ne olduğu konusunda hiçbir fikri yoktu. İlk önce seni aradım, tabi ki. | Open Subtitles | ،ليس لدى فكرة عما يكن بالطبع قد طلبتك أولاً |
Ama seni yalnızca nezaket ve cömertlik gösterisi için çağırdığımı düşünüyorsan şu anda arabayı terkedip, eve dönüş yolunu kendin bulabilirsin. | Open Subtitles | لكن إن كنت تظنين أننى طلبتك بدافع العطف أو الإحسان يمكنك النزول من السيارة الآن والعودة إلى المنزل |
Evlenme teklif ettiğim gün bana bunun hayatının en mutlu günü olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | اليوم الذى طلبتك فية للزواج انتى اخبرتينى ان ذلك كان اسعد يوم بحياتك |
Peder Merrin'in ölümünü araştırmanızı rica ettim. | Open Subtitles | طلبتك ببساطة كى تحقق فى موت الاب مارين |
Tesadüfen trende öğrencilerinizden biriyle karşılaştım. | Open Subtitles | تصور أن وجدت بالصدفة بنفس مقصورتي في القطار واحد من طلبتك |
Oğlunu kabul etmediğinizden dolayı tutsak olmasını istedi. | Open Subtitles | لأنك رفضت طلبل ابنها ولذلك طلبتك سجينة |
Başpiskopos özellikle seni istedi. | Open Subtitles | الأسقفية طلبتك أنتِ بالتحديد |
O'malley, Dr. Torres bugün seni ortopedi'de görmek istedi. | Open Subtitles | الطبيبة (توريس) طلبتك في(قسم التقويم اليوم يا (أومايلي |
Önde oturmak bir onurdur ve Eleanor özellikle seni istedi. | Open Subtitles | لكنه شرف عظيم أن تجلسي في الصف الأمامي و (إليانور) طلبتك بشكل خاص |
Seni buraya çağırdım çünkü yeterliliğinin sorgulanması gerekiyor. | Open Subtitles | طلبتك هنا لأن كفاءتك تم التشكيك فيها |
Olmamaya çalışıyorum. Seni o yüzden bu gece buraya çağırdım. | Open Subtitles | أحاول ألا أكون كذلك لهذا طلبتك الليلة |
Seni buraya pişmanlığımı ifade etmek için çağırdım. | Open Subtitles | حسناً لقد طلبتك هنا كعمل من الندم |
Bir iyiliğe ihtiyacım var Philip. Bu yüzden seni çağırdım. | Open Subtitles | (أريد منك خدمة ، (فيليب و هذا لماذا طلبتك |
Sana...birşey sormak için seni aradım. | Open Subtitles | لقد طلبتك كى أسألك سؤالاً واحداً |
Sana Ceci'yi cumartesi saat onda alacağımı söylemek için aradım. | Open Subtitles | طلبتك لأخبرك أنني سآتي لآخذ (ساسي) يوم السبت الساعة 9 |
Olmamaya çalışıyorum. Bu gece seni o yüzden aradım. | Open Subtitles | أحاول ألا أكون كذلك لهذا طلبتك الليلة |
Ama seni yalnızca nezaket ve cömertlik gösterisi için çağırdığımı düşünüyorsan şu anda arabayı terkedip, eve dönüş yolunu kendin bulabilirsin. | Open Subtitles | لكن إن كنت تظنين أننى طلبتك بدافع العطف أو الإحسان يمكنك النزول من السيارة الآن والعودة إلى المنزل |
Sizi neden buraya çağırdığımı merak ediyorsunuz sanırım. | Open Subtitles | افترض انك تتسائل لماذا طلبتك هنا |
Evlenme teklif ettiğim İtalyan Lokantası sandım. | Open Subtitles | أعتقدت أنك قصدت المطعم الايطالي الآخر الذي طلبتك فيه للزواج |
Önce bir beyefendi gibi rica ettim. | Open Subtitles | طلبتك بأدب لأول مرة |
Yoksa sana en az yüz kere çağrı bırakmam gerekiyor. | Open Subtitles | لأنني طلبتك مئات المرات |