ويكيبيديا

    "عادة في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Genellikle
        
    • normalde
        
    • Genelde
        
    Genellikle saat 9'da yemek yeriz. Siz her şeyi sekteye uğrattınız. Open Subtitles .. نتعشى عادة في التاسعه .إنك أجبرت كل شيء على التوقف
    Genellikle böyle durumlarda polisi çağırırız ama patronumuz biraz daha sağduyulu davrandı. Open Subtitles عادة,في مواقف مثل هذه, سنتصل ببساطة بالشرطة. ولكن الزبون الآخر كان معتاد
    Genellikle böyle durumlarda, söylediğim şeye karşılık sen de bir şeyler söylersin. Open Subtitles عادة في مثل هذه الحالات أقول أنا شيئاً وتقولين أنت شيئاُ بالمقابل
    normalde son bölümü az kalorili hafif yemekler konusuna ayırırım. Open Subtitles عادة في هذا الوقتِ، أنا سَأَعْملُ قطعتي النهائية على الغذاءِ
    İçişleri mi? Hayır. normalde o bölgede çalışmıyorsun, değil mi? Open Subtitles كلّا، أنت لا تعمل عادة في تلك المنطقة، أليس كذلك؟
    Genelde mühürlü yapı, mağara veya mezarlarda... bulunan bir mantar. Open Subtitles الفطريات توجد عادة في الكهوف والمقابر المباني التي تم إغلاقها
    Peki ya gittikçe ucuzlama nerede? Genelde tıp alanında pek rastladığımız bir şey değil bu. TED الآن ماذا عن التكاليف التي أصبحت أكثر رخصا؟ إنه شيئ لا نفكر فيه عادة في مجال الطب،
    Peki nerede bu atık işleme? Genellikle,fakir toplumlarda. TED وأين تتم معالجة هذه النفايات؟ عادة في المجتمعات الفقيرة.
    Tarih kitaplarında Genellikle yer verilmeyen İki temel unsura odaklanacağım. TED وسوف أركز على نقطتين رئيسيتين لا تذكران عادة في كتب التاريخ.
    Genellikle Tipografiye Başlangıç dersinin ilk gününde, şöyle bir ödev verilir, bir kelime seçin ve onu, ne olduğunu söylediği şeye benzetin. TED عادة في اليوم الأول من مقدمة للطباعة، يعطى لك تكليف، حدد كلمة وجعلها تبدو مثل معناها. هذا هو نوع 101، صحيح؟
    Biz de bu durumdaki öğrencilerinin Genellikle yaptıkları şeyi yaptık. TED لذلك قمنا بما يقوم به طلاب الجامعة عادة في موقف كهذا.
    Bazıları için kimyasal androstenon vanilla gibi kokarken diğerleri için ağır idrar gibi kokar. Bu talihsiz bir durumdur; çünkü androstenon Genellikle domuz eti gibi lezzetli yemeklerde bulunur. TED بالنسبة إلى بعض الناس الروائح الكيميائية المحفزة تبدو كالفانيليا أما للبعض الآخر فهي تبدو كالبول والعرق وهذا أمر مؤسف لأن هذه الروائح توجد عادة في أشياء لذيذة كلحم الخنزير.
    Genellikle ulusal mutluluk sıralamasında bir ve dört arasında gösterilirler. TED تُصنف عادة في المراتب الأربعة الأولى في التصنيف العالمي لمدى السعادة الوطنية.
    Fakat sağımda kullanılan inekler Genellikle dört sene içinde ölüyorlar. Open Subtitles لكن الأبقار الحلوب يموتون عادة في غضون أربعة أعوام.
    Ve normalde bağırsaklara yerleşen... bakteriler de bulduk. TED ووجدنا أيضا بكتريا .تسكن عادة في الأمعاء
    Bu normalde elbette birkaç saniyede, çok hızlı ama gerçekten çok hızlı olur fakat saldırının meydana gelişini gözlemleyebilin diye bu süreci yavaşlattım. TED هذا، بالطبع، يحدث عادة في بضع ثوان، بسرعة فائقة لكني نوعاً ما قمت بإبطائه قليلاً. لكي أجعلكم ترون الهجوم يحدث بالفعل.
    Bu bugün bu zamanda normalde olan bir şey değil ama insanlar otistik bir kızla arkadaş olmak istemiyor olabilir. TED وهذا لا يحصل عادة في الوقت الحاضر. لكن من الممكن أن الناس لا يريدون بناء صداقة مع الفتاة المتوحدة.
    Demek istediğim, sen normalde bu saatte buraya gelmezsin. Open Subtitles أنا فقط أقصد أنك لاتأتين عادة في هذا الوقت
    Sürekli parti yaparlar. Kızı Genelde Cat Club'da görürüm. Open Subtitles انهم يحتفلون دائماً سوية انا أجدها عادة في نادي القطّة
    FBI, Genelde böyle bir olay için çağrılmaz da. Open Subtitles حسنا، هذا ليس نوع الشيء يحصل مكتب التحقيقات الفدرالي على مسمّى عادة في.
    Genelde gündüz avlanır, tropikal okyanusları yüzeye yakın yerlerinden yaklaşık 100 metre derinliğe kadar araştırırlar. Open Subtitles إنها تصطاد عادة في النهار وهي تجوب مياه المحيط بحثاً عن الطعام بدءً من السطح ثم تغوص لمئات الأمتار في عمق المياه.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد