O yüzden, buraya getirdiler. Tüm gece boyunca, tuvalette kustu. | Open Subtitles | لذا جلبوه إلى هنا وظل في المرحاض يتقيأ طوال الليل |
Tüm gece boyunca soda ve limon içtim ve şimdi büyük içkimi içeceğim. | Open Subtitles | لقد كنت أشرب الصودا والليمون طوال الليل و أنا الآن أحضر للمشروب الكبير |
Şehirler demir parmaklıklarla çevrildi ve gece boyu silahla gözetiliyor. | Open Subtitles | المدن موجودة خلف أسياج و تتم حمايتها بالأسلحة طوال الليل |
"bütün akşam kulübede olacağım ve kapıyı senin için açık bırakacağım." | Open Subtitles | سأكون فى الكوخ طوال الليل وسأترك الباب مفتوحاً لك |
ve dev ordular geceleri Cennet ve Cehennemin ebedi savaşında çarpıştılar. | Open Subtitles | وجيوش عظيمة تتقاتل طوال الليل في الحرب القديمة بين الخير والشر. |
Bu adam beni neredeyse her gece arıyor ve ...neler olduğunu öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | ذلك الرجل كان يتصل بي طوال الليل. يريد أن يعرف متى سيكون الأمر. |
- Bütün gece rüyamda onu gördüm. - Yani Pike'ı mı? | Open Subtitles | لقد كنت أحلم به طوال الليل هل تعنين بايك ؟ |
Terk edilmiş binalarda köprülerin altında uyuyorlar bazıları da sabaha kadar sokaklarda geziyorlar. | Open Subtitles | أنهم ينامون تحت الكبارى او فى المبانى المهجوره وبعضهم يسير بالشوارع طوال الليل |
tüm geceyi dışarıda geçirme cezasız kalmaz. | Open Subtitles | ببقائك خارجاً طوال الليل, لن تبق بدون عقاب |
Hava kararıyor. Tüm gece boyunca orada kalacaksın, yaşlı adam. | Open Subtitles | سيحل الظلام , وستعلق هنا طوال الليل أيها الرجل العجوز |
Tüm gece boyunca sizlerle birlikte enerjinizi taze tutup hepinizi uyanık tutacağım. | Open Subtitles | سأكون معكم طوال الليل لنبقي على طاقتنا وهذا لمن يمكنهم البقاء مستيقظين |
Öyleyse bu şeyi Tüm gece boyunca sürdüreceğiz ya da... | Open Subtitles | وأيضا, هل سنظل بجوار ذالك الشىء .. طوال الليل أم |
Dördümüz Tüm gece boyunca gelecekte neler olabileceğine dair konuşmuştuk. | Open Subtitles | ،تكلمنا طوال الليل ،أربعتنا حول ما يمكن أن يجلبه المستقبل |
İnsanların bunlardan bir tane almak için gece boyu ayakta beklediklerini hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر هُناك طابور من الناس يقفون طوال الليل للحصول على واحدة منها. |
gece boyu çalıştığımdan, geç kalkmıştım. | Open Subtitles | كنت اعمل طوال الليل وتأخرتُ في الإستيقاظ شراب؟ |
Ekip gelir, çukuru kazar. Çukur gece boyu açık kalır. | Open Subtitles | يأتي الطاقم يحفرون الثقوب تبقى طوال الليل |
"bütün akşam kulübede olacağım ve kapıyı senin için açık bırakacağım." | Open Subtitles | سأكون فى الكوخ طوال الليل وسأترك الباب مفتوحاً لك |
bütün akşam çalıştım. Midem açlıktan ağrımaya başladı. | Open Subtitles | لقد كنت أعمل بالأعلى طوال الليل معدتى تؤلمنى |
Halüsinasyonları yalnızca geceleri ortaya çıkıyor, bu yüzden gece nöbeti tutacağız. | Open Subtitles | هذيانها يأتي فقط في الليل , لذا سنقوم بنوبات طوال الليل |
Bir yukarı bir aşağı yürürken onu dinlerdim bütün gece, peşpeşe her gece onu düşünüp, onu kaybettiği için kendine işkence ederek. | Open Subtitles | كنت أسمعه يسير ذهاباً وأياباً , ذهاباً وأياباً طوال الليل ليلة بعد ليلة يفكر فيها يتعذب لفقدانه لها |
Yarın akşam görüşürüz o zaman. - Bütün gece çalışma. | Open Subtitles | لا تعمل طوال الليل - أنت تعلم أنه سيفعل - |
Mimi kalça kemiğini kırdı, ve orda öylece sabaha kadar yattı. Sabahleyin biri teadüfen odasına geldi ve onu gördü ve hastaneye gönderdi. | TED | كسرت ميمي عظام الحوض, و ظلت هكذا طوال الليل و النهار التالي حتى جاء أحدهم ووجدها و أرسلها إلى المستشفى. |
Tıpkı tüm geceyi benimle konuşmadan geçiren bir adam gibi. | Open Subtitles | مثل رجل يظل طوال الليل . بجوارى ولايتحدث إلىّ |
Bazen Bütün geceyi dağda rakun avlayarak geçirirdik. | Open Subtitles | أحياناً كنا نظل فى الجبال طوال الليل نصطاد الراكون |
bütün gece boyunca bu dik uçuruma tırmandılar. | TED | قاموا بالتسلق طوال الليل علي الجرف المنحدر. |
Gecenin bir yarısı sizi tümüyle çılgına çeviren kulaklarınızdaki o berbat vızıldama sesi? | TED | هذا الصوت المزعج الذى يحيط بأذنيك طوال الليل و الذى يقودك للجنون المطبق؟ |