İyi savunma yapan birinin düşmanı da neye saldıracağını bilemez. | Open Subtitles | والشخصُ الجيد في الدفاع، لن يعرفَ عدوّه ما الذي سيُهاجمه. |
Baş düşmanı ise saatte 320 km. Hızla 10 dakikadır tünel kazıyor. | Open Subtitles | عدوّه اللدود يحفر نفق جنوباً بسرعة 200 ميل في الساعة لمدة 10 دقائق |
Tabii ki, bu bir kandırmaca, düşmanına daha büyük gözükerek kafasını karıştırıyor. | Open Subtitles | بالطبع إنه خداع، يحاول أن يبدو أضخم ويربك عدوّه |
Genç fillerden biri düşmanına göğüs geriyor. | Open Subtitles | يقاوم فيل يافع، مواجهاً عدوّه |
Çocuğunun annesini lanetledi ve gözlerinin önünde sevgilini yaktı ve bunların tek nedeni düşmanını yenmesi için mantıklı olduğunu düşünmesi. | Open Subtitles | ودفن خليلتك حيّة أمامك لأنّه ارتأى كل ذلك سبيلًا منطقيًّا لهزم عدوّه. |
Kazanan düşmanını resmen canlı canlı yer. | Open Subtitles | سيأكل الفائز عدوّه حيّاً. |
Pompeius'un yaptığı her şey sadece beklemekti. Düşmanının erzağının bitmesi için, | Open Subtitles | كل ما كان على (بومبي) فعله هو أن ينتظر نفاد مؤن عدوّه. |
İyi saldırı yapan birinin düşmanı neyi savunacağını bilemez. | Open Subtitles | الشخصٍ جيد في الهجوم، عدوّه لن يعرف ما الذي سيُدافع عنه. |
düşmanı yanlış değerlendirdiği için kabahat onda. | Open Subtitles | خطأه هو أنّه أساء تقدير عدوّه. |
Hayatındaki en büyük düşmanı, ünlü Kırmızı Baron. | Open Subtitles | "من عدوّه الأبدي" "البارون الأحمر) سيء السمعة)" |
Ona yardım etmeye çalıştım fakat beni düşmanına, yani vampir Marcel'e teslim ederek bana ihanet etti. | Open Subtitles | "حاولت مساعدته، لكنّه خانني لصالح عدوّه مصّاص الدماء (مارسِل)" |
O zaman düşmanını neden evine davet etmişti? | Open Subtitles | إذًا لمَ يدعو عدوّه لبيته؟ |
Dominic harekete geçmeden önce düşmanını tanımak istiyor. | Open Subtitles | يُريد (دومينيك) أن يعرف عدوّه قبلما يقوم بحركه للتخلّص منه. |