Artık silah kullanma iznin olmadığını sanıyordum! | Open Subtitles | ظننت بأنّ القـانون لا يسمح لكَ بإستخدام ذلك أكثر |
Aramızda bir şeyler olduğunu sanıyordum ama belki de yanılıyorumdur. | Open Subtitles | ظننت بأنّ علاقتنا جادة، ولكن يبدو أنّني مخطئة |
Soruların kasada olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنّ الأسئلة يتمّ تأمينها في خزنة المصرف |
Sana da dediğim gibi ben Tanrı'nın onu kurtarmak için beni kullanmak istediğini sanmıştım. | Open Subtitles | كما أخبرتك، لقد ظننت بأنّ الآلهة أرادت منّي أن أنقذه |
Bir kereliğine takılmak isteyen iyi ve sıradan biri sanmıştım seni. | Open Subtitles | ظننت بأنّ شخصاً لطيفاً طبيعي يحاول قضاء بعض الوقت معي |
Efsaneye göre Mordechai sadece kızlara saldırıyor sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنّ الأسطورة تقول بأنّ مورديكاي يطارد الفتيات فقط |
Bir sorunun olduğunu sanıyordum. Belli ki yanılmışım. | Open Subtitles | ظننت بأنّ هنالك مشكلة، على مايبدو فإنّني مُخطئ |
Oyununun iptal edildiğini sanıyordum? | Open Subtitles | ظننت بأنّ المسرحية قد قد تمّ إلغاؤها |
İstediğinin bu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنّ هذا ما أردتِ كان كذلك |
İstediğin bu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنّ هذه رغبتك. |
Mac'in balistik kanıtlar göndereceğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنّ (ماك) كان يرسل الرصاصات كدليل |
Ben de değersiz bir haber olacak sanıyordum Piers. | Open Subtitles | (ظننت بأنّ هذا سيكون لقاءً وديّا، (بيرس |
Hoşuna gider sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت بأنّ ذلك سيعجبه وأنّه يعجب بقية الرجال |
Peder Danny'nin başına gelenlerden sonra moralim çok bozulur sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت بأنّ ما حدث للأب (داني) سيجعلني أشعر بالسوء |