ويكيبيديا

    "طول الوقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • her zaman
        
    • hep
        
    • Bunca zamandır
        
    • başından beri
        
    • Bütün gün
        
    • süre boyunca
        
    • de sürekli
        
    • zaman boyunca
        
    Onun ki her zaman serttir ve gün boyunca beni boşaltır. Open Subtitles انها علي حق انه قوي جدا و يجعلني مثاره طول الوقت
    Peter Ward'ın dünkü konuşmasını çok beğendim -- her zaman Gaian olmak mümkün değil. TED أنا أعجبتي كلمات بيتر بالأمس، لم تكن جايانية طول الوقت
    Aramızda bir ateş gibi her zaman o mücevherler vardı. Open Subtitles لقد كانت هذه الجواهر بيننا كالنار طول الوقت
    Ayakkabılarının resmini çektim, sonra birbirimize teşekkür edip kendi yolumuza gittik. Aslında ben bunu hep yapıyorum. TED وأخذت صورة لحذائه، وشكرنا بعضنا البعض وذهب كل منا لطريقه. لكن أنا أفعل هذا طول الوقت.
    Karımla konuştum ve artık biliyorum ki o hep yukarıdaymış. Open Subtitles الآن, وبعد ان تحدثت الى زوجتى اعرف انها كانت فوق طول الوقت
    Benim de Bunca zamandır tam olarak yapmaya çalıştığım şey bu. Open Subtitles هذا بالضبط ما كنت احاول القيام به طول الوقت
    Bayan Webster, fazlasıyla kendimi kontrol edebilirim her zaman. Open Subtitles انا يا انسة منتج ضبط النفس بالجالونات طول الوقت
    Sana her zaman iyi davrandı. Open Subtitles يالك من مرهف الإحساس لقد كانت لطيفة معك طول الوقت
    her zaman bu kadar akıllı olmaktan vazgeç. Open Subtitles يجب ان تتوقفي عن كونك ذكي طول الوقت, ضغط شديد.
    -Ben her zaman senin şovunu izlerim.-Herkes izler. Open Subtitles اشاهد برامجك طول الوقت كُلّ الاشخاص يفعلون
    Bilirsin, her zaman çalışıyorum. Ve kendimi yaşlı hissediyorum. Bilmiyorum. Open Subtitles أنا أعمل طول الوقت ، و ذلك يشعرني بأنني كبيرة أنا لا أدري
    her zaman içimde. Open Subtitles بداخلى طول الوقت ، أنت تقريبا سوف تشعر بالأسى على كل شخص آخر
    Sana yardım ediyordum Ethan. hep aradım durdum. Open Subtitles لقد كنت أساعدك يا إيثان كنت أبحث طول الوقت
    Oh, James, James, İngiltere'de de benimle hep sevişecek misin? Gündüz ve gece. Open Subtitles جيمس, جيمس هل ستظل تحبنى طول الوقت فى انجلترا ؟
    hep kendimi öldürmekten bahsederdim ben. Open Subtitles لقد اعتدت ان اتكلم عن قتل نفسي طول الوقت
    Ben hep oradaydım, onu öldürüyordu, olanları gördüm. Open Subtitles كنت هناك طول الوقت كان يقتلها ورأيت ما حدث
    Zavallı yaşlı köpek, hep acı içinde. Open Subtitles ذلك الكلب العجوز مسكين .إنه يعاني وحده طول الوقت
    İyi akşamlar, beyler. Aile kavgası, hep olur. Open Subtitles مساء الخير سادتى , انها مناقشات عائلية تحدث طول الوقت
    Ama Bunca zamandır burnunun dibinde olan bir şeyi kaçırdın. Open Subtitles ولكن اخطأت شيئ واحداً كان أمامك طول الوقت
    Bunu başından beri biliyormuş gibi davrandım. Seni sınırlarının sonuna dek zorladığımı düşünüyor. Open Subtitles ادعيت أنني كنت على علم بذلك طول الوقت ...هو يعتقد أنني دفعتك ودفعتك
    Boya tamamiyle düşük ölçekli kimyasaldan. ki bu durum Bütün gün boyunca bir odanın içinde çalışan biri için çok önemlidir. TED الطلاء من نوع ذو كيماويات منخفضة، وهذا شي مهم جداً عندما تعمل في الحجرة طول الوقت.
    Bütün o süre boyunca Muffy'nin arabann dsnda agladgn duydum. Open Subtitles كنت اسمع مافي يبكي خارج السيارة طول الوقت.
    Böyle de sürekli ATM'lerden çekmek zorunda kalıyordum. Open Subtitles لكن هذا عنى أنني كنت أسحب أموالاً من أجهزة الصراف طول الوقت
    Bu kızlar okulda bütün zaman boyunca bunu yapmıyorlar mı? Open Subtitles تعرفين ، تلك الفتيات في المدرسه والـلاتي ،يفعلنها طول الوقت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد