Hayatta pek çok şey yaşadı birkaç kötü şey onu kırdı da. | Open Subtitles | لقد عانى الكثير في حياته بضع تعاويذ سيئة أعتقد أنها حطمته |
Kısa zamanda çok şey yaşadı efendim. | Open Subtitles | لقد عانى الكثير في وقت قصير ياسيدي |
Bugünlük çok şey yaşadı. | Open Subtitles | لقد عانى الكثير اليوم |
Birileri bunu mühürlemek için çok uğraşmış. | Open Subtitles | ما الذى هناك؟ يبدو وكأن شخصٌ ما عانى الكثير محاولاً الخروج |
Korku ve muhtemelen büyük bir acı içinde öldü ve kontrol ettiğini sandığı şeyi durduramadı. | Open Subtitles | مات مفزوعاً وعلى الأرجح عانى الكثير من الألم ولم يستطع إيقاف ما ظن أن له القدرة على التحكم به بشكل كامل |
Zaten Junior bu yıl çok şey yaşadı. | Open Subtitles | جونيور) عانى الكثير هذا العام) |
Gerçek olduğunu düşündürmek için çok uğraşmış. | Open Subtitles | لقد عانى الكثير ليجعلنا نعتقد انه هو |
Bu gazi cidden büyük bir acı çekiyor olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هذا الجندي عانى الكثير |