ويكيبيديا

    "ظننتُ أنّه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • diye düşündüm
        
    • sandım
        
    • sanmıştım
        
    • düşünmüştüm
        
    • Düşündüm de
        
    • düşünüyordum
        
    • zannediyordum
        
    • göremeyeceğini sanıyordum
        
    • olacağını düşündüm
        
    Şey, bir şey oldu. Bir iki gün evden gitmek isteyebilirsin diye düşündüm. Open Subtitles شيء ما حدث، ظننتُ أنّه يجب أن تخرجي من البيت ليوم أو اثنان
    Savcılıkta olduğunu duyunca birbirimize yardım edebiliriz diye düşündüm. Open Subtitles أنك تعملين هنا لدى مكتب المدّعي العام ظننتُ أنّه بوسعنا مساعدة بعضنا البعض
    Kafa buluyor sandım. Sallamadım. Open Subtitles ظننتُ أنّه كان يعبث معي، لذا أغلقتُ الخطّ بوجهه.
    İlk gördüğümde evliyken olduğum orgazmlar gibi sahte olduğunu sanmıştım. Open Subtitles عندما رأيته لأوّل مرّة، ظننتُ أنّه مزيّف مثل النشّوة الّتي كنتُ أحصل عليها معك.
    Dikkat çekmemek en iyisi diye düşünmüştüm. Open Subtitles ظننتُ أنّه من الأفضل أن لا أجذِب الإنتباه
    Düşündüm de birbirimizi daha yakından tanımak için biraz vakit... Open Subtitles ظننتُ أنّه يمكننا قضاء بعض الوقت ومعرفة بعضنا البعض.
    Katili yakalayınca mutlu olmanız gerektiğini düşünüyordum. Open Subtitles ظننتُ أنّه يُفترض بكما أن تكونا سعيدين بعد قبضكما على القاتل.
    Telefonu olmadığını zannediyordum. Open Subtitles ظننتُ أنّه لمْ يكن لديها هاتف.
    - Burada zarar göremeyeceğini sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أنّه لا يمكن للمرء أن يتأذّى هنا.
    Bu akşamla ilgili her şeyi planlamadım ama su topu ile başlayabiliriz diye düşündüm. Open Subtitles لم أخطط لكلّ شيء هذه الليلة لكن ظننتُ أنّه يمكننا البدء بلعبة الكرة المائية
    Bağlamadım hiç. Delinin teki diye düşündüm. Open Subtitles كلاّ، لم أحوّل الإتّصال ظننتُ أنّه كان مخبول
    Direk bize gelmesini sağlasam daha iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles -حسناً، ظننتُ أنّه سيكون أبسط أن أحضره إلينا لا بأس.
    Bunu oyununun bir parçası sandım, işi bitirmek için beni baştan çıkarmaya çalıştığını. Open Subtitles ظننتُ أنّه كان جزءاً من لعبتها، إغواء صغير مِن أجل إبرام صفقتها.
    Polis arabasını görünce, onun tekrar tutuklandığını sandım. Open Subtitles عندما توقفت سيّارة الشُرطة لقد ظننتُ أنّه ألقي القبضُ عليه مُجدداً
    Evet, kız arkadaşımı çalmaya çalıştığını sanmıştım. Open Subtitles أجـل، ظننتُ أنّه كان يحـاول سرقة صديقتي
    Ah, bakın, yemin ederim şaka yaptığını sanmıştım. Open Subtitles إسمعي، أقسم لكِ ظننتُ أنّه كان يمزح
    Ben neler olacağını düşünmüştüm, biliyor musun? Open Subtitles أتريدين معرفة ما ظننتُ أنّه سيحدث عندما تنتهي القضيّة؟
    Bir katilin peşindeyiz. Zaman kaybetmemeliyiz diye düşünmüştüm. Open Subtitles نحن نحاول القبض على قاتل ظننتُ أنّه من الأفضل عدم إضاعة الوقت
    Düşündüm de, daha sık bir araya gelebiliriz. Open Subtitles كلُّ ما بالأمر أنّي ظننتُ أنّه يمكننا الإجتماع معاً.
    Benden sıkıldı diye düşünüyordum. Yani bilirsiniz, öyle görünür hep. Open Subtitles ظننتُ أنّه هجرني تعلمان، كأنّ الأمر كان كذلك
    Ben güçlü yapım olduğunu zannediyordum. Open Subtitles ظننتُ أنّه أساسي القوي
    - Burada zarar göremeyeceğini sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أنّه لا يمكن للمرء أن يتأذّى هنا.
    Ben de dünyaya iyilik yaptığımızı da göstermenin hoş olacağını düşündüm. Open Subtitles حيث نُطيح بأناسٍ، ظننتُ أنّه قد يكون لطيفاً أن نُظهر لك أننا نُقدّم بعض الخير في العالم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد