"عدوّنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• düşmanımız
• Düşmanımızın
• düşmanımızı

Üzgünüm, tatlım. düşmanımız el sıkışmak için fazla korkunç biri.
آسف يا عزيزتي، عدوّنا مفزع فلا تكفي للطمأنة إمساك يدك

Ancak, bilmelisin ki kendini, can düşmanımız olan adama verdiğini biliyorum.
مع ذلك عليك الحذر من معرفتي بتسليم نفسك للرجل الذي يعتبر عدوّنا اللدود

düşmanımız bizi yok etmek için can atıyor.
عدوّنا هو الجحيم بعينه .. وهو عازمٌ على تدميرن

Düşmanımızın kim olduğunu biliyoruz. Ve bu bile başlı başına bir yol alma sayılır.
بتنا نعرف عدوّنا الآن و هذا بحدّ ذاته، خطوةٌ متميّزةٌ للأمام

Makine, yakalanması zor Düşmanımızın tekrar şehre geldiğini söyledi.
لقد نبّهتني الآلة أنّ عدوّنا بعيد المنال قد عاد إلى المدينة.

Sonra düşmanımızı, olmaları gereken yere çekmek sana kalıyor.
ثم سأترك لك أمر جرّ عدوّنا إلى حيث يستحق أن يكون

Belki de gökte aradığımız, bilmediğimiz düşmanımız başka bir saldırının peşindedir.
لعلّ عدوّنا المراوغ المجهول يخطط لهجوم آخر.

Gözetleme, biz istasyondayız. Web-bombasını bulmaya çalışıyorum. Ama düşmanımız, sisteminde olduğumu biliyor.
أحاول إيجاد الماحق الشبكيّ، لكن عدوّنا يعلم أنّي داخل نظامه

Gençlerin Öfkesi-- Bizim düşmanımız...
..القلق في سن المراهقة ...هو عدوّنا الأكبر

düşmanımız oraya bizden önce varmıştı.
لكنّ عدوّنا قد وصل إليها قبلنا

Dışarıdaki dünya düşmanımız, Morty.
العالم الخارجي هو عدوّنا ، مورتي

düşmanımız sert. Tamamen korkusuz.
إن عدوّنا شرس، لا يخافون مثقال ذرّة.

O bizim düşmanımız. Burada olmamız tamamen onun suçu.
إنّه عدوّنا وهو السبب في تواجدنا هنا

Ama doğa bizim düşmanımız değil ki.
ولكن الطبيعة ليست عدوّنا.

Bu senin dünyan Scully. Senin bilgin zaman kazandıracak ve zaman bizim düşmanımız.
هذا هو تخصّصكِ يا (سكالي)، علمكِ سيوفّر الوقت، فالوقت هو عدوّنا

Düşmanımızın alakasız olduğunu kendiniz söylediniz.
أنت قلتِ بنفسكِ أنّ عدوّنا ليس ذا صلة هُنا.

Nedenselliğin ahmaklığı yine kendini Düşmanımızın komplosuna bulaştırdı.
مرّة أخرى، حمقاء السببية تجد نفسها.. متورّطة في مؤامرة عدوّنا

Bu gece sokağa çıkma yasağını ihlal edenler Düşmanımızın işbirlikçisi kabul edilecektir ve hiçbir ayrıcalık ve hoşgörü gösterilmeden terörist olarak yargılanacaktır.
هؤلاء الذين سيُعتقلون اللّيلة، لانتهاكهم حظر التجوال سيُعتبرون مُتحالفين مع عدوّنا وسيُحاكمون كإرهابيّين بدون شفقة أو استثناء.

Düşmanımızın hiç merhameti yok.
عدوّنا لا يعرف الرحمة

Şimdi düşmanımızı tanımladık, ayrıca ne için savaştığımızı bilmeliyiz, değil mi?
الان حددنا من هو عدوّنا. يجب أن نعرف أيضا لأجل ماذا نحارب ؟ أليس كذلك!

O da benim kadar korktu ama yeni düşmanımızı arayarak dikkatini dağıtmaya çalışıyor.
"كان هلعًا بقدري، لكنّه يشغل نفسه بالتباحث حيال عدوّنا الجديد"