Bir atış köprücükkemiğinin oraya, ve diğeri koşarak uzaklaştığı sırada direk arkadan. | Open Subtitles | طلقة واحدة عبر الترقوة وطلقتين على ظهره مباشرة حينما كان يركض هارباً |
Her zaman işi bitirmek için ikinci bir atış yapar. | Open Subtitles | أنها دائما ما تضع طلقة أخرى فى الضحية لأنهاء عملها |
İşte kafatasındaki mermi yaralarının nasıl yeniden yapılandırılacağına dair çizimim. | Open Subtitles | ها هي مراجعي لكيفية إعادة تشكيل طلقة نارية إلى الجمجمة |
Ama birini tanıdılar. İnanmadılar. Sadece tek atıştı. | Open Subtitles | شاهدوا أنه أطلق طلقة واحدة ولكنّهم أنكروا أنها مجرّد طلقة واحدة |
Tek atışı düşünmelisin. Her şey tek atışla ilgili. | Open Subtitles | يجب أن تفكر في الطلقة الواحدة طلقة واحدة هي كل ما يتطلبه الأمر |
Çünkü o tüfekle o mesafeden kolayca öldürücü bir atış yapılabilirdi. | Open Subtitles | لأنه بتلك البندقية من ذاك المدى فقد كانت طلقة قتلٍ سهلة |
Görüşünüz açık değil ve tüfekle yapılacak atış onu geçip başkasına isabet edebilir. | Open Subtitles | ليس لديك رؤية عليها و طلقة قناص قد تخطئها و تصيب شخص اخر |
Sahadayken keskin nişancılar tek bir atış yapabilmek için saatlerce, hatta günlerce beklerler. | Open Subtitles | في الميدان قد يمضي القناصون ساعات بعض الأحيان أياماً فقط ليطلقوا طلقة واحدة |
Evet, evet, iyi olması gerek. Temiz bir atış olmuş. | Open Subtitles | اجل, اجل, لابد أن يكون بخير, لقد كانت طلقة نظيفة |
Başkan, tek bir atış sesi bile duymadık. Sence McKay ulaşmış mıdır? | Open Subtitles | رائد، نحن لم نسمع طلقة وحيدة هل تفترض ان مكاى عبر؟ |
Onlara tek atış yaptığımı zannetmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد انهم اطلقوا قبلنا طلقة وحيدة. |
Elimi kavradın ve mermi ikimizin elini de delip geçti. | Open Subtitles | لقد كنت تتمسك بي، ثم جاءت طلقة ومزقت يدك ويدي. |
Tek bir merminin üç mermi izine de sebep olduğunu söylemek mümkün. | Open Subtitles | من الممكن ان تكون طلقة واحدة هي المسئولة عن هذه الإصابات الثلاثة |
Benim duyduğum hikâyede bizden gelen bir mermi sizi doğrudan eşek cennetine yollarmış. | Open Subtitles | القصّة التي سمعتها تبتعد طلقة واحدة، واللاشيء ذلك سيذهب بكما إلى المملكة القادمة. |
Şimdiye kadar gördüğüm en iyi atıştı. | Open Subtitles | هذه كانت أعظم طلقة رأيتها فى حياتى |
Sadece uyarı atışı yapacağım, direk baş tarafa. | Open Subtitles | جميع وانا ذاهب الى القيام هو اطلاق طلقة تحذيرية |
Sonra bir el silah da, polis tarafından o zavallı adama atıldı. | Open Subtitles | ثمّ طلقة أخيرة واحدة، وذلك الشرطي كَانَ يَقِفُ على ذلك الرجلِ الفقيرِ. |
Çünkü işimiz bittiğinde kafandan vurulmuş, sırtından bıçaklanmış ve taşaklarında.. | Open Subtitles | لأنك ستحصل على طلقة في رأسك وطعنة بظهرك،وبندقية ترقص عليك |
Daha sonra araba sektör 4te bagajında 500 tane ecstacy ile bulunuyor. | Open Subtitles | تم إيجادها في القطاع الرابع وبها آثار خمسمائة طلقة رصاص على جسمها |
Bizim yaptığımız iş video oyunu değil. Bir atışta hedefi vurmak lazım. | Open Subtitles | إنها ليست لعبة فيديوا إنها طلقة وحدة وميت واحد |
Bu noktada, silahını çekiyor, tek atışla adamı kalbinden vuruyor, ölümcül vuruş. | Open Subtitles | وهنا يسحب المسدس ويصوب طلقة واحدة نحو قلب الرجل طلقة قاتلة |
Tüm bu yıllar boyunca Bu sığır kasabalarında çalıştım... Sadece bir kurşunum yolunu şaşırdı. | Open Subtitles | كلّ تلك السنوات عملت فى البلاد كنت اطلق طلقة واحدة واحدة فقط |
Çöp kutuları, mazgallar. Ama kimse de silah sesi duymamış. | Open Subtitles | سلات النفايات، مصارف المياه لكن لم يسمع أحد طلقة أيضاً |
Her zaman ilk randevuya bir şans ver, bfakat ikincisine daha çok. | Open Subtitles | أعطي دائما الموعد الأول فرصة لكن الثاني .. طلقة من بعيد |
İlk muayenede ölüm sebebi olarak, göğse isabet eden kurşun görünüyor. | Open Subtitles | الفحص الأولي يشير إلى أن سبب الموت هو طلقة نار بالصدر. |
Eğilirim ve tek bir atışın olur. Dans ederim. | Open Subtitles | أنا سأخرج من هنا وانت لك طلقة واحدة سوف أرقص |
Görünüşe göre öyle. Ben daha çok zat vuruşu gibi hissettim. | Open Subtitles | هذا ما بدا عليه الأمر لكنه بدا لى كما لو كان طلقة بندقية زات |