Martin için üzüldüm ama bunlar benden istediğin soda kutuları değil. | Open Subtitles | أنا آسف بشأن مارتن، لكنها ليست زجاجات صودا ما طلبته مني |
Benden yapmamı istediğin herşeyi yaptım ve hala tek istediğim şeyi benden esirgiyorsun. | Open Subtitles | لقد قمت بكل ما طلبته مني ومازلتي تحرمينني من الشيء الذي لطالما أردته |
Şu programları sistemden çıkar ve senden istediğim Çince dil dosyalarını da getir. | Open Subtitles | أبق هذه البرامج خارج النظام وأحضر لي ملف اللغة الصينية الذي طلبته منك |
Şu programları sistemden çıkar ve senden istediğim Çince dil dosyalarını da getir. | Open Subtitles | أبق هذه البرامج خارج النظام وأحضر لي ملف اللغة الصينية الذي طلبته منك |
İstediğiniz üzere Planet of the Undead 2'nin satış raporlarını getirdim. | Open Subtitles | تقرير المبيعات من لعبة كوكب الغير اموات الجزء الثاني الذي طلبته |
Beş dakika önce sipariş ettiğim buzlu çaya ne oldu? | Open Subtitles | ما رأيك بالشاي المثلج الذي طلبته من 5 دقائق ؟ |
Aradığınız numaraya artık bu numaradan ulaşamıyorsunuz sizi ihmalkar yaratıklar. | Open Subtitles | ..الرقم الذي طلبته ..لاتستطيع الاتصال به من هذا الرقم أيها الوحش المهمل |
Bebeğim, evlendiğimizden bu yana benden istediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | عزيزتي, منذ أن تزوجنا لقد قمت بكل شيء طلبته مني. |
Bana söylediğin her şeye inandım, ve istediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | أتعلم، لقد صدقت كل شيء أخبرتني به وفعلت ما طلبته مني |
Bu sürünün parçası olmak için istediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد فعلت كل شئ طلبته منى حتى أنضم إلى جماعتك |
- İstediğin her şeyi yaptım, ... hiç değerini bilmedin. | Open Subtitles | و لقد قمت بكل ما طلبته مني وانتلمتشكرنيولا مرة واحدة. |
İstediğim tek şey belirlenmiş bir takvime göre ödeme yapılmasıydı. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي طلبته هو السداد بجدول زمني محدد وواضح |
Zamanım sınırlı. İstediğim adam hazır mı? | Open Subtitles | ان وقتى محدود هل الرجل الذى طلبته جاهز ؟ |
İstediğim envanteri çıkarmak için yeterince zamanın oldu. | Open Subtitles | كان لديك الوقت الكافي لعمل الجرد الذي طلبته منك |
İstediğiniz duvardan duvar halı için, bütün evinizin ölçüsünü almaya gelmişler. | Open Subtitles | قال إنّهم يقيسون البيت كله لأجل السجاد الذي طلبته مِن الجدار للجدار |
Yanlışlıkla sipariş ettiğim tek şey konuklar. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي طلبته بالخطأ هو الضيوف. |
Aradığınız numara şu anda servis dışı. | Open Subtitles | الرقم الذي طلبته غير موجود في الخدمة مؤقتاً |
Pekala, istediğini yaptım. Yeter. | Open Subtitles | حسنا، فعلت ما طلبته لقد فعلت بما فية الكفاية |
Dur bakalım, barmen. Yanlış anlamadıysam, bu hanımın istediği içkinin adı Minnesota Tsunamisi. | Open Subtitles | انتظر لحظة يا ساقي الحانة لو لم أكن مُخطئ فالمشروب الذي طلبته السيدة |
Birleşmiş Milletler binası yok olunca... o zaman her istediğimi yapmış olacaksın. | Open Subtitles | ...عندما يختفي مبنى الأمم المتَحدة عندها ستكون قد فعلت كلَ ما طلبته |
Affedersin, bunda pudra şekeri var ve ben şekersiz istedim. | Open Subtitles | من فضلك .. هذا يوجد به سكر وأنا طلبته بدون سكر |
Tahliyeme iki hafta kalmıştı, ölmek üzere olan yaşlı bir adamı görmek için bir saat izin istemiştim. | Open Subtitles | كان لدي اسبوعان قبلان يتم اطلاق سراحي وكل ما طلبته ساعة واحدة للزيارة مع ذلك الرجل العجوز قبل ان يموت |
Yemek de istedin mi? Kızma. Hori'den bir şal istemiştim... | Open Subtitles | لا تغضبي ، فقد طلبته شالاً بالفعل |
Annem aradı, çiftliğe pizza götürmemizi istedi. | Open Subtitles | أمي طلبته بوقت مبكر وقالت أن نأخذه معنا إلى المزرعة |
- Durum şu sizden istediğim şeyi vereceksiniz. Size verdiğim süre içinde hazır edeceksiniz yoksa oturup, yapacağımı söylediğim şeyi yapmamı izlersiniz. | Open Subtitles | إليك ما ستفعله ستحضر لي ما طلبته لقد كان لديك متسع من الوقت أعطيتك إياه |
talep ettiğim levâzımı ver, yoksa mavi gömleğini, kırmızı iç çamaşırına dönüştürür... | Open Subtitles | إسمع أيها القبيح يا قطعة القد, إسمح لي بشراء ما طلبته |