Yatalak olduğunu sanıyordum, hatta bir mağarada. | Open Subtitles | ظننتُ أنها طريحة الفراش في غرفة مظلمة |
Bize borçlu olduğunu sanıyordum Francis. | Open Subtitles | ظننتُ أنها مدينةٌ لنا، فرانسيس |
Hamile olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننتُ أنها حامل |
Önceleri bunun bir lanet olduğunu düşünmüştüm ama Tıp Fakültesi'ne gidince hastalarla uğraşırken nefes almamı sağladı. | Open Subtitles | في البداية ظننتُ أنها لعنة ثم في المدرسة الإعدادية لقد كانت نوعاً من أنواع الراحة بدل أن أتكلم مع المرضى |
Aradığım kişinin o olduğunu düşünmüştüm ama o benim hakkında aynısını düşünmüyordu. | Open Subtitles | ظننتُ أنها المنشودة، وهي لم تبادلني الشعور |
Biraz daha uykuya ihtiyacım olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ولكنّي ظننتُ أنها بحاجه لأن تنام فتره أطول. |
Hilde mi? Trudi olduğunu sanıyordum. Hayır! | Open Subtitles | ظننتُ أنها كانت ترودي |
Gabby olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنها فقط (غابي) التي لن تذهب. |
Paris'te olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنها في (باريس) |
Benim yaşımda olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنها من مدرسة "لينبروك"، ظننتُ أنها فى مثل عُمريّ |
İlk polis olduğumda bunun dünyanın en harika işi olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | أتعلمون، عندما أصبحت شرطية... ظننتُ أنها أعظم وظيفة في العالم |
Güzel olduğunu düşündüm. Ne yaptım şimdi? | Open Subtitles | ظننتُ أنها صورة رائعة ما الذى فعلته؟ |