Sekiz farklı sondaj şirketinden yapılacak bir bağış paketi teklif ettiler. | Open Subtitles | عرضوا عليّ حزمة من المنح المالية من ثمانية شركات حفر مختلفة. |
Sonra iç pencere için anlaşma teklif ettiler. | Open Subtitles | لذا، فقد عرضوا علينا تخفيض لإستبدال النوافذ |
Yüzde on Ben. Hazineyi bulduğun için sana yüzde on önerdiler. | Open Subtitles | عشرة بالمئة ,بن , عرضوا عليك عشرة بالمئة , وأنت رفضتها |
Babamın altınları bitince, onun için Hong Kong'da çalışanlar elmas kaçırmam için bana komisyon önerdiler. | Open Subtitles | عندما هرب والدى بالذهب قام أهالى هونج كونج الذين عرضوا الذهب على والدى بعرض عُموله على لأقوم بتهريب بعض الماس |
Ne bileyim, bir krallık tacı verdiler kendisine. | Open Subtitles | لقد عرضوا عليه تاجاً، وعندما عُرض عليه ذلك، |
Bana bir kılavuz gösterdiler, çok başarılı bir kılavuzdu. | TED | وقد عرضوا عليّ كتيبا كان كتيباً ممتازاً. |
Bana bir ayrılma teklifi sundular, ben de kabul ettim. | Open Subtitles | كما تعرفي .. هم عرضوا علي نسبه وانا قبلت بها |
Onu elinde tutan adamdan almam karşılığında bana 500 sterlin teklif ettiler. | Open Subtitles | عرضوا علىّ 500 دولار كى اساعدهم بسرقته. من الرجل الذى يحوزه |
Bu yaşlı beyefendi ile oğlu, bize manzaralı odalarını bizim manzarası olmayan odamızla değiştirmeyi teklif ettiler. | Open Subtitles | ذلك الرجل الكهل وأبنه عرضوا علينا حجرتهم ذو المنظر |
Sana para teklif ettiler. | Open Subtitles | لقد عرضوا عليك المال ,و انت اخذته, اليس كذلك؟ |
Hayatım boyunca gördüğümden daha çok para teklif ettiler. | Open Subtitles | عرضوا علي مالاً كثيراً لم أرى مثله في حياتي |
Anlaşma teklif ettiler. | Open Subtitles | قبلتها اذا صفقة، على عرضوا القديم سجلى سينظفوا |
Beni eğitmeyi teklif ettiler ve buraya getirdiler. | Open Subtitles | عرضوا علي فرصة أن يقوموا بتعليمي وأخرجوني من هناك |
Onları yönetmemi, onlara öğretmemi, kral olmamı önerdiler. | Open Subtitles | عرضوا علي فرصة لقيادتهم لتعليمهم ، لأكون عليهم ملكاً |
Onları yönetmemi, onlara öğretmemi, kral olmamı önerdiler. | Open Subtitles | عرضوا علي فرصة لقيادتهم لتعليمهم ، لأكون ملكاً عليهم |
Kayıtları yok etmem için para önerdiler! Kabul ettim! | Open Subtitles | عرضوا عليا فلوس وأضيع الأدلة وهو ده اللي عملته |
Mazeret aramıyorum, ...ama beni Houston'a götüreceklerine söz verdiler. | Open Subtitles | لا أريد أن أنتحل أعذارا لكنهم عرضوا علي أن يأخذوني الى مستشفى في هيوستن |
Rodin, Montclair ve Casson'un fotoğraflarını resepsiyoniste gösterdiler. | Open Subtitles | لقد عرضوا صور رودين، مونتكلير و كازون إلى الموظف المكتبي. |
Makul bir suçu kabullenme teklifi yapıldı, ama rahip bunu geri çevirdi. | Open Subtitles | عرضوا عليه صفقة اعتذار معقولة، لكن الراهب رفض التعاون |
Volialılar'la dost olmuşlar, dünyalarını kurtarmak için bir aşı önermişler. | Open Subtitles | قاموا بعمل صداقات مع الفوليانيين ، عرضوا عليهم المصل وحافظوا على عالمهم |
Çocuklarının ikisi de ona bakmayı teklif etti ama o izin vermedi. | Open Subtitles | الولدين عرضوا على أن يهتموا به لكنَّهُ لم يستمع لذلك |
Zararı karşılamayı teklif etmişler ama gerek olmadığını söyleyeceğim. | Open Subtitles | لقد عرضوا تعويضا، ولكن سأقول لهم لا حاجة لذلك. |
Ama sadece beş oyuncak sundu. | Open Subtitles | نعم، لكنهم عرضوا فقط تقريبا خمس ألعاب توصل |
Bir iki yavru goril için iyi para teklif etmişlerdi. | Open Subtitles | لقد عرضوا جائزة طبية مقابل زوجين منهم |
Bana tekliflerle geldiler, hapishanede bana teklifte bulunabilecek birçok insanla tanışmıştım. | Open Subtitles | برغم أنهم عرضوا عليّ الكثير بالطبع. نعم! عرضوا الكثير من العروض. |
İki yıllık anlaşma öneriyorlar. Ben kabul etmiyorum. | Open Subtitles | لقد عرضوا سنتين وردّيت بالرّفض |
Ama pazarlığı kabul ettiklerini söylemiştin. | Open Subtitles | لكن أظنك قلت أنهم عرضوا اتفاقية تخفيف حكم |