Bana açgözlü ihtiyar madenini geri almaya çalışıyormuş gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو لي كأنك رجل طماع وكبير السن يحاول استرجاع مناجمه |
Sen açgözlü, huysuz bir kadınsın ve balık tutmak veya ev geçindirmek hakkında bir bok bilmiyorsun. | Open Subtitles | ..أنت طماع و تشمت بالغير و أنت لا تعرف أى شىء عن الصيد أو الحياه |
aç gözlü değilim. | Open Subtitles | لست طماع ، طالما أتمتع بصحتي وملايينيمنالدولارات.. |
15'ini görüyorum ve aç gözlü olmadığımı göstermek için özel bir eşyamı koyuyorum. | Open Subtitles | أرى أرتفاعك, ولأبين لك أننى لست رجل طماع, سأرفع لك شىء شخصى. |
Çok açgözlüsün | Open Subtitles | إنك طماع للغاية |
Sandığın gibi açgözlü, bencil ve para delisi biri değilim. | Open Subtitles | أنا لست بلص طماع وأناني أضحي بالموت في سبيل المال كما تعتقدينني |
Sen çok aç gözlüsün. | Open Subtitles | انت طماع للغاية |
Ama Marcus açgözlüydü. Daha fazla istedi. | Open Subtitles | ماركوس أصبح طماع وأراد أكثر من النصف |
Sonra da açgözlülük edip her şeyi tehlikeye atacak şeyler yaparlar. | Open Subtitles | ثم يصبح وغد طماع ويقوم بأفعال غبيه تعرض كل شئ للخطر |
Belki açgözlüyüm ama hepsini istiyorum. Harika kızı ve de harika işimi. | Open Subtitles | ربما أكون طماع, أريد كل شئ الفتاه الأروع والعمل الأعظم |
açgözlü bir herif olduğu kesin, ama bu suları herkesten iyi biliyor. | Open Subtitles | إنه وغد طماع بلا شكّ ولكنه يعرف هذا المكان من البحر أفضل من أيّ شخص آخر |
Kocaman açgözlü bir duygu süpürgesisin ve annemin tüm sevgisini sildin süpürdün. | Open Subtitles | أنت مجرد طماع كبير يختلس المشاعر ويسرق كل حب أمي |
Süper seksi bir kız senin açgözlü, hayal dünyasında yaşayan mini minnacık çükün yüzünden dehşet verici şekilde öldürüldü. | Open Subtitles | امرأة آية في الحسن تُقتَل بوحشيّة لأنك وغد طماع ومتوهم وتافه. |
Şimdi, Peter hiç de açgözlü birisi değil. | TED | الآن، بيتر ليس بإنسان طماع جدا. |
Azıcık sosyopatlığı olan aç gözlü ve yolsuz bir bürokrat o. | Open Subtitles | أنه طماع و فاسد بيروقراطى مع شرذمة صحية للغاية لمعتل أجتماعياً فى القمة. |
"Augustus Vıcık, iri ve rezil aç gözlü, kokuşmuş ve bebekçil" | Open Subtitles | أغسطس جلوب ضخم ورذيل طماع و جشع وطفولي |
İki de olur. aç gözlü değilim. | Open Subtitles | بل سأحتل المركز الثاني لست طماع |
- açgözlüsün demek. Hoşuma gitti. | Open Subtitles | طماع ، أحب هذا الأمر |
Çok açgözlüsün Yuri! | Open Subtitles | ! "أنت طماع جداً يا "يوري |
Sen acınası, bencil ve aç gözlü bir adamsın. | Open Subtitles | أنت رجل يدعو للشفقة، أناني و طماع |
Çok aç gözlüsün. | Open Subtitles | لما انت طماع للغاية ؟ |
Ama Marcus açgözlüydü. Daha fazla istedi. | Open Subtitles | ماركوس أصبح طماع وأراد أكثر من النصف |
İki yılda sana 7-8 milyon kazandırdım ve durmanı söyledim, ama sen açgözlülük ettin! | Open Subtitles | أكسبتـُك خلال عامين سبعة أو ثمانية ملايين وقلت لك حينها توقف لكنك كنت طماع جداّ |
Sadece biraz açgözlüyüm. | Open Subtitles | انا فقط طماع |
- İkisi de aç gözlülük. | Open Subtitles | أنه يسعون خلف هذا النوع من الطاقة ،فكلاهما طماع |