Bütün yaz İncil kampına gönderilmemle sonuçlanmıştı. | Open Subtitles | والذي أدى ذلك إلى إرسالي لمعسكر التوراة طيلة الصيف |
Bütün yaz söyledim durdum, kendi belgeselini yapmalı. | Open Subtitles | كنت أقول طيلة الصيف أن عليه أن يفتح بثاً إذاعياً تجارياً |
Ama korkaklar gibi kaçarsanız eh, o zaman Tüm yaz av mevsimi olacak, çocuklar. | Open Subtitles | ولكن إذا هربتم كالجبناء حسنا، فسيكون موسم الصيد طيلة الصيف يا أولاد |
Fakat Tüm yaz orada olduğumu bildiğin halde, Bunu hiç kimseye söylemedin. | Open Subtitles | ولكنك عرفتي مكاني طيلة الصيف ولم تخبري أحداً |
Tamam, yani Bütün yaz boyunca buraya gelip durdun, ...ve bu odada neler olduğunu hatırlamaya çalıştın. Ama neden? | Open Subtitles | حسنًا، كنت تأتين إلى هنا طيلة الصيف محاولة تذكر ما كان في هذه الغرفة، لماذا؟ |
Senin için söylemesi kolay tabii. Ben Tüm yaz boyunca yalnızdım. | Open Subtitles | هذا سهل لك لتقوله لكنني كنت هنا بنفسي طيلة الصيف |
O zamanlar bana ay kadar uzak görünmüstü Bütün yaz çimleri keserek, seyahate çikabilirdim. | Open Subtitles | وبدا ذلك في بُعد القمر ولكني قُمت بالإدخار طيلة الصيف كي استطيع القيام بذلك |
Ya Bütün yaz sürdürdüğün, bu modası geçmiş tavırların zırvaların ve daha kötüsü bütün bunlara sıkı sıkı sarılman? | Open Subtitles | لماذا ذلك التظاهر بأنكتتحلينبمبادئأصيلة... وكل ذلك الهراء الذي قلتيه طيلة الصيف |
Ya Bütün yaz sürdürdüğün, bu modası geçmiş tavırların zırvaların ve daha kötüsü bütün bunlara sıkı sıkı sarılman? | Open Subtitles | لماذا ذلك التظاهر بأنكتتحلينبمبادئأصيلة... وكل ذلك الهراء الذي قلتيه طيلة الصيف |
Bütün yaz inşaatlarda çalışıyor kışları ise ilçede kar temizleme makinasını kullanıyor ve kilisemizde hizmet veriyor. | Open Subtitles | أعمال بناء طيلة الصيف... جرف الثلوج طيلة الشتاء... ووزراء في كنيستنا |
Bütün yaz bunu yazmak için uğraştım. | Open Subtitles | إستغرقت طيلة الصيف في كتابته |
Tüm yaz onunlaydım ve ona güvenmememiz için bir sebebimiz yoktu. | Open Subtitles | لقد تواعدنا طيلة الصيف ولم يعطني ولا حتى أنتم أيّ سبب لعدم الثقة به |
Bilmeni istedim ki, eğer bir şeye ihtiyacın olursa ne olursa olsun Tüm yaz burada olacağım. | Open Subtitles | أردت أن أخبرك بأنك إذا احتجت إلى أي شيء على الإطلاق، فسأظل هنا طيلة الصيف. |
Oraya kurulursun. Çekmecelerde Tüm yaz yetecek içki. | Open Subtitles | ذلك كان للجلوس ولتتعرّق ملابسه الداخليّة طيلة الصيف. |
Tüm yaz sakin olduğum için bana teşekkür edebilirsin. | Open Subtitles | ويمكن أن تشكرني على ذلك لأنني التزمت الهدوء طيلة الصيف |
- Evet. Tüm yaz boyunca ona teklif ettim. | Open Subtitles | كنت اطلب منها الخروج طيلة الصيف |
Her neyse, adamim, Kiz bana bir Yaz boyunca yalan soyleyip durdu. | Open Subtitles | لايهم ، يارجل كانت تكذب علي طيلة الصيف |
Babam Tüm yaz boyunca çürümeleri için bırakmıştı. | Open Subtitles | تركهم أبي ليتعفنوا هناك طيلة الصيف. |
O karı kafayı yemiş birader. Yaz boyunca seni sorup durdu. | Open Subtitles | هراء، كانت تسأل عنك طيلة الصيف |