ويكيبيديا

    "عاصفة رعدية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Fırtınada
        
    • fırtınanın
        
    • bir fırtına
        
    • fırtına kopacak
        
    • fırtına var
        
    • yıldırım fırtınası
        
    Yıldırımı bol bir Fırtınada ayak bileklerini tutup kıçını havaya kaldırmalısın. Open Subtitles فى عاصفة رعدية شديدة يجب أن تمسك بكاحايك وتتوجه الى السماء
    Nasıl bir insan gecenin bir yarısı bu Fırtınada odun kesmeye çıkar ki? Open Subtitles أي نوع من الأشخاص يخرج لتقطيع الأشجار بوسط عاصفة رعدية في الليل ؟
    Beş altı kere aynı rüyayı gördüm, bir fırtınanın ortasındayım ve deli gibi yağıyor. Open Subtitles يراودنى ذلك الحلم 5 أو 6 مرات حيث أكون فى عاصفة رعدية.
    Ama biliyorsunuz, bu sıcak hava fırtınanın habercisi. Open Subtitles ولكن أنت تعلم ومع موجة الحر هذه قد تأتي عاصفة رعدية الليلة
    Herşey geçen yıl başladı... korkunç bir fırtına boyunca... maalesef eve giremedim... ve dışarıda kaldım. Open Subtitles بدأ كل شيء العام الماضي، أثناء عاصفة رعدية فظيعة، عندما حبست نفسي خارج المنزل.
    Ve bir gece, bir fırtına sırasında tümden çıldırdı. Open Subtitles في ليلة من الليالي وخلال عاصفة رعدية فقد التحكم بأعصابه
    - Sanırım bir fırtına kopacak. - Bence de. Open Subtitles أعتقد أننا سيكون لدينا عاصفة رعدية - وأنا كذلك -
    Görünüşe göre pistin bir mil yakınında bir fırtına var. Open Subtitles تبدو مثل عاصفة رعدية قد تكون على بعد ميل واحد من الطريق
    Tüm uçak ve paraşütçülerin dikkatine, yıldırım fırtınası yaşandı. Open Subtitles إلى جميع الطائرات والقفّازة، عاصفة رعدية قادمة
    Fırtınada ağacın altında durmak kötü bir taktik. Yıldırımı çeker. Open Subtitles سياسة سيئة لتبقى قرب غابة من الاشجار فى عاصفة رعدية , ذلك يجذب الصواعق
    Geçen sene, bir Fırtınada, yıldırım 42 koyunu öldürdü. Open Subtitles السنة الماضية حدثت عاصفة رعدية تسببت في موت 42 غنمة
    Bu yüzden o Fırtınada uçağın düşmeyeceğini düşünmüştü. Open Subtitles وذلك الذى جعله يعتقد أن طائرته لن تسقط إثر عاصفة رعدية
    Olmak isteyeceğiniz son yer, Fırtınada bir göldeki kanodur. Open Subtitles آخر مكان تود التواجد فيه هو في بحيرة على متن زورق وسط عاصفة رعدية
    Lander Beldesi'nden buraya doğru şiddetli bir fırtınanın yaklaştığı bildirildi. Open Subtitles تحسس الرادار بوجود عاصفة رعدية مصاحبه بالبرق في طريقها من بيرشينج والمقاطعات
    İki yıl önce, fırtınanın ortasında freni bozuk bir minibüsle kafa kafaya çarpıştık. Open Subtitles ...قبل سنتين أثناء عاصفة رعدية اصطدمت مباشرة في شاحنة متحركة
    Ve yıldırım dolu bir fırtınanın tam ortasında. Open Subtitles في منتصف عاصفة رعدية مليئة بالبرق
    fırtınanın ortasında bir ağaca tırmanmıyorum! Open Subtitles لن أتسلق شجرةً وسط عاصفة رعدية!
    bir fırtına esnasında eğer bir dağın tepesinde durursanız, elektrik ve manyetizmanın ne kadar birbiriyle ilişkili olduğunu daha iyi anlarsınız. Open Subtitles فإذا سبق وكنت على قمق جبل أثناء عاصفة رعدية فستجد كم أن فكرة كيف أن الكهرباء والمغناطيسية وثيقتا الصلة
    Ayrıca, bu gece müthiş bir fırtına çıkacağını da söyleyeyim. Open Subtitles أتوقع أنه عند منتصف هذه الليلة ستهب عاصفة رعدية
    - Sanırım bir fırtına kopacak. - Bence de. Open Subtitles أعتقد أننا سيكون لدينا عاصفة رعدية - وأنا كذلك -
    Bu akşam fırtına var. Havayı biraz serinletti. Open Subtitles هبّت عاصفة رعدية هذا المساء قامت بتلطيف الجو قليلاً
    İşaret verdiğimde hemen tepende yıldırım fırtınası yaratacaksın. Open Subtitles وحين أعطيك الإشارة سيكون عليك خلق عاصفة رعدية فوقك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد