Daha önce sana yaşlı ve tükenmiş dediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | اريد ان أعتذر لك عن ماقلته عنك بانك اصبحت عجوزا ومنتهيا |
O yaşlı bir adamdı. Yaşlılar ölmeye meyillidir, tecrübelerime göre. | Open Subtitles | لقد كان رجلا عجوزا والرجال العجائز عُرضة للموت, حسب خبرتى |
Fakat kim olduğuma göre, genç, yaşlı, siyah, beyaz, eşcinsel ya da değil, her birini farklı değerlendireceğim. | TED | و لكن بسبب كوني أنا، شابا أو عجوزا ، أسود أو أبيض، مثليا أو عاديا ، سأقيمها بشكلٍ مختلف، |
Tabii ki artık iyi bir balıkçı olamayacak kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | بطبيعة الحال، أنا الآن عجوزا لاكون من الصيادين |
Ben o kadar yaşlı değilim. On altı yaşımdan beri dünyayı geziyorum. | Open Subtitles | و أنا لست عجوزا و جبت العالم كله منذ ان كنت فى ال16 |
Umarım çekici bir kadına hayran olamayacak kadar yaşlı değilsindir. | Open Subtitles | اتمنى الا تكون قد اصبحت عجوزا لا تستطيع الأعجاب بأمرأة جذابة |
2 yıl önce Hindley'de zehirlenen yaşlı bir köpek yok muydu? | Open Subtitles | ألم يكن هناك كلبا عجوزا فى منزل هيندلى قد مات مسموما منذ عامين مضت ؟ |
İşe girmek için çok yaşlı, emekli olmak için çok genç. | Open Subtitles | سأكون عجوزا ليتم توظيفى, وصغيرا على راتب التقاعد |
O da başka bir şekilde yaşamak için çok yaşlı olmandır. | Open Subtitles | وهو ان تكون عجوزا جدا لكي تعيش بأي طريقة اخرى |
Bu adil değil. Hayatın gerçeklerini öğrenmeden yaşlı bir adam olacağım. | Open Subtitles | هذا ليس عدلا.سأصبح عجوزا قبل أن أتعلم حقائق الحياة. |
yaşlı kadın kapıyı açamıyor... ya da açmıyor. | Open Subtitles | عجوزا مريضه غير قادره علي فتح الباب او راغبه حتي بهذا |
Bu mezarlığın neden bu kadar garip olduğunu anlamaya çalışırken, birden önümde çok yaşlı bir adam gördüm. | Open Subtitles | و بينما كنت أحاول أن أعرف لماذا كانت تلك المقبرة غريبة الى هذا الحد رأيت فجأة رجلا عجوزا يقف أمامي |
Ama küçük bebek, çok yaşlı bir adam olurdu. | Open Subtitles | ،وسيكون عمره قد ازداد بمقدار ساعة لكن الطفل الرضيع سيكون قد أصبح رجلا عجوزا جدا |
Ne kadar yaşlı göründüğümü biliyorum. Seni çocuk halinle hatırlıyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ كَمْ ابدوا عجوزا فقط أَتذكّرُك كطفل. |
Eğer yaşlı bir insandan kan alırsan, yaşlı bir insana dönüşür müsün hiç? | Open Subtitles | إذا أخذت َ دماء ً من شخص ٍ عجوز هل سيجعلكَ هذا عجوزا ً ؟ |
yaşlı, şişko ve deli bir komünisti mutlu bir adam yaptığın için. | Open Subtitles | لجعلك شيوعيا سمينا عجوزا مجنونا في غاية السعادة |
Tabii yaşlı görüneceğim dostum. Senden daha çok eğlendim ama. | Open Subtitles | بالطبع أبدو عجوزا يا صاح فأنا أحتفل أكثر منك |
Sanırım, artık bu iş için çok yaşlıyım. Çok homurdanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننى عجوزا جدا لمهنة كهذة |
Bunca yıldır babasının ahlaksız bir ihtiyar olduğunu sandı şimdiyse tümörden kaynaklandığını kişiliğiyle alakası olmadığını biliyor ama çok geç ve-- | Open Subtitles | قضت كل هذه السنوات تظن أنه كان رجلا عجوزا قذرا، والآن تعلم أنه ورم |
Mantıken cadı olamazsın, babam çocukken o yaşlıydı. | Open Subtitles | منطقيا، أنت لا يمكن أن تكوني الساحرة، لأنها كانت عجوزا في حين كان هو صغيرا |
yaşlanmış, mavi saçlarımla İstanbul'da dolaşırken köşeyi döndüğümde karşımda beliriverirsen hiç şaşırmam. | Open Subtitles | لو صرت عجوزا زرقاء الشعر في ركن ما من اسطنبول، لن أندهش لو وجدتك هناك |
Tornado, sevgili dostum, bu işler için artık yaşlandın. | Open Subtitles | تورنادو، صديقى القديم لقد أصبحت عجوزا جداً لهذا |
Tekrar başlamak için çok yaşlandım. | Open Subtitles | أنا عجوزا للبدء من جديد. |
Üçüncü, ben yaşlanıyorum. Artık işler sana emanet. | Open Subtitles | ايها الثالث أنا أصبح عجوزا الأمر يعود لك الآن |